AÇIKLAMA (Dolgu ve Kaplama Dişi Olanlar) - kainatingunesi.com

AÇIKLAMA (Dolgu ve Kaplama Dişi Olanlar)

Hanefî mezhebinde, dişlerin arası ve diş çukurları ıslanmazsa, gusl temâm olmaz. Bunun için, diş kaplatınca ve doldurunca, gusl abdesti sahîh olmaz. İnsan cenâbetlikden kurtulamaz. Altın, gümüş ve necs olmayan başka maddelerden yapılan kaplama ve dolguların altına su girmeyince, Hanefî mezhebi âlimlerinin hepsine göre, gusl abdesti câiz olmaz.

Tahtâvî, (Merâkıl-felâh) hâşiyesi, doksanaltıncı sahîfesinde ve ayrıca bunun tercemesi olan (Ni’met-i İslâm) kitâbında şöyle yazıyor: Bir Hanefînin, kendi mezhebine göre yapamadığı bir işi yapabilmesi için, Şâfi’î mezhebini taklîd etmesinde bir be’s yokdur. (Bahr-ür-râık) ve (Nehr-ül-fâık) kitâblarında da böyle yazılıdır. Fekat, bu işi yaparken, o mezhebin şartlarını da yerine getirmesi lâzımdır. Harac, meşakkat olmadan ve şartlarını yapmadan taklîd ederse, buna (müleffik) denir ki, kolayları toplayıcı demekdir. Bu, câiz değildir.

Kendi mezhebindeki bir farzı yapamayan kimsenin, yalnız bu farzı yapması için başka mezhebi taklîd etmesi lâzımdır. Fekat, bu işi yaparken, taklîd etdiği mezhebin şartlarını da yerine getirmelidir. Kaplama ve dolgu yapdıran Hanefî mezhebindeki bir kimsenin, Mâlikî [veyâ Şâfi’î] mezhebini taklîd etmesi için, guslde, abdest almakda ve namâzda niyyet ederken, İmâm-ı Mâlike [veyâ İmâm-ı Şâfi’îye] tâbi’ olduğunu hâtırlaması yetişir. Ya’nî gusl abdesti almağa başlarken, (Niyyet etdim gusl abdesti almağa ve Mâlikî [veyâ Şâfi’î] mezhebine uymağa) sözünü kalbinden geçiren bir kimsenin, gusl abdesti sahîh olur. Ağzında kaplama veyâ dolgu bulunan Hanefî mezhebindeki bir kimse, böyle niyyet edince, guslü ya’nî boy abdesti sahîh olur. Cünüblükden kurtulur, temiz olur. Mâlikî [veyâ Şâfi’î] mezhebini taklîd edince, abdesti ve namâzları sahîh olur. Kaplama ve dolgusu olmayanlara da imâm olabilir.

Şâfi’î mezhebini taklîd edenin, imâm arkasında Fâtiha sûresini okuması, kendisinin veyâ başkasının sev’eteynine, ya’nî iki abdest bozma uzvlarına eli ayası ile dokunursa ve nikâh ile alması harâm olan onsekiz kadından başka kadının derisine derisi değerse abdest alması, abdeste niyyet etmiş olması ve az necâsetden de sakınması lâzımdır. Kur’ân-ı kerîm tutacağı zemân da Şâfi’î mezhebine göre abdestli olması lâzımdır. Hanefî mezhebinde olan bir yolcunun, Şâfi’î mezhebini taklîd ederek, öğle ile ikindi ve akşam ile yatsı namâzlarını takdîm ve tehîr ederek, birlikde kılabilmesi için, Şâfi’î mezhebine göre abdestli olması lâzımdır.