Ahirete inanmak, mühimdir - kainatingunesi.com

Ahirete inanmak, Allahü teâlâya inanmak gibi çok mühimdir. Ahiret olmazsa…

Sual: Herkesin yaptığının mutlaka karşılığını göreceği bir yerin olmasını kabul eden bir kimse, yeniden dirilmeyi, mahşeri, ahiret gününü inkâr edebilir mi?

Cevap: Ahirete inanmak, Allahü teâlâya inanmak gibi çok mühimdir. Ahiret olmazsa, dünyada mükafatlandırılmayan iyilikler ve cezası çekilmeyen fenalıklar, kötülükler, haksızlıklar, karşılıklarını göremeyecektir. Bu hâl, en ince sanatları, en ince düzenleri bulunan, bu gördüğümüz âlem için çok büyük bir kusur olur. En küçük bir devletin, hatta herhangi bir topluluğun bir adalet sistemi, mahkemesi bulunuyor da, kâinat dediğimiz şu muazzam âlemin bir mahkeme-i adaleti bulunmaz mı? İnsanların hakkını vermek için ahirete ihtiyaç o kadar mühimdir ki, Avrupa’nın fikir adamları fen yolu ile Allahü teâlânın varlığını anlayamadıkları hâlde, ahlak ve adalet üzerinde düşünerek, bu varlığı söz birliği ile kabul etmektedirler. Ahlak üzerinde düşünerek, Allahü teâlânın varlığını anlamak demek, daima aldanabilen ve manevi mesuliyetleri kontrol edemeyen ve herkesteki kuvveti başka başka olan (Vicdan)ın, ahlakı korumaya kadir olamaması ve dünyada her şey çok düzgün, çok güzel yaratılmış iken, faziletlerin değerlendirilmemesi ve nice kötülüklerin yayılmış ve muhterem olması görüldüğünden, bu yolsuzlukların ahirette ödenmesine ihtiyaç bulunması demektir.

***

Sual: Bazı kimseler, “bizim rehberimizin hocası, rehberi yoktur, kendi kendine öğrenmiştir” diyorlar. Bir kimse, kendine yol gösteren olmadan ilim öğrenebilir mi, din büyüklerinin bir hocası, rehberi yok mu idi?

Cevap: İmâm-ı a’zam hazretlerinin hocası Hammâd, onun hocası İbrâhîm-i Neha’î ve onun hocası da Alkama bin Kays hazretleridir. Bunun hocası ise, Abdullah ibni Mes’ûd hazretleridir. Abdullah ibni Mes’ûd hazretleri de, Resûlullah efendimizden ilmi almış, öğrenmiştir. Resûlullah efendimiz dahi, Cebrail aleyhisselâmdan almıştır. Cebrail aleyhisselâma ise, Allahü teâlâ emreylemiştir.

***

Sual: Bir kimse, İslâm âlimlerinden herhangi birisine veya evliyaya sövse, hakaret etse, bu kimsenin imanına bir zarar gelir mi?

Cevap: Bu konuda Miftâh-ul-Cennet kitabında deniyor ki:
“Bir kimse, bir âlime buğzetse veya sövse, bu yaptığı sebepsiz ise, o kimsenin küfründen korkulur.” Yani imanı gidebilir.

Osman Ünlü – 08.10.2018 – www.turkiyegazetesi.com.tr