HAYZ ve NİFÂS BAHSİ - kainatingunesi.com

HAYZ ve NİFÂS BAHSİ

Hayz müddetinin en azı üç gündür, en çoğu on gündür. Nifâsın ekalline hudûd yoktur, ne vakit kesilirse, gusledip, namaz kılmak gerek ve oruç tutmak gerek. En çoğu kırk gündür. Eğer, hayz kanı üç günden eksikte kesilse, hayz sanıp, namazını kılmadıysa, kaza eder. Gusül lâzım değildir. Ve eğer üç gün tamam oldukta kesilse, gusledip, vakit namazını kılar. On gün tamam oldukta, kesilse de kesilmese de gusledip namazını kılar. Nifâsın kırk günü tamam olunca, guslettikte, kesilse de, kesilmese de, kılar. Hayz ve nifâs günlerinde, her türlü akıntı, kan hükmündedir. (Sarı olsun, bulanık olsun).

Hayzın on günü içinde veya nifâsın kırk günü içinde, bir iki gün kan gelmese, kesildi sanıp, guslederek oruç tutsa, sonra yine müddeti içinde kan gelse, o orucları kaza etmek gerektir. Kesildikte yine gusletmek gerekir. Eğer âdetinden evvel kesilse, lâkin üç günden sonra olsa, gusledip namazını kıla. Lâkin âdeti geçmeyince eri ile cimâ’ etmeye. Nifâs dahî böyledir. Eğer âdetten ziyâde kesilse, lâkin on günde veya daha eksikte kesilse, hep hayzdır. Eğer, on gün tamam oldukta kesilmeyip aksa, âdetinden ilerisi hayz olmaz, o günlerin namazlarını kaza eder. Nifâsın kırk günü dahî hayzın on günü gibidir.

Ramazanda sabah yeri ağardıktan sonra, hayz ve nifâs kesilse, o günü yimeyip ve içmeyip imsak ede. Lâkin, oruç olmaz. Kazası lâzımdır. Ve eğer, tan yeri ağardıktan sonra kan gelse, ikindiden sonra görürse de, o günü, gizli yiye ve içe. Umûmiyyetle, bir avret kan görse, namazdan ve orucdan vazgeçe. Ve eğer, üç gün olmadan kesilse, namazın son vaktine dek, sabr ede, kan görülse, namaz kılmaya ve eğer gelmezse, abdest alıp namazını kıla, eğer yine kan gelse, yine namazdan fâriğ ola. Eğer ki, yine kesilse, namazın son vaktine dek eğlene, gelmezse, abdest ala ve namazını kıla. Üç güne dek böyle eyleye, gusül lâzım değildir. Yalnız abdest kifâyet eder. Üç günden sonra kesilse, yine namazın âhırına dek bekliye, gelmezse guslede ve namazını kıla, gelirse, namazdan vazgeçe. Kıyas üzere on güne varınca, ondan sonra guslede ve namazını kıla, kan akarsa da. Nifâsta dahî, böyledir. Lâkin, her kesildikçe gusül lâzımdır. Bir günde kesilir ise de. Ramazanda, eğer tan yeri ağarmadan kesilse niyet edip, orucunu tuta. Eğer kuşluk vakti veya ikindiden sonra, yine kan gelse, o oruç oruç olmaz. O günü dahî, sonra kaza eder.

Eğer düşük düşerse, parmağı, yâ saçı, yâ ağzı veya burnu belli olursa, bütün çocuk doğurmuş gibi olur. Eğer hiç bir yeri belli değilse, nifâs olmaz. Lâkin, üç gün yâ daha ziyâde akarsa, hayz olur. Eğer hayzdan kesileli onbeş gün veya daha ziyâde olup da düşmüş, eğer üç günden eksik kesilir ise veya daha hayz kesileli onbeş gün olmamış ise, hayz değildir. Burun kanı gibidir. Namazını kılması lâzımdır. Ve orucunu dahî tuta. Eri ile yatmadan önce gusül lâzım değildir.

[Büyük islâm âlimi Muhammed Birgivî, kadınların hayz ve nifâs hâllerini hanefî mezhebine göre bildiren (Zuhr-ül-müteehhilîn) isminde çok kıymetli bir kitap yazmıştır. Kitap arabîdir. Allâme-i Şâmî seyyid Muhammed Emîn ibni Âbidîn, bu kitabı genişleterek, (Menhel-ül-vâridîn) ismini vermiştir. İmâm-ı Birgivî, 981 [m. 1573] de tâ’ûndan vefât etti. Anadoluda, Aydın vilâyetinin Birgi kasabasındadır. İbni Âbidîn, 1252 [m. 1836] de Şâmda vefât etti. (Menhel)de diyor ki, her müslüman erkeğin ve kadının ilmihâl öğrenmesi farz olduğunu fıkh âlimleri sözbirliği ile bildirdi. Bunun için, kadınların ve zevclerinin hayz ve nifâs bilgilerini öğrenmeleri lâzımdır. Zevcleri, kadınlara öğretmeli, kendileri bilmiyorsa, bilen kadınlardan öğrenmesi için izin vermelidir. Zevci izin vermiyen kadının, zevcinden izinsiz gidip öğrenmesi lâzımdır. Kadınlara mahsûs olan bu bilgi, şimdi unutulmuş, bilen din adamı kalmamış gibidir. Zamanın din adamları, hayz, nifâs ve istihâza kanlarını ayıramıyorlar. Bunları uzun bildiren kitapları yoktur. Kitabı olan da, okumaktan ve anlamaktan âcizdir. Çünkü, bu bilgiyi anlamak güçtür. Hâlbuki, abdest, namaz, Kur’an-ı kerim, oruç, itikaf, hac, bâlig olmak, evlenmek, boşanmak, kadının iddet zamanı ve istibrâ ve daha nice din işleri için, kan bilgilerini öğrenmek lâzımdır. Bu bilgiyi iyi anlıyabilmek için, ömrümün yarısını harc ettim. Öğrendiklerimi, din kardeşlerime kısa ve açık olarak anlatmaya çalışacağım:

(Hayz), dokuz yaşını doldurmuş sıhhatli bir kızın veya âdet zamanı son dakikasından tam temizlik geçmiş olan kadının önünden çıkan ve en az üç gün devam eden kana denir. Buna (Sahih kan) da denir. Âdet zamanından sonra başlıyan onbeş veya daha ziyâde gün içinde hiç kan görülmezse ve öncesi ve sonrası hayz günleri olursa, bu temiz günlere (Sahih temizlik) denir. Onbeş veya daha ziyâde temiz günden önce veya sonra veya iki sahih temizlik arasında fâsid kan günleri bulunursa, bu günlerin hepsine (Hükmî temizlik) veya (Fâsid temizlik) denir. Kan görülmiyen onbeş günden az günlere de (Fâsid temizlik) denir. Sahih temizliğe ve hükmî temizliğe (Tam temizlik) denir. Tam temizlikten önce ve sonra görülüp üç gün devam eden kanlar iki ayrı hayz olurlar. Beyazdan başka her renge ve bulanık olana hayz kanı denir.

Bir kız, hayz görmeye başlayınca (bâliga) olur. Yâni kadın olur. Kan görüldüğü andan, kesildiği güne kadar olan günlerin sayısına (Âdet zamanı) denir. Âdet zamanı en çok on gündür. En az üç gündür. Şâfi’î ve Hanbelî mezheplerinde, en çoğu onbeş, en azı bir gündür.

Hayz kanının durmadan hep akması lâzım değildir. İlk görülen kan kesilip, birkaç gün sonra tekrar görülürse, aradaki üç günden az olan temizlik, sözbirliği ile hep aktı kabûl edilir. Üç gün ve daha çok süren temizlik, hayzın onuncu gününden önce biterse, imam-ı Muhammedin imam-ı a’zam Ebû Hanîfeden rivayet ettiğine göre, on gün içinde hep aktı kabûl edilir. İmâm-ı Muhammedin bildirdiği başka bir rivayet de vardır. İmâm-ı Ebû Yûsüfe göre ise, onbeşinci günden önce biten bütün temizlik günlerinde hep aktı kabûl edilir. Bir kız, bir gün kan, sonra ondört gün temizlik, sonra bir gün kan görse ve bir kadın, bir gün kan, on gün temizlik ve bir gün kan görse, veya üç gün kan, beş gün temizlik ve bir gün kan görse, imam-ı Ebû Yûsüfe göre, kızın ilk on günü hayz olur. Birinci kadının âdet günü kadarı hayz olup sonraki günlerin hepsi istihâza olur. İkinci kadında, dokuz günün hepsi hayz olur. İmâm-ı Muhammedin birinci rivayetine göre, yalnız ikinci kadının dokuz günü hayz olur. İmâm-ı Muhammedin ikinci rivayetine göre, yalnız ikinci kadının ilk üç günü hayz olup, diğerleri hayz olmazlar. Biz, kitabımızı (Mülteka)dan tercüme ederek, aşağıdaki bilgilerin hepsini, imam-ı Muhammedin birinci rivayetine göre yazdık. Bir gün, tam yirmidört saat demektir. Evlenmemiş (Bâkire) kadınların, yalnız hayz zamanında, evli olanların ise her zaman, fercin ağzına (Kürsüf) denilen bez veya pamuk koymaları ve buna koku sürmeleri müstehabdır. Kürsüfün hepsini fercin içine sokmaları mekruhtur. Kürsüf üzerinde, aylarca, hergün kan lekesi gören kız, ilk on gün hayzlı, sonra yirmi gün istihâzalı kabûl edilir. (İstimrâr) denilen bu kan kesilinceye kadar, hep böyle devam eder. Bir kız, üç gün kan görüp, bir gün görmese, sonra bir gün görse, iki gün görmese, bir gün daha görüp bir gün görmese, yine bir gün görse, bu on günün hepsi hayz olur. Her ay, bir gün kan görse, bir gün görmese, böyle on gün birer gün görüp görmese, gördüğü günlerde namazı ve orucu terk eder. Ertesi günlerde gusül abdesti alıp namazlarını kılar [Mesâil-i şerh-i vikâye]. Üç günden, yâni yetmişiki saatten, beş dakika bile az olan ve yeni başlıyan için on günden çok sürünce, onuncu günden sonra ve yeni olmıyanlarda âdetten çok olup, on günü de aşınca, âdetten sonraki günlerde gelmiş olan ve hâmile ve âyise [ihtiyâr] kadınlardan ve dokuz yaşından küçük kızlardan gelen kanlar, hayz olmaz. Buna (İstihâza) veya (Fâsid kan) denir. Kadın ellibeş yaşlarında (Âyise) olur. Âdeti beş gün olan, güneşin yarısı doğunca kan görüp, onbirinci sabahı güneşin üçte ikisi doğarken kan kesilse, yâni on günü birkaç dakika aşmış olsa, âdet zamanı olan beş günden sonra gelenler, istihâza olur. Çünkü, güneşin doğma zamanının altıda biri kadar, on günü ve on geceyi aşmıştır. On gün tamam olunca gusledip, âdetten sonraki günlerde kılmadığı namazları kaza eder.

İstihâza günlerindeki kadın, idrârını tutamıyan veya devamlı burnu kanayan kimse gibi, özr sahibi olur. Namaz kılması ve oruç tutması lâzım olur ve kan gelirken dahî vaty câiz olur.

İmâm-ı Muhammedin bir kavline göre, bir kız, ömründe ilk olarak, bir gün kan görse, sonra sekiz gün görmese ve onuncu gün yine görse, on günün hepsi hayz olur. Fakat, birgün görse, dokuz gün görmese, onbirinci günü yine görse, hiçbiri hayz olmaz. Kan görülen iki gün istihâza olur. Çünkü, onuncu günden sonra görülen kandan önce temizlik günlerinin, hayz sayılmıyacağı yukarıda bildirilmişti. Onuncu ve onbirinci günleri kan görürse, aradaki temizlikler de hayz sayılarak, on günü hayz, onbirinci günü istihâza olur.

İstihâza kanı hastalık alâmetidir. Uzun zaman akması, tehlikeli olur. Tabîbe mürâceat etmek lâzım olur. Kardeş kanı (Sangdragon) denilen kırmızı sakızı top edip sabah, akşam birer gram su ile yutulursa, kanı keser. Günde beş gram alınabilir. Bir kadının hayz ve temizlik zamanı çok defa, her ay aynı gün sayısında olur. Burada bir ay demek, bir hayz başından, ikinci hayz başına kadar geçen zaman demektir. Her kadının kendi hayz ve temizlik gün sayılarını ve saatlerini, yâni âdetlerini ezberlemesi lâzımdır. Âdetleri çok sene değişmez. Değişirse, yeni âdetlerini, yâni yeni hayz ve temizlik günlerini ezberlemelidir.

[Âdetin değişmesini (Menhel) kitabı şöyle bildirmektedir: Kadın bir önceki âdetinin zamanına ve sayısına uygun kan görürse, hayzın değişmediği anlaşılır. Uygun olmazsa âdetin değiştiği anlaşılır ki, bunun çeşidleri, aşağıda bildirilmiştir. Bir kere uygun olmayınca, âdet değişti kabûl edilir. Fetvâ da böyledir. Âdeti beş gün olan, sahih temizlikten sonra altı gün kan görürse, bu altı gün yeni hayz olur ve yeni âdeti olur. Temizlik gün sayısı da bir defada değişir. Bu değişince, âdetin zamanı değişmiş olur. Âdeti beş gün kan ve yirmibeş gün temizlik iken, zamanında üç gün kan ve yirmibeş gün temizlik olsa yâhut beş gün kan ve yirmiüç gün temizlik olsa, birincisinde kan, ikincisinde temizlik sayısı değişmiş olur. Bunun gibi, on günü aşarak fâsid olan kan olursa ve bunun sondan üç veya daha çok günü önceki âdeti olan günlerine rastlar ve önceki âdetinin kalan son kısmı yeni sahih temizliğe rastlarsa, âdeti olan günlere rastlıyan günler, yeni âdeti olur. Âdeti değişmiş olur. Âdeti beş gün iken temizlik sayısı bitmeden yedi gün önce kan başlasa ve onbir gün devam etse, bu kan, on günü aştığı için, fâsid kandır. Bunun üç günden fazlası, yâni dört günü, önceki âdet günleri içinde bulunmakta, önceki âdetin artan bir günü, yeni sahih temizlik içinde bulunmaktadır. Âdet zamanı değişmemiş, sayısı dört olmuştur. Bu iki şekilde âdetin değişmesini daha açıklıyalım:

Evvelki sayısından farklı olan sonraki kan günleri, on günden fazla olur ve bunun üç veya daha fazla günü, önceki âdet günleri içinde bulunmazsa, âdetin zamanı değişir. Sayısı değişmeyip ilk görüldüğü günden başlar. Âdeti beş gün olan kadın, sonraki ayda bu beş günde hiç kan görmeyip veya baştan üç gününde görmeyip, sonra onbir gün görse, ilk görülen günden başlıyarak hayzı beş gün olup, zamanı değişmiş olur. Üç veya daha fazla kan günleri, önceki âdet günleri içinde bulunursa, yalnız bu günleri hayz olup, kalanı istihâza olur. Âdetinden beş gün önce kan görse, âdeti zamanında görmese ve âdetinden sonra bir gün görse, aradaki beş temiz gün, imam-ı Ebû Yûsüfe göre, hayz olup âdeti değişmez. Âdetinin son üç günü ve sonra sekiz gün kan görse, bunun ilk üç günü hayz olup, sayısı değişmiş olur. Sonraki kan günleri on günü geçmezse ve sonra sahih temizlik olursa hepsi hayz olur. Sonraki temizlik fâsid ise, âdeti değişmez. Âdeti beş gün iken, altı gün kan, sonra ondört gün temizlik ve bir gün kan görse, âdeti değişmez. Yukarıda bildirilenlerin iyi anlaşılması için, âdeti beş gün hayz ve ellibeş gün temizlik olan kadın üzerinde onbir misâl verelim:

1- Bu kadın beş gün hayz ve onbeş gün temizlik ve onbir gün kan görürse, âdet kanı ellibeş gün sonra olduğu için, önceki âdeti içine kan rastlamaz. Âdetin zamanı değişip, sayısı değişmez. Onbir günün ilk beşi de hayz olur.

2- Beş kan, kırkaltı temizlik ve onbir kan olursa, onbir günün son ikisi, önceki âdet zamanı içinde ise de, üçten az olduğundan, âdetin sayısı değişmez. Yalnız zamanı değişir.

3- Beş kan, kırksekiz temizlik, oniki kan olsa, oniki günün yedisi temizlik ve beşi âdet içinde olup, hiç değişiklik olmaz.

4- Beş kan, ellidört temizlik, bir kan, ondört temizlik, bir kan olsa, ortadaki bir kan günü, temizliğin son günü olur. Ondört gün, nâkıs temizlik olduğundan, kan günleri olur, bunun baştan beş günü hayz olur. Âdetin zamanı ve sayısı değişmez.

5- Beş kan, elliyedi temizlik, üç kan, ondört temizlik, bir kan olsa, üç kan, âdet zamanındadır. Bundan sonraki ondört gün, kan sayılıp onbir günü aştığı için, âdetin yalnız sayısı değişir.

6- Beş kan, ellibeş temizlik, dokuz kan olsa, dokuz günden sonra sahih temizlik olursa, dokuz gün hayz olur. Yalnız sayı değişir. Âdet zamanında da, sonra da üç günden fazla vardır.

7- Beş kan, elli temizlik, on kan olsa, on gün hayzdır. Temizlik âdeti elli olmuştur. Kan günleri, âdeti zamanında ve sayısındadır.

8- Beş kan, ellidört temizlik, sekiz kan olsa, sekiz gün hayz olup, üç günden fazlası âdet içindedir. Hayz ve temizlik sayıları bir gün değişmiştir.

9- Beş kan, elli temizlik, yedi kan olsa, yedi gün hayz olup, bundan nisap miktârı âdetten önce, üç günden azı âdetin içindedir. Hayzın zamanı ve adedi, temizliğin yalnız adedi değişmiştir.

10- Beş kan, ellisekiz temizlik, üç kan olsa, üç gün yine hayz olup, bundan iki gün, âdet günleri içinde, birisi ise sonradır. Hayzın adedi ve zamanı, temizliğin adedi değişmiştir.

11- Beş kan, altmışdört temizlik, yedi veya onbir kan olsa, birincisinde yedi gün hayz olup, aded ve zaman değişmiştir. İkinci hâlde, onbir günün başından beş günü hayz olup, altı günü istihâza olur. Âdetin yalnız zamanı değişir. Adedi on günü aştığı için değişmez. Temizlik adetinin sayısı değişir.

İmâm-ı Fahruddîn Osman Zeyla’î (Tebyîn-ül-hakâık) kitabında ve Ahmed Şilbînin hâşiyesinde diyor ki, (Âdetinden bir gün önce kan, on gün temizlik, bir gün kan görse, imam-ı Ebû Yûsüfe göre, kan görmediği on gün ile hayz başlayıp âdeti kadar devam eder. Yeni hayzın ilk ve son günleri kansız olmaktadır. Çünkü âdetten önce ve on günden sonra kan görülmüş olup, aradaki fâsid temizlik kan sayılmaktadır. İmâm-ı Muhammede göre, bunun hiçbir günü hayz olmaz. Âdeti beş gün kan ve yirmibeş gün temizlik olan kadın:

1- Bir gün evvel kanlı, bir gün temiz olsa, sonra kan istimrâr etse ve on günü aşsa, Ebû Yûsüfe göre, beş gün âdeti hayz olur. Önceki ve sonraki günler istihâza olur. İmâm-ı Muhammede göre, âdetine rastlıyan üç kanlı gün hayz olur. Bunlar da, âdetinin ikinci, üçüncü ve dördüncü günleridir. Çünkü, âdetinin birinci günü kan görmemiştir. Gördüğü günlerin beşinci günü ise, âdetin dışındadır.

2- Âdetinin birinci günü kan görse, sonra bir gün temizlik, sonra kan istimrâr ederek on günü aşsa, sözbirliği ile, beş gün âdeti hayz olur. Çünkü ilk ve son günleri kanlıdır.

3- Âdetinin ilk üç günü kan görse, diğer iki günü temiz olsa, sonra istimrâr ederek on günü aşsa, Ebû Yûsüfe göre, âdeti olan beş gün hayzdır. İmâm-ı Muhammede göre, âdetinin ilk üç günü hayzdır. Çünkü, imam-ı Muhammede göre, hayzın ilk ve son günlerinin kanlı olması lâzımdır).

(Bahr)de ve (Dürr-ül-müntekâ)da diyor ki, (Kan, âdet zamanını aşıp, on günden önce kesilince, kesildikten sonra, onbeş gün içinde hiç gelmezse, aşırı geldiği günlerin hayz olacağı sözbirliği ile bildirildi. Bu takdîrde âdet günü değişmiş olur. Onbeş gün ve gece içinde bir kere kan gelirse, âdetini aşmış olanlar hayz olmaz, istihâza olur. İstihâza oldukları anlaşılınca, o günlerde kılmadığı namazları kaza eder). Âdetten sonra ve on günden önce kesildiği namaz vaktinin sonu yaklaşıncaya kadar beklemesi müstehab olur. Sonra gusledip, o vaktin namazını kılar. Sonra vaty câiz olur. Beklerken, guslü ve namazı kaçırırsa, namaz vakti çıkınca, gusülsüz vaty câiz olur.

Kızda ilk olarak ve kadında âdetinden onbeş gün sonra görülen kan üç günden önce kesilince, namaz vaktinin sonu yaklaşıncıya kadar bekler. Sonra, gusletmeden yalnız abdest alıp, o namazı kılar ve önce kılmadıklarını kaza eder. O namazı kıldıktan sonra kan yine gelirse, namaz kılmaz. Yine kesilirse, vakit sonuna doğru yalnız abdest alıp, o namazı kılar ve kılmadıkları varsa kaza eder. Üç gün tamam oluncıya kadar böyle yapar. Fakat gusletse bile, vaty helâl olmaz.

Kan gelmesi üç günü geçti ise, âdetten önce kesilince, âdet zamanı geçinciye kadar, gusletse bile, vaty helâl olmaz. Fakat namaz vakti sonuna kadar kan lekesi görmezse, gusledip o namazı kılar. Kılmadıklarını kaza etmez. Oruç tutar. Kan kesildiği günden sonra, onbeş gün hiç gelmezse, kesildiği gün, yeni âdetinin sonu olur. Fakat, kan yine başlarsa, namazı bırakır. Tutmuş olduğu orucu Ramazandan sonra kaza eder. Kan durursa yine namaz vaktinin sonuna yakın gusledip, namazını kılar. Oruç tutar. On güne kadar böyle devam eder. On günden sonra, kan görse de tekrar gusletmeden kılar ve gusülden önce vaty helâl olur. Fakat vatyden önce gusül abdesti almak müstehab olur. Fecr doğmadan önce kan kesilse, fecrin doğmasına, yalnız gusül abdesti alıp elbisesini giyecek kadar zaman olur da, Allahü ekber diyecek kadar fazla zaman kalmazsa, o günün orucunu tutar. Fakat, yatsıyı kaza etmesi lâzım olmaz. Tekbîri söyliyecek kadar da zaman olursa, yatsıyı kaza etmesi de lâzım olur. İftârdan önce hayz başlarsa, orucu bozulur. Ramazandan sonra kaza eder. Namaz içinde hayz başlarsa, namazı bozulur. Temizlenince farz namazı kaza etmez. Nâfileyi kaza eder. Fecr doğduktan sonra, uyanınca kürsüfünde kan görse, o anda hayzlı olur. Uyanınca kürsüfünü temiz gören, yatarken hayzdan kurtulmuştur. İkisine de yatsıyı kılmak farzdır. Çünkü, namazın farz olması, vaktinin son dakikasında temiz olmaya bağlıdır. Vakit namazını kılmadan önce hayz gören, bu namazı kaza etmez.

İki hayz arasında (Tam temizlik) bulunması lâzımdır. Bu tam temizlik, (Sahih temizlik) ise, önceki ve sonraki kanların başka iki hayz olacakları, sözbirliği ile bildirildi. On günlük hayz müddeti içinde, kan görülen günler arasında bulunan temizlik günleri hayz kabûl edilmekte, on günden sonraki istihâzalı günler ise, temiz kabûl edilmektedir. Bir kız üç gün kan görüp, sonra onbeş gün kesilse, sonra bir gün kan, sonra bir gün temizlik, sonra üç gün kan görse, kan görülen ilk ve son üç günler, iki ayrı hayz olurlar. Çünkü, âdeti üç gün olacağından, ikinci hayz, aradaki bir günlük kandan başlıyamaz. Bu bir gün, önündeki tam temizliği fâsid yapar. Molla Husrev, (Gurer)inin şerhinde diyor ki, (Bir kız, bir gün kan, ondört gün temizlik, bir gün kan, sekiz gün temizlik, bir gün kan, yedi gün temizlik, iki gün kan, üç gün temizlik, bir gün kan, üç gün temizlik, bir gün kan, iki gün temizlik, bir gün kan görse, imam-ı Muhammede göre, bu kırkbeş günden yalnız, ondört günden sonra olan, on gün hayz olup, diğerleri istihâza olur). Çünkü, bu on günden sonra tam temizlik olmadığı için, yeni hayz başlamaz. Sonraki temiz günler, hayz zamanında olmadıkları için, hep aktı kabûl edilmez. (İmâm-ı Ebû Yûsüfe göre ise, ilk on gün ve iki tarafı temizlik olan dördüncü on gün hayz olurlar). Çünkü, sonraki fâsid temizlik günleri, imam-ı Ebû Yûsüfe göre, hep aktı kabûl edilir. Aşağıdaki birinci maddeye göre, on gün hayzdan sonra, yirmi gün temizlik, sonra on gün [dördüncü on gün] hayz olur.

Onbeş gün içinde hiç temiz gün olmadan, kan (İstimrâr) ederse, âdetine göre hesap olunur. Yâni, âdetinden sonra başlıyarak bir evvelki ay içindeki temizlik günü kadar temizlik ve sonra âdeti kadar hayz kabûl edilir.

İstimrâr kızda olursa (Menhel-ül-vâridîn) risâlesinde, bunun dört türlü olduğu bildirilmektedir:

1- Görülen kan istimrâr ederse, ilk on gün hayz, sonra yirmi gün temiz kabûl edilir.

2- Kız, sahih kan ve sahih temizlik gördükten sonra istimrâr ederse, bu kız, âdeti belli olan kadın olur. Meselâ beş gün kan görse, sonra kırk gün temiz olsa, istimrâr başından beş gün hayz, sonra kırk gün temiz kabûl edilir. Kan kesilinceye kadar böyle devam eder.

3- Fâsid kan ve fâsid temizlik görürse, ikisi de âdet kabûl edilmez. Temizlik, onbeş günden az olduğu için fâsid ise, ilk görülen kan istimrâr etmiş gibi kabûl edilir. Onbir gün kan ve ondört gün temiz olsa, sonra istimrâr etse, birinci kan, on günü aştığı için fâsiddir. Onbirinci ve istimrârın ilk beş kan günleri temizlik günleri olup, bu beşinci günden sonra, on gün hayz, yirmi gün temizlik olmak üzere devam eder. Temizlik tam olup, kanlı gün karıştığı için fâsid ise, böyle fâsid temizlik ile kan günleri toplamı otuzu geçmezse, yine ilk kan istimrâr etmiş gibi kabûl edilir. Onbir gün kan ve onbeş gün temizlikten sonra istimrâr etmesi böyledir. Onaltı günün ilk günü kanlı olduğu için, fâsid temizliktir. İstimrârın ilk dört günleri temizlik olur. Toplamları otuzu aşar ise, ilk on gün hayz olup, sonra istimrâra kadar olan günlerin hepsi temiz kabûl edilip, istimrârdan sonra on gün hayz, yirmi gün temiz olarak devam eder. Onbir gün kan, sonra yirmi gün temizlikten sonra istimrâr etmek böyledir.

4- Sahih kan ve fâsid temizlik görürse, sahih kan günleri âdet olur. Sonra otuz güne kadar temizlik kabûl edilir. Meselâ, beş gün kan ve ondört gün temizlikten sonra istimrâr etse, ilk beş gün kan ve bundan sonra yirmibeş gün temiz olur. Bu yirmibeş günü tamamlamak için, istimrârın ilk onbir günü temiz kabûl edilir. Bundan sonra, beş günü hayz, yirmibeş günü temiz olarak devam edilir. Bunun gibi, üç gün kan, onbeş gün temizlik, bir gün kan ve sonra onbeş gün temizlikten sonra istimrâr etse, ilk üç gün sahih kan ve sonra istimrâra kadar olan günlerin hepsi fâsid temizlik olup, üç gün hayz, sonra otuzbir gün temiz olur. İstimrâr zamanında ise; üç gün hayz, sonra yirmiyedi gün temiz olarak devam eder. İkinci temizlik ondört gün olsaydı, imam-ı Ebû Yûsüfe göre hep aktı kabûl edileceğinden, bunun ilk iki günü de hayz, sonra onbeş gün temizlik olmak üzere devam edilir. Çünkü ilk üç gün kan ve onbeş gün temizlik sahih olduklarından âdet kabûl olunurlar.

Âdet zamanını unutan kadına (Muhayyire) veya (Dâlle) denir.

(Nifâs), lohusa demektir. Elleri, ayakları, başı belli olan düşükte gelen kan da nifâstır. Nifâs zamanının azı yoktur. Kan kesildiği zaman, gusledip namaza başlar. Fakat, âdeti kadar gün geçmeden, cimâ’ edemez. En çok zamanı kırk gündür. Kırk gün tamam olunca, kan kesilmese de, gusledip, namaza başlar. Kırk günden sonra gelen kan, istihâza olur. Birinci çocuğunda, yirmibeş günde temizlenen kadının âdeti, yirmibeş gün olur. Bu kadının ikinci çocuğunda kan, kırkbeş gün gelse, nifâsı yirmibeş gün sayılıp, yirmi günü istihâza olur. Yirmi günlük namazlarını kaza eder. O hâlde nifâs gününü de ezberlemek lâzımdır. İkinci çocukta kan, kırk günden önce, meselâ otuzbeş günde kesilirse, bunun hepsi nifâs olur ve âdeti yirmibeş günden, otuzbeş güne değişmiş olur.

Ramazanda, sahûrdan [yâni fecrden] sonra, hayzdan veya nifâstan kesilen o gün yimez, içmez. Fakat, o günü kaza eder. Hayz ve nifâs sahûrdan sonra başlarsa ikindiden sonra da olsa, o gün yiyip, içer.

Hayz ve nifâs günlerinde namaz, oruç, câmi içine girmek, Kur’an-ı kerimi okumak ve tutmak, tavâf, cimâ’, dört mezhepte de haram olur. Orucları kaza eder. Namazları kaza etmez. Namazları affolur. Her namaz vaktinde abdest alıp, seccâdesi üzerinde, o namazı kılacak kadar zaman oturup zikir, tesbîh ederse, en iyi kılmış olduğu bir namazın sevabını kazanır.

(Cevhere) kitabında buyuruyor ki, (Kadının, hayz başladığını kocasına bildirmesi lâzımdır. Kocası sorunca bildirmezse, büyük günah olur. Temiz iken, hayz başladı demesi de, büyük günahtır. Peygamberimiz, (Hayzın başladığını ve bittiğini kocasından saklayan kadın mel’ûndur) buyurdu. Hayz hâlinde de, temiz iken de kadına dübüründen yaklaşmak haramdır. Büyük günahtır). Zevcesine böyle yapan, mel’ûndur. Puştluk, yâni oğlan kirletmek daha büyük günahtır. Buna (Livâta) denir. Enbiyâ sûresinde livâtaya (Habîs iştir) buyuruyor. Kâdı-zadenin, (Birgivî) şerhinde, Peygamberimiz (Lût kavmi gibi livâta yapanları, suç üstü yakalarsanız, ikisini de öldürünüz!) buyurdu. Bazı âlimler, ikisini de yakmalıdır dedi. Livâta yapınca, ikisi de cünüb olur. İhtikan yapınca, cünüb olmaz ise de, orucu bozulur (Feyziyye).

Vakit içinde, namaz kılmadan evvel, kadın hayzını görse, o vaktin namazını kaza etmek lâzım değildir. [(Se’âdet-i Ebediyye) kitabında gusül bahsini okuyunuz!]