1.CİLD 242.MEKTÛB - kainatingunesi.com

 

İMÂM-I RABBÂNÎ AHMEDÎ FÂRÛKÎ SERHENDÎ

1.CİLD

242.MEKTÛB

 

Bu mektûb, molla Bedî’uddîne yazılmıştır. Zikr-i zat ve zikr-i nefy-ü isbât bildirilmektedir:

Allahü teâlâya hamd ve Resûlüne salât ve selâm olsun. Size ve bütün din kardeşlerime hayrlı düâlar olsun!

Kıymetli kardeşim! Dervîş Muhammed, şerefli mektûbunuzu getirdi. Bizleri sevindirdi. Kendinizi kusurlu gördüğünüzü ve niyyetlerinizi ve ibâdetlerinizi beğenmediğinizi yazıyorsunuz. Allahü teâlâ, bu görüşünüzü arttırsın ve beğenmemenizi çoğaltsın! Bu yolda, bu iki nîmet işlerin temelidir.

Süâl: İsm-i zat ile ne zamana kadar çalışılacağını soruyorsunuz. Bu isme devam etmekle, ne miktar perdelerin ortadan kalkacağını ve nefy-ü isbât ne vakte kadar yapılır ve bu mubârek kelime ile nelere kavuşulur ve ne kadar perde kalkar diyorsunuz?

Cevâb: (Zikr) demek, gafleti gidermek demektir. Başlangıcda da, yolun sonunda da, insanın zâhiri, yâni bedeni, gafletten kurtulamaz. Bunun için, zâhir her zaman zikre muhtaçdır. Bazı zaman, ism-i zat olan (ALLAH) kelimesi ile zikr, daha faydalı olur. Bâzan da, nefy-ü isbât zikri, yâni kelime-i tevhîd söylemek daha uygun olur. Bâtına, yâni kalbe gelince, burada da, gaflet büsbütün gidinceye kadar zikr etmek elbette lâzımdır. Şu kadar var ki, başlangıcda, herkesin bu iki zikre devam etmesi lâzımdır. Yolun ortasında ve sonunda, bu iki zikr şart değildir. Kur’an-ı kerim okumakla ve namaz kılmakla da gaflet giderilebilirse, bunlarla da olur. Yolda olanlara, Kur’an-ı kerim okumak, sonda olanlara ise, nâfile namazları kılmak daha uygundur.

Şunu da biliniz ki, ancak Zat-i teâlâya kavuşmak istiyenler için, Zat-i teâlânın ismlerle ve sıfatları düşünmekle birlikte hazır olması da, gaflet sayılır. Bu gafleti yok etmeleri lâzımdır. Ötelerin ötesine ilerlemelidirler. Fârisî beyt tercemesi:

Dost ayrılığı, az olsa da, az değildir.

Gözde, kıl parçası da olsa, çok görünür.

 

Rü’yâları yazmışsınız. Bundan önce de bildirmiştim ki, bunlar müjdecidirler. Müjde edilen şeylerin meydana çıkmaları zamanı, daha gelmemiştir. Bekleyiniz ve çalışınız! Arabî beyt tercemesi:

Sevgiliye kavuşmak ele geçer mi acaba?

yüksek dağlar ve korkunç tehlikeler var arada!

 

Vesselâm.