ALAY, MÜSTEHCENLİK VE FUHUŞ - kainatingunesi.com

Alay Etmek ve Zararları

Alay etmek; söz, yazı, işaret ve çeşitli davranışlarla bir kişinin ayıp ve eksikliklerini ortaya çıkarmak, onunla eğlenmek demektir. İnsanlarda bulunan çirkin, kötü huylardan biridir. Alay eden, kalb incitir. Gönül yıkar. Dinimizde, küfürden sonra en büyük günah, kalb kırmaktır.

Kendisi ile alay edilen, haysiyet ve şerefleri ile oynanan kimseler, bunu kolay kolay unutmazlar. Böylece insanlar arasında düşmanlıklar, dargınlıklar ortaya çıkar. Toplumun huzuru bozulur. Nitekim Allahü teâlâ, Kur’ân-ı Kerimde meâlen, (Ey iman edenler! Bir kısım erkekler, diğer erkeklerle alay etmesin! Olur ki, alay edilenler kendilerinden daha hayırlı bulunurlar. Bir takım kadınlar da diğer kadınlarla eğlenmesin! Olur ki eğlenceye alınanlar kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve kötü lakaplarla atışmayın! Îmandan sonra fâsıklıkla isimlenmek ne kötü isimdir!… Kim tövbe etmezse, işte onlar kendilerine zulüm edenlerdir) buyurarak başkaları ile alay etmeyi yasaklamıştır. Peygamber efendimiz de Selmân-ı Farisi’ye (Kimse ile alay etme!) buyurarak başkaları ile alay edilmemesini emir buyurmuşlardır.

Görüldüğü gibi Allahü teâlâ ve resulü, başkaları ile alay edilmesini, kötü lakap takılmasını yasaklamışlar ve bu davranışların kötü, günah olduğunu bildirmişlerdir.

Alay etmek ile latifeyi, şakayı birbirleriyle karıştırmamalıdır. Şaka, karşısındakinin incinmediğini, belki memnun olduğu sözdür. Alay, onun aksi olup çirkindir, yasaktır. Müslüman, müslümanın kardeşidir. Kendisi için istemediğini, din kardeşi için de istemez. Başkaları ile alay etmek, onlara kötü lakaplar takmak yerine, onların kusurlarını düzeltmek, ayıplarını örtmek lazımdır. Alay ve kırıcı sözlerle, kin ve düşmanlık tohumları ekilir. Tatlı dil ve gönül okşayıcı sözler, sevgi ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendirir.

Müstehcenlik, Fuhuş ve Zararları

Dinimizde yasak edilen kötü huylardan birisi de müstehcenlik ve fuhuş söylemektir. İnsan vücudunda bakılması yasak olan yerler vardır ki, buraları açmak, başkalarına göstermek harâmdır. Erkeklerin, göbek ile dizlerinin arasını örtmesi lâzımdır. Kadınların da, eli ve yüzü hariç her tarafinı örtmeleri şarttır.

Hayâsı (utanması) olan Allahü teâlâdan korkar, Onun, razı olmadığı işlerden ve sözlerden kaçınır. Çirkin, ayıp ve günah olan sözleri söylemek fuhuştur. Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: (Hayâ, imândandır. Fuhuş söylemek, cefadandır. İmân Cennete, cefâ Cehenneme götürür)

Hayâ ve imân birlikte bulunur. Biri yok olursa, diğeri de yok olur. Kadın hayâsı, erkek hayâsından dokuz kat fazladır. Bir hadîs-i şerifte, (Fuhuş; insanın lekesi, hayâ, zînetidir), buyuruldu. Hayânın en kıymetlisi, Allahü teâlâdan utanmaktır. Ondan sonra, Resûlullah Efendimizden hayâdır. Daha sonra, insanlardan hayâ etmektir.

Müslümanların imânlarını yok etmek isteyenler, onların hayâlarını yok etmeye çalışıyorlar. Bunun için de filmlerde, gazete, mecmua, roman, video-teyp gibi yayın organlarında avret yerlerinin, edep yerlerinin açılmasına önderlik yapıyorlar. Fuhuş sözlere, seks bilgisi diyorlar. Bu açıklıklara ve seks bilgilerine ilericilik ve lüzumlu, faydalı diyerek gençleri hayâsız yapmak istiyorlar. Gençleri aldatmak için medenî milletlerin yaptıklarını biz de yapacağız, çağımıza ayak uyduracağız, gericilikten kurtulacağız, diyorlar.

Müslümanlar, dinlerini, hayalarını bozmak isteyenlerin yalanlarına aldanmamalı, onların çıplak gezmelerini, seks bilgisi adı altında fuhuş söylemelerini faydalı zan etmemelidir. Bunları övmenin, müslümanların hayâlarını, imânlarını çalmak için bir tuzak olduğunu bilmelidir.

Müslüman, iffetli olmalı, gözünü harâmlardan korumalıdır. Şeytan, insana vesvese verir. Yolda giden bir kadına bakmamızı isterse, (Niye bakacakmışım? Çirkin de olsa, güzel de olsa, günaha girerim. O gider, günah bende kalır. Arkasından gidersem dinimi peşinde harcarım. Bunun da cezası ahirette büyüktür) diyerek şeytanla ve nefisle mücadele etmelidir.

Allahü teâlâ Nûr sûresi 30. âyetinde meâlen; (Ey Resulüm “sallallahü aleyhi ve sellem”, mü’minlere söyle, harâma bakmasınlar ve avret yerlerini harâmdan korusunlar! İmânı olan kadınlara da söyle, harâma bakmasınlar ve avret yerlerini harâm işlemekten korusunlar!) buyurdu. (Üç şey, göze cila verir; Yeşilliğe, akarsuya ve güzel yüze bakmak) hadîs-i şerifi, bakması helâl olan kimselere bakmanın faydasını bildirmektedir. Yoksa, yabancı kadınlara, kızlara bakmak, gözü zayıflatır, kalbi karartır ve unutkanlık yapar.

Sevgili Peygamberimiz buyurdular ki:

(Yabancı kadınların, yüzlerine şehvetle bakanların gözlerine, kıyamet günü erimiş kızgın kurşun dökülecektir.)

(Yabancı bir kızı görüp de, Allahü teâlânın azabından korkarak, başını ondan çeviren kimseye Allahü teâlâ ibadetlerin tadını duyurur.) İlk görmesi af olur.

(Allah için yapılan cihadda düşmanı gözliyen veyâ Allah korkusundan ağlayan veyâ harâmlara bakmayan gözler, kıyâmette Cehennnem ateşini görmeyeceklerdir. )

(Yabancı kadına şehvetle bakan bir kimsenin gözleri ateşle doldurulup, sonra Cehenneme atılacaktır. Yabancı kadın ile toka edenin kolları ensesinden bağlanıp, Cehenneme sokulacaktır. Yabancı kadın ile, lüzumsuz yere şehvetle konuşanlar, her kelimesi için, bin sene Cehennemde kalacaktır. )

(Komşu kadına ve arkadaşların kadınlarına şehvetle bakmak, yabancı kadınlara bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan bin kat daha çok günahtır. Zina günahları da böyledir.) [İslâm İlmihâli, /343]