HUCCET - kainatingunesi.com

HUCCET:

  1. Senet, vesîka, delîl, burhân. (Bkz. Delîl)

Temizliğini tam yapıp, vakitlerine uyarak beş vakit namaza devâm eden kimseye o namaz kıyâmet gününde nûr, huccet ve delîl olur. Kim namazı zâyi ederse, Fir’avn ve Hâmân ile haşrolur. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Elli dört farzdan biri de Kur’ân-ı azîm-üş-şânı huccet, tutmak, O’nun hükmüne râzı olmaktır. (Muhammed bin Kutbüddîn İznikî)

  1. Şer’î mahkemelerde bir dâvânın şâhitlerini dinledikten sonra kâdının verdiği hükmün yazıldığı îlâm, belge.

Huccet-ül-İslâm:

  1. Üç yüz bin hadîs-i şerîfi, senetleri (rivâyet edenleri) ile birlikte ezberden bilen büyük İslâm âlimi.

Hüccet-ül-İslâm İmâm-ı Gazâlî buyurdu ki:

Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellemin dünyâya yayılan nasîhatlerinden biri şudur: Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazâb ve azâb edeceğine alâmet, dünyâya ve âhirete faydası olmayan şeylerle meşgûl olması, zamanlarını lüzumsuz şeylerle öldürmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişmân olsa, üzülse yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde onun hayırlı işleri yâni sevâbları, kötü işlerinden, yâni günâhlarından ziyâde olmadı ise, Cehennem’e hazırlansın.” Bu hadîs-i şerîfin mânâsını iyi anlayanlara, bu nasîhat yetişir.

  1. Dinde söz sâhibi mânâsına İmâm-ı Gazalî hazretlerinin lakabı.