Nûh Aleyhisselâmın Gemisinin Dört Tahtasında İsimlerinin Yazılı Olduğu - kainatingunesi.com

Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî “radıyallahü teâlâ anhüm” Menâkıbı:

Nûh Aleyhisselâmın Gemisinin Dört Tahtasında İsimlerinin Yazılı Olduğu

Yirmiikinci Menâkıb:

Hadîs-i şerîfde Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki: (Nûh aleyhisselâm, kavminden, haddinden ziyâde eziyyet ve müşkilât çekip, müslimân olmalarından da kat’î ümîdini kesip, düâ edip, [Nûh sûresi 26.cı âyet-i kerîmesinde meâlen buyurulduğu gibi], (Yâ Rabbî! Yeryüzünde dolaşan hiçbir kâfiri bırakma.) dedi. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri düâsını kabûl etdi. Cebrâîl aleyhisselâm gelip, tûfanın nasıl olacağını ve nasıl gemi yapacağını söyledi. Nûh aleyhisselâma neccârlığı [marangozluğu] ta’lîm etdi ve dedi ki: Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri buyurdu ki, bir gemi yapacaksın. Nûh aleyhisselâm dedi; nasıl yapmam lâzım. Cebrâîl aleyhisselâm dedi: Yüzyirmidört bin Peygamber adına birer tahta yont. Nûh aleyhisselâm buyurdu: Yâ Cebrâîl! Ben bütün Peygamberlerin adlarını bilmem. Cebrâîl aleyhisselâm dedi: Allahü teâlâ hazretleri, senin tahta yontmanı emr buyurur. Cümle eşyânın hâlıkı olarak, ben onların adlarını halk edip, tahtalar üzerinde zuhûra getiririm buyurur. İlk tahtayı ki kesip, yontdu. Âdem “alâ nebiyyinâ aleyhissalâtü vesselâm” hazretlerinin ismi o tahta üzerinde meydâna geldi. Bir tahta dahâ yontdu. Şis [Şît] aleyhisselâmın ismi meydâna geldi. Üçüncü tahtada İdrîs aleyhisselâmın ismi, dördüncü tahtada Nûh aleyhisselâmın ismi meydâna geldi. Böylece her bir tahta üzerinde bir Peygamberin ism-i şerîfi meydâna geldi. Son tahtayı traş etdikde Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin ism-i şerîfi zuhûra geldi. Sonra yüzyirmidört bin mıh [çivi] yapdı. Her çivi üzerinde bu tertîb ile, bir Peygamberin ism-i şerîfinin yazılmış olduğunu gördü. Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve dedi ki: Allahü teâlâ buyurur: Tahtaları terkîb edip, mıhları [çivileri] muhkem et. Temâmını yerleşdirdi. Temâm olmadı. Dört tahtalık yer eksikdi. Cebrâîl aleyhisselâm gelip, dedi. Yâ Nûh! Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hâtem-ün-nebiyyindir. Onun dört yâri vardır. Birincisi Ebû Bekr, ikincisi Ömer, üçüncüsü Osmân, dördüncüsü Alîdir “radıyallahü teâlâ anhüm”. Allahü Sübhânehü ve teâlâ hazretleri buyurur ki: Bu dört tahtaya da Çihâr yâr ismine yont ki, senin gemin temâm olsun. Nûh aleyhisselâm dört tahta dahâ yontup, terkîb etdikde, o gemi temâm oldu. Cebrâîl aleyhisselâm (Şimdi senin sefînen temâm oldu) buyurdu.

İşâret: Yâ Nûh! Mustafâ adı ve Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî adı yazılmış olmayınca, su tûfanından sana kurtuluş olmaz, diye bildirildi. Ey mü’min! Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin muhabbeti ve Çihâr yâr-i güzînin muhabbeti senin kalbinde olmayınca, Cehennem ateşinden kurtulamazsın. Ebedî Cennete erişmezsin. Bîçûn ve bîçûgûne olanın dîdârını görmezsin. Dâr-ı islâmda doğru oturmazsın.