1.CİLD 304.MEKTÛB - kainatingunesi.com

 

İMÂM-I RABBÂNÎ AHMEDÎ FÂRÛKÎ SERHENDÎ

1.CİLD

304.MEKTÛB

 

Bu mektûb, mevlânâ Abdül-hayy için yazılmıştır. Kur’an-ı kerimin birçok yerinde, (Amâl-i sâliha) işliyenlerin Cennete girecekleri bildirilmektedir. Bunu açıklamakta ve şükr etmeği ve namazın esrârını bildirmektedir:

Allahü teâlâya hamd ettikten ve Peygamberimize salevât getirdikten sonra, saadet-i ebediyyeye erişmenize düâ ederim. Allahü teâlâ, birçok âyet-i kerimede, amâl-i sâliha işliyen müminlerin, Cennete gireceklerini bildiriyor. Bu (Amel-i sâlih)lerin [yâni yarar işlerin] neler olduğunu, çok zamandan beri araştırıyordum. İyi işlerin hepsi mi, yoksa birkaçı mı diyordum. Eğer, iyi şeylerin hepsi olsa, bunları kimse yapamaz. Birkaçı ise, acaba hangi iyi işler isteniliyor? Nihâyet, Allahü teâlâ, lutf ederek şöyle bildirdi ki, (Amâl-i sâliha), islâmın beş rüknü, direğidir. İslâmın bu beş temelini, bir kimse hakkı ile, kusursuz yaparsa, Cehennemden kurtulması kuvvetle umulur. Çünki bunlar, aslında sâlih işler olup, insanı günâhlardan ve çirkin şeyleri yapmaktan korur. Nitekim, Ankebût sûresi, kırkbeşinci âyetinde meâlen, (Kusursuz kılınan bir namaz, insanı pis, çirkin işleri işlemekten korur) buyuruldu. Bir insana, islâmın beş şartını yerine getirmek nasip olursa, nîmetlerin şükrünü yapmış olur. Şükrü yapınca, Cehennem azâbından kurtulmuş olur. Çünki, Nisâ sûresi, yüzkırkaltıncı âyetinde meâlen, (Îman eder ve şükr ederseniz, azâb yapmam) buyuruldu. O hâlde, islâmın beş şartını yerine getirmeğe cân ve gönülden çalışmalıdır.

Bu beş arasında bedenle yapılacakların en önemlisi, namazdır ki, dînin direğidir. Namazın edeblerinden bir edebi kaçırmıyarak kılmaya gayret etmelidir. Namaz temâm kılınabildi ise, islâmın esas ve büyük temeli kurulmuş olur. Cehennemden kurtaran sağlam ip yakalanmış olur. Allahü teâlâ, hepimize  doğru dürüst namaz kılmak nasip eylesin!

Namaza dururken, (Allahü ekber) demek, (Allahü teâlânın, hiçbir mahlûkun ibâdetine muhtaç olmadığını, her bakımdan hiçbirşeye ihtiyacı olmadığını, insanların namazlarının, Ona Faydası olmıyacağını) bildirmektedir. Namaz içindeki tekbîrler ise, (Allahü teâlâya karşı yakışır bir ibâdet yapmaya liyâkat ve gücümüz olmadığını) gösterir. Rükü’deki tesbîhlerde de, bu manâ bulunduğu için, rükü’den sonra, tekbîr emr olunmadı. Hâlbuki, secde tesbîhlerinden sonra emr olundu. Çünki, secde tevâdu’ ve aşağılığın en ziyâdesi ve zıllet ve küçüklüğün son derecesi olduğundan, bunu yapınca, hakkı ile, tâm ibâdet etmiş sanılır. Bu düşünceden korunmak için secdelerde yatıp kalkarken, tekbîr söylemek sünnet olduğu gibi, secde tesbîhlerinde âlâ demek emr olundu. Namaz, müminin mîracı olduğu için, namazın sonunda, Peygamber efendimizin mîraç gecesinde söylemekle şereflendiği kelimeleri [yâni, ettehıyyâtü…yü] okumak emr olundu. O hâlde, namaz kılan bir kimse, namazı kendine mîraç yapmalı. Allahü teâlâya yakınlığının nihâyetini namazda aramalıdır.

Peygamberimiz buyurdu ki, (İnsanın, Rabbine en yakın olduğu zaman, namaz kıldığı zamandır). Namaz kılan bir kimse, Rabbi ile konuşmakta, Ona yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka herşeyin hiç olduğunu görmektedir. Bunun için, namazda korku, dehşet, ürkmek hâsıl olacağından, tesellî ve rahat bulması için, namazın sonunda, iki defa selâm vermesi emr buyuruldu. Peygamberimiz bir hadis-i şerifde, (Farz namazdan sonra 33 tesbîh, 33 tahmîd, 33 tekbîr ve bir de tehlîl) emr etmiştir. Bunun sebebi, bu fakirin anladığına göre, namazdaki kusurlar (Tesbîh) ile örtülür. Lâyık olan, tâm ibâdet yapılamadığı bildirilir. (Tahmîd) ile, namaz kılmakla şereflenmenin Onun yardımı ve eriştirmesi ile olduğu bilinerek, bu büyük nîmete şükr, hamd edilir. (Tekbîr) ederek de, Ondan başka ibâdete lâyık kimse olmadığı bildirilir.

[Bu mühim sünneti elden kaçırmamalı. Câmilerde, cenâze olduğu zamanda da, Âyet-el-kürsî ile tesbîhleri terk etmemelidir].

Namaz, şartlarına ve edeblerine uygun olarak kılınır ve yapılan kusurlar da böylece örtülüp, namazı nasip ettiğine de şükr edip ve ibâdete, başka hiç kimsenin hakkı olmadığı, kalbinden temiz ve hâlis olarak, kelime-i tevhîd ile bildirilince, bu namaz, kabûl olunabilir. Bu kimse, namaz kılanlardan ve kurtuluculardan olur. Yâ Rabbî! Peygamberlerinin en üstünü hurmeti için bizleri namaz kılan ve kurtulan, mes’ûd kullarından eyle! Âmîn.

Azıcık müslümanlığı et merak,

Din büyüklerinin sözüne bir bak!

Okusan, anlarsın sen de, o zaman,

Ne diyor Muhammed aleyhisselâm?