MUKADDEME - kainatingunesi.com

 

MUKADDEME

 

Ahlâk bilgilerini öğrenmek, istekle olur. Zor ile olmaz. Her ihtiyârî iş de, iki şeyi öğrenmekle yapılabilir. Önce, o işin ne olduğunu iyice anlamak lâzımdır. Sonra, o işin kazandıracağı faydaları bilmek Îcap eder. Bir de, her ilmi kolay anlıyabilmek için, bazı yardımcı bilgileri evvelden öğrenmek, üsûl hâlini almıştır. Biz de, başlangıcda, bu üç maksadı, üç bahs içinde açıklayacağız. Başlangıca ayrıca iki ilâve de yapacağız.

BİRİNCİ BAHS: İslâm ahlâkı üçe ayrılır:

1 – İnsan yalnız iken, başkasını düşünmeden, işlerinin iyi veya kötü olduğunu anlatan ilme (İlm-i ahlâk) denir. İnsan yalnız olduğu zaman da, bu işleri, bildiği gibi yapar. Meselâ yumuşak huylu, cömerd, hayâlı insan, yalnızken de, başkaları yanında da, hep öyledir. (İlm-i ahlâk), insanın böyle hiç değişmiyen işlerini öğretir.

2 – İkincisi, insanın ev içinde, çoluk çocuğuna karşı hareketlerini tedkîk eder. Buna (Tedbîr-i menzil) ve (Ev idaresi âdâbı) denir.

3 – Üçüncüsü, insanın cem’ıyyetteki vazîfelerini, hareketlerini, herkese faydalı olmasını öğretir. Buna (Siyâset-i medîne), yâni (ictimâ’î) veya (sosyal) terbiye denir.

(Ahlâk-ı Nâsırî) kitabında diyor ki, insan, iyi, kötü her işini bir sebep ile yapar. Bu sebep, yâ tabî’îdir. Yâhut bir emirdir, bir kanûndur. Tabî’ati îcâbı olan şeyler, aklı ve düşüncesi ve tecrübeleri netîcesinde yaptığı işlerdir. Böyle işleri, zamanla ve cem’ıyyetin te’sîri ile değişmez. İkinci sebep olan emr, kanûn ise, yâ bir cemaatin, bir milletin müşterek düşüncesinden doğar. Buna (Rüsûm) ve (Âdet) denir. Yâhut bir tanınmış âlim, tecrübeli, otorite sahibi kimse tarafından ortaya konur. Peygamberler, Evliyâ ve krallar, diktatörler böyledir. Peygamberler, Evliyâ ve âlimler tarafından bildirilen, Allahü teâlânın emirleri de üçe ayrılır: Birincisi, herkesin ayrı ayrı, yalnız olarak uyması lâzım olanlardır. Bunlara (Ahkâm) veya (İbâdetler) denir. İkincisi, insanlar arasında karşılıklı uymaları lâzım olan emirlerdir. (Münâkehât), yâni evlenme işleri ve (Muamelat), yâni alış veriş işleri, böyledir. Üçüncüsü, memleketleri, cem’ıyyetleri içine alan emirlerdir. Bunlar, (Hudûd), yâni (hukûkî) ve (siyâsî) işlerdir. Bu üç ilmin hepsine (Fıkh) bilgisi denir. Fıkh bilgileri ve bu işleri düzenliyen emirler veya tatbîk edilmeleri, yapılmaları, memleketlere, milletlere göre ve zamanla değişir. Bu tebeddülât da ancak Allahü teâlânın bildirmesi ile olur. İşte, Allahü teâlânın dinlerde yaptığı neshler, değiştirmeler, böyle emirlerde olmuştur. Meselâ, Âdem aleyhisselâm zamanında insanların çoğalması lâzımdı. Bunun için, bir erkeğin kendi kız kardeşi ile evlenmesi helâl idi, câiz idi. İnsanlar çoğalınca, buna lüzûm kalmadı. Haram oldu.