PEYGAMBERİMİZİN VEFATI - kainatingunesi.com

PEYGAMBERİMİZİN VEFATI

Cebrail aleyhisselam, Peygamber Efendimize her sene gelerek, o zamana kadar nazil olan ayetleri okumak üzere bir kere gelirdi. Vefat edeceği sene iki kere gelip Kur’an-ı Kerim’i iki defa baştan sona okudu.

Peygamberimiz “aleyhisselam”, vefatından önce Humma hastalığına tutuldu. Bu hastalık 13 gün sürdü ve bu müddetin son 8 gününü, Hazret-i Aişe’nin odasında geçirdi. Hastalığının ilk günlerinde ve ateşi düştüğü zaman mescide çıkıp esbabına namaz kıldırıyordu.

Resul-i Ekrem vefat edeceği sırada Hazret-i Ali’ye ve Hazret-i Aişe’ye vasiyyette ve nasihatta bulundu. Bu sırada ağlayıp gözyaşı döken Hazret-i Fatıma’ya, (Kızım, bir miktar sabreyle, ağlama! Zira Hamele-i Arş Melekleri senin ağlaman üzerine ağlaşırlar) buyurdu ve Hazret-i Fatıma’nın gözyaşını sildi. Teselli edip, Allahü tealadan sabır vermesini diledi ve (Ey kızım! Benim ruhum kabz olacak. [İnna lillahi ve inna ileyhi raci’un] diyesin. Ey Fatıma, gelen her musibete bir karşılık verilir) sözlerinden sonra bir müddet mübarek gözlerini kapadı. Ardından, (Bundan sonra babana; üzüntü, keder ve tasa olmaz. Zira fâni âlemden ve mihnet yerinden kurtuluyor) buyurdu. Sonra hanımlarına nasihat verdi, torunları Hazret-i Hasan ve Hazret-i Hüseyin’i yanına alıp, onlara şefkatle bakarak alınlarından öptü.

Rebi’ülevvel ayının on ikinci Pazartesi günü öğleden evvel, Cebrail “aleyhisselam” gelip “Ya Resulallah! Cennetleri süslediler, Huri ve Rıdvan donandı. Allahü teala, hiç kimseye verilmeyen çok şeyleri sana ihsan etti. Mesela, bu ni!metlerden Kevser Havzı, Makam-ı Mahmud ve Şefaat-i Ümmet verdi. Kıyamet günü sen razı oluncaya kadar ümmetini bağışlar. Ya Resulallah, Melek-ül Mevt kapıda beklemektedir, içeri girmeğe izin ister. Şimdiye kadar kimseden izin istememiştir. Bundan sonra da istemez” dedi.

Resul-i Ekrem efendimizin izin vermesi üzerine Azrail aleyhisselam içeri girip selam verdi ve sonra “Ya Resulallah, Allahü teala beni, senin huzuruna gönderdi. Senin emrinden dışarı çıkmamamı buyurdu. Dilersen şerefli ruhunu kabz edip ulvî âleme yükselteyim, istemezsen dönüp gideyim” dedi. Cebrail aleyhisselam “Ey Habibullah! Allahü teala sana müştakdır” dedi. Sonra selam verip veda ederken “Ey Muhammed, Ey Ahmed, bundan sonra vahiy için bir daha gelmem ve Hakk tealanın haberini yer yüzüne getirmem. Benim maksudum ve matlubum sen idin Ya Resulallah” dedi. Bundan sonra Peygamber efendimizin “Ey kardeşim Azrail, vazifeni yap!’ buyurması üzerine, Azrail aleyhisselam mübarek ruhunu kabz etti. Böylece Resul-i Ekrem efendimiz Hicret’in on birinci yılında (M. 632) Rebi’ülevvel ayının 12’si olan Pazartesi günü öğleden evvel vefat etti. Vefat ettiğinde Kameri seneye göre 63, Şemsi seneye göre 61 yaşında idi.

Eshab-ı Kiram, Resulullahın vefatı üzerine pek çok üzülüp gözyaşı döktüler. Çoğunun dili tutulup bir müddet konuşamaz oldular. Hazret-i Ebu Bekir, Resulullahın yanına girip mübarek yüzünden örtüyü kaldırdı mübarek alnından öptü. Sonra başını kaldırıp, mübarek alnından tekrar öpüp “Ah Safî” dedi. Bir daha öpüp “Ah dost” dedi. Sonra mübarek pazusunu öpüp ağladı. “Anam-babam sana feda olsun! Dirin ve ölün tayyib, temiz ve ne güzeldir” dedi. Ve “Eğer ihtiyarımız elimizde olsaydı canlarımızı yoluna feda ederdik. Eğer sen bizi men etmeseydin, gözlerimizden pınarları akıtırdık. Salatü selam okuyup, Ya Resulullah! Bizi Rabbinin katında hatırla” dedi.

Eshab-ı Kiram grup grup odaya girip cenaze namazı kıldılar. Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece (Çarşamba gecesi) mübarek ruhu alındığı yerde defn olundu. Mübarek cesedini kabre Hazret-i Ali, Fadl, Üsame ve Abdurrahman bin Avf indirdi. Kıyamet günü kabirden en önce O kalkacaktır. En önce O şefaat edecektir. En önce Onun şefaati kabul olunacaktır. Cennet kapısını önce O çalacaktır.

Resul-i Ekrem efendimizin vefatı üzerine bütün Müslümanların kalpleri yandı, çok üzüldüler. Peygamberimiz (aleyhisselam) bizim bilmediğimiz bir hayatla, şimdi kabrinde hayattadır. Cesed-i şerifi asla çürümez. Kabrinde bir melek durup, ümmetinin söyledikleri salavatı, kendisine haber verir. Mimberi ile kabr-i şerifi arası cennet bahçesi gibi kıymetlidir.