BAL ŞİFADIR - kainatingunesi.com

BAL (asel, honey)

Bitkilerdeki çiçek özlerinin bal arısı tarafındarı toplanarak midesinde özümledikten sonra, bir harika gibi çok genli olarak yapmış olduğu petek gözlerine yerleştirilmiş bir maddedir.

* Bal arısının bizzat kendisi, yaratılış itibariyle belki insanoğlundan da öncedir .Bal ise, eski çağlardan beri gerek gıda olarak ve gerekse ilaç (deva) olarak bilinmektedir. Fakat İslâmiyetin gelmesiyle arının ve balın önemi ve ehemmiyeti daha da artmıştır. Nitekim Kur’ân-ı Kerim’de yüce Allah: “Rabbin, bal arısına “dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva yap, sonra her çeşit : bitkiden ye; sonra da -bal yapman için- Rabbinin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü!” diye öğretti. O’nun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır“(Nahıl 69)

* “Günahtan sakınan kimseler için: vâdolunan cennetin durumu şöyledir: “Orada tadı ve kokusu bozulmayan sudan ırmaklar; tadı değişmeyen, evsafı bozulmayan sütten ırmaklar; içenlere lezzet veren şaraptan (sarhoşluk vermeyen tatlı şuruptan) ırmaklar ve saf, süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Bunlardan da öte, Rablerinden bir bağışlanma vardır … ” buyurmaktadır. (Muhammed 15)

* Peygamber Aleyhisselâm ise, balın şifa olduğunu şöyle açıklamaktadır: “Üç şeyde şifa vardır. Bal şerbeti içmekte, kan aldırmakta ve dağlama yaptırmakta, fakat ben dağlamayı sevmem1

* “Sizlere iki şifayı tavsiye ederim. Biri bal, diğeri ise Kur’ândır2

* “Şifa iki şeydedir. Biri Kur’ân okumakta, diğeri ise bal şerbeti içmektedir” buyurmuştur.3

* Yine bir defasında: “Sizlere Sinameki ve Sennüt’u (tereyağı, bal, hurma ve kimyonu) tavsiye ederim. Zira bunlar sâmdan başka bir çok derde devadır” buyurunca, ashab: “Sâm nedir? Yâ Rasûlallah!” diye sormuşlar. O da: “Ölümdür” diye cevap vermiştir” 4

 

*İbni Mes’ud Hazreti Teri de: Kur’ân-ı Kerim’de iki şifa vardır. Biri Kur’ân’ın kendisi, diğeri ise baldır. Kur’ân gönüllerdeki hastalıklara şifa, bal ise bir çok hastalıklara şifadır” demiştir.5

*Amir lbni Malik (r.a.) de şöyle der:

“Sıtma hastalığından dolayı zayıf düşmüştüm. Bir deva ve şifa dileğiyle
Peygamber Aleyhis-Selâm’a bir kimse gönderdim. Bu istek üzerine Peygamber Alayhis-Selâm bana, bir tulum bal gönderdi”

* Hazreti Aişe (Radıyallahü anhâ) de: “Peygamber Aleyhis- Selâm en çok balı ve helva (tatlı)’yı severdi” demiştir 7

Bal Şerbeti:

Balın sağlık için en faydalı kullanış şekli olarak, şerbet halinde içilmesi tavsiye edilmiştir. Nitekim Peygamber Aleyhis- Selâm: “Bal şerbetinden daha üstün bir ilaç bulunamaz8

* “Bal şerbeti gönlümdeki üzüntüyü, sıkıntıyı giderir ve gözümün, görme duyusunu da kuvvetlendirir9

* “Böbrek sancısı, böbrekteki sinirdendir. Hareket ettiği zaman sahibini hasta eder. Bu hastalığı ılık su ve bal şerbeti ile tedavi ediniz!” buyurmuştur .10

* Hazreti Aişe de: “Peygamber Aleyhls-Selâm eşi Hafsa’nın evine vardığı zaman orada bal şerbati içerdi …”11

“içecekler içinde en çok, soğuk su şerbeti (süt ve bal şerbeti)’ni severdi” demiştir 12

* Enes ibni Malik (Radıyallahü anh) ise: “Peygamber Aleyhis-Selâm hasta olduğu zaman, ağzına bir avuç çörekotu atar, üzerine de su veya bal şerbet içerdi” demiştir 13

* İbni Kayyim’in “Tıbb-ı Nebevî” adlı eserinde bildirdiğine göre, Peygamber Aleyhis-Selâm, balı su ile hafifleterek şerbet yapar ve aç karına içerdi14

 

 

Bal Çeşitleri:

Balın en iyisi sırasıyla bahar, yaz ve kış mevsimi ballarıdır. Bahar mevsiminin balı, yaz mevsiminin balından daha iyi, daha tatlı ve kokusu daha güzeldir.

Arı, çiçeği hangi bitkiden alırsa; bal, o bitkinin özelliğine göre, özellik taşımaktadır. Mesela elma balının kokusu da lezzeti de güzeldir, dut balının da güzel ve yaygın bir kokusu vardır. Fakat tütün balı ise kötü kokuludur15

* Hulasa; bal arısının aldığı çiçek ne ise, bal odur. Çiçek kötü kokulu ise, bal da o kokuyu andırır durumdadır. Eğer güzel kokulu bir çiçek ise, bal da güzel kokuludur. Örnek vermek gerekirse; Mekke Vâlisi bulunan Haccac, bir sayfiye şehri olan Tâifteki görevlisine: “Bana kekik balı gönder” diye, mektupla emir vermiştir 16

* Bal, hangi çeşit (alındığı çiçeğe göre, çam balı, rnenekşe balı,kekik balı gibi) ve hangi renkte (siyah, beyaz, sarı ve kırmızı) olursa olsun şifâdır17

* İmâm Zührî (Rahmetullahi Aleyh)  de: “Sizlere balı tavsiye ederim. Zira bal, en iyi koruyucudur, hafızayı kuvvetlendirir, zekayı geliştirir. Balın en iyisi saf, beyaz, yumuşak ve keskin, tadı ise güzel olanıdır. Dağlarda ve ağaçlarda meydana geleni, peteklerde olandan daha üstündür. Balın cinsi, arının aldığı çiçeğe göre değişir” demiştir 18

Balın Koruyuculuğu:

Balın bizzat kendisi uzun müddet  bozulmadan senelerce bekleyebilir. Eğer bal, cam ve saykallı toprak çanaklarda        saklanacak olursa bu müddet daha da artar.

* Balın, kokuları kendisine çekme özelliği de olduğundan dolayı, kötü kokulu maddeleri balın bulunduğu yerden uzaklaştırmak lâzımdır. Aksi halde kötü kokuyu kendisine çeker 19

* Tâze et, balın içine konulduğu zaman, üç ay kadar bozulmadan tazeliğini korur. Acur, hıyar, kabak, patlıcan vs. gibi sebze ve meyveler, balın içine konulduğunda ise, altı ay kadar bozulmadan tazeliklerini korurlar. işte bu sebepten dolayı bala “Emniyetli Muhafız” adı verilmiştir20     Nitekim bir hadis-i şerifte. Peygamber Aleyhis-Selâm: “Her kim, her ay üç gün aç karına bal ,şerbeti içerse; felç, cüzzam ve abraştık gibi hastalıklardan korunmuş olur”  buyurmuştur 21

Balın Temizleyici Özelliği:

Bal, dişleri ve diş etlerini temizleyip parlatan bir macundur. Dişlerin ve diş etlerinin sağlığını da korur. Bal, ağızdaki yaralan ve diş etlerindeki şişlikleri gideren       bir merhemdir22

* Bal, sabun vs. gibi temizlik maddelerine dayanamayan ipekli elbiselerin temizliğinde de kullanılmıştır 23

* Bal; mideyi, bağırsakları, böbrekleri ve rnesaneyi de temizler24

Balın Tedavide Kullanılması:

Tedavi için balın en iyi bir ilaç olduğunda bütün tabipler ittifak hâlindedirler. Çünkü bal, midedeki fazlalıkları dışarı atar, vücuda kuvvet verir, en iyi bir gıdadır. Mideyi kuvvetlendirir, iştah i açar, yaşlılara ve balgam tükürenlere karşı faydalıdır. Mizacı yumuşatır, köpek ısırmasına karşı da faydalıdır. Mayasız hamur yiyerek ölümle yüz yüze gelenlere, sıcak su ile yapılmış bal şerbeti verilirse faydalıdır. Bal, diğer macunların (ilaçların) kuvvetinin uzun müddet dayanmasını sağlar. Bal, taze eti üç ay, hıyar ve acur gibi sebzeleri altı ay kadar kokuşmaktan korur. Vücut, bal ile ovuşturulursa yumuşar; bal, bitleri öldürür, saçları yumuşatır, uzatır ve güzelleştirir. Bal ile göze sürme çekmek, göz kararmasını giderir. Bal ile dişleri fırçalamak, diş etlerini korur ve dişleri beyazlaştırır. Bal hem yenilen en iyi bir gıda, hem içilen bir şerbet, hem de tedavi edici bir ilaçtır.

* Tatlıların ve meyvelerin yerini tutar, yan tesiri olmaz. Safra için zararlı ise de, içine sirke katıldığında yan etkisi giderilmiş olur. Aç karına bir kaç parmak bal yalamak, bozuk mideyi düzeltir. Bal, ciğer, böbrek ve mesane gözeneklerindeki tıkanıklıkları açar. Yüce Allah, biz kulları için baldan daha üstün bir gıda yaratmamıştır 25

Bal, Bütün Hastalıklara mı, Yoksa Bazı Hastalıklara mı Şifadır ?:

Bu konuda iki görüş vardır. Bazı ilim adamları “bütün hastalıklar için şifadır” derken, bir kısmı da “bazı hastalıklar için şifa olduğunu” kabul etmişlerdir.

* Bazılarına göre de: Bal, Kur’an-ı Kerim’de “şifâtardan bir şifâ olarak vasıflanmış olup”, “bazı hastalıklar için şifâdır” anlamına değildir. Yani buradaki “ba’zıyyet” şifâya âit olup, hastalığa ait değildir. Şifa niyetiyle kullanan herkes için şifadır, denilmiştir 26

Yukarıda Saydıklarımızdan Başka, Balın Faydalı Olduğu Diğer Bir Kısım Hastalıklar:

Akciğerdeki yaralar iyileştirilmek ve temizlenmek istenildiği zaman, bal ve bal şerbeti ile temizlenir, çünkü bal temizleyici bir gıdadır. iç organlardaki yaralara da zarar vermez.

* Vücudu zayıf olanlara, midesinde hazımsızlık bulunanlara, nekahet devresindeki hastalara, hastalıktan dolayı zayıf düşen kimselere, müzmin kabızlıklara, zehirlenmelere, bağırsak yaraları ve çocuk hastalıklarına karşı bal ve bal şerbeti, emsali olmayan bir ilaçtır.

* Bal, böbrekler ve karaciğer için gayet faydalıdır. Çünkü balın hazmı kolay, artığı ise yoktur. Bal; yara ve iltihaplı yaralara merhem gibi sürülürse gayet faydalıdır.

* Bal, gözlerde meydana gelen duman,beyaz leke, göz kapaklarının iç ve dış kısımlarında meydana gelen iltihaplar için merhem gibi sürüldüğünde, gayet faydalı olup, en kuvvetli bir ilaçtır.

* Bal, ateş yanığı olan yerlere gerek sade olarak ve gerekse başka bir madde ile karıştırıldıktan sonra yanık yerlere merhem gibi sürülürse gayet faydalıdır.

* Küçük yaşta felç olan çocuklara her gün aç karına belli birmiktar bal yedirildiği veya su ile keskinliği giderilerek şerbet halinde içirildiği zaman, belli bir süre içinde felçten kurtulur. Bal, gerek gıda olarak yenildiği ve gerekse yumurta sarısı veya akı ile karıştırılıp merhem gibi cilde sürüldüğü zaman, cildi güzelleştirir.

* Bal, vücutta meydana gelen varis ve varislerde açılan yaralara iyileşinceye kadar sürüldüğünde gayet faydalıdır.

* Bal, uzun süre hastalık veyâ yaşlılık sebebiyle yatakta yatmaktan dolayı kalçalarda meydana gelen yaralar üzerine merhem gibi sürüldüğünde gayet faydalıdır. Bal, göz kapaklarındaki iltihaplara ve yanıklara karşı gayet faydalı bir merhemdir.

* Balın sâde olarak su ile şerbet yapılıp içiImesi veya süt ile şerbet yapılması yahud limon suyu ile şerbet yapılıp içilmesi nezle için gayet faydalıdır. Balın gül ile karıştırılıp sabah ve öğleyin yenilmesi verem hastalığına karşı şifâlıdır.

* Ebe gömeci kaynatılıp, içine tereyağı ve bal ilave edilir ve böbrek ağrısı yakaladığı zaman bol miktarda içilirse, böbrek taşlarını yerinden oynatır ve idrarı çoğaltır, idrarın zor yapılmasına karşı da faydalıdır. Ayrıca kulunç ağrısına karşı da iyi gelir.

* Herhangi bir darbe vs. gibi sebeplerle, deride olmayıp sadece sinirlerde meydana gelen eziklikler için, sıcak zeytinyağı ezilen yere bir müddet sürülür. Eğer ezilme hem deride ve hem de sinirlerde olursa; acı ılgın ağacının tozu, sirke ve bal karışımından yapılan merhem sürülerek tedavi edilir.

* Sahabeden Avf İbni Malik (Radıyallahü Anh) de:

“Herhangi bir göz hastalığından dolayı, balı gözlerine sürme gibi ekerdi.”

* Balın nar ile birlikte devamlı olarak -belli bir miktarda- yenilmesi, kalp hastalıklarına karşı pek faydalı bir ilaçtır.

* Bal, midedeki ekşime fazlalığını azaltır ve ekşime eksikliğini de giderir, yani mide ekşimesini normal bir seviyede tutar. Bal, midenin en güzel dostudur. Bal, değil midenin bütün vücudun dostudur. Bal, mide yaraları (ülser) için çok faydalıdır27

* Bal; harp yaraları, kangren yaraları, ağız yaraları ve ciltte meydana gelen iltihaplı bütün yaralar için merhem gibi sürülmek suretiyle gayet faydalıdır. Bal, bitleri ve küçük haşereleri öldürür28

* Hazreti Ömer’in oğlu Abdullah (Radıyallahü Anh); vücudunda herhangi bir yara, çıban vs. gibi bir şey çıktığında üzerine merhem olarak bal sürerdi. Bal yemek insanı gençleştirir, ruhu kuvvetlendirir, dinçliği artırır, istek ve arzuyu tahrik eder, gençliği korur, güzel ve düzgün konuşmaya vesile olur29

* Hazreti Ali (Radıyallahü Anh) de: “Helal para ile alınan bal, yağmur suyu ile karıştırılıp içilirse, birçok hastalıkla riçin şifadır” demiştir 30

 

* Peygamber Aleyhis-Selâm da, bir hadîs-i şerîflerinde: “Doğum yapan (Iohusa) kadınlar için yaş hurma, hasta kimseler için ise bal gibi şifa yoktur” buyurmuştur31

* Bal, ilaç yapımında kullanılan bir maddedir. ilaçların kuvvetlerinin uzun müddet korunmasında, mideyi takviyede bal gibisi yoktur.

* Bal, zehirlenmeye karşı kullanılan ilaçların içine katılır. Çünkü bal, ilacın kuvvetini artırır ve uzun müddet korur.

* Bal, müfred ilaçların da terkibine katılır, onu güzelleştirir ve onun cüzlerini birbirinden ayırır. Bal, ilaçlardaki kötü kokuyu giderir ilaçları, insan tabiatı ile ilaç arasında normal bir hale getirir. (İ. Kayyim s. 400; Ş. Erbaın s. 48)

İbni Kayyim ve Abdullatif Bağdadi’nin Tıbb-i Nebevi isimli eserlerinde verdikleri bilgilere göre balın tıbbi faydaları, bazı tekrarlamalarla beraber şöyle özetlenmiştir:

* Bal, ılık su ile şerbet yapılıp içilirse, mide hastalıkları için şifadır.

* Bal, karaciğer ve böbrek gözenekleri tıkanıklığı için bütün tatlılardan daha az zararlıdır.

* Bal, gıdalarla bir gıda, ilaçlarla bir ilaç, şuruplarla bir şurup, tatlılarla bir tatlı, merhemlerle bir merhemdir, vücudu rahatlatır, iştahı açar. Balın yerini tutacak bundan daha üstün veya bunun aynı, yahud buna yakın bir madde yaratılmamıştır.(İ.Kayyim s. 102. 103)

* Bal, karaciğeri ve göğsü temizler. Yılan-akrep sokmasına karşı faydalıdır. Bitlenmiş vücuda ve bitlenmiş saçlara bal sürüldüğü zaman, biti ve bit yavrularını öldürür, saçı uzatır ve güzelleştirir. Bal ile diş fırçalanacak olursa, dişleri beyazlatıp parlatır, dişlerin ve dişetlerinin sağlığını korur.

* Eğer bal ile gargara yapılacak olursa, boğaz şişlikleri, boğmaca, bademcik ve boğaz iltihabı için gayet faydalıdır.

* Bal, öksürüğe gayet iyi gelir, idrarı çoğaltır, mideyi ve bağırsakları yumuşatır, gözenekleri açar. Damarların ağzını açar, adet kanamasını artırır, zehirlenmelere ve kuduz köpek ısırmasına karşı faydalıdır.

* Bal, safradan meydana gelen hastalıklar için zararlı ise de, yan etkisi içine sirke karıştırılmak suretiyle giderilir, böylece faydalı bir hale getirilir.

* Bal, ihtiyarların ve hastaların yemekleri içine katılır. Devamlı olarak aç karına bal yalamak; balgamı giderir, mide cidarını temizler ve midedeki artıkları dışarı atar, midedeki gıdaları olgunlaştırır, mideyi normal olarak ısıtır, gözenekleri açar; aynı etkileri karaciğer, böbrek ve mesane için dahi gösterir.

* Bal; karaciğer ve dalak gözenekleri tıkanıklığı için bütün tatlılardan daha az zararlıdır. Nitekim Peygamber Aleyhis- Selâm her gün aç karına su ile hafifletiImiş bir bardak bal şerbeti içerdi. Bundan sonra da tuz ve sirke ile beraber arpa ekmeği yerdi. Bal, temizleyici, parlatıcı ve gözenekleri açıcı özelliğe sahibdir. Gıda olarak yenilerek kullanıldığı gibi, merhem olarak cilde sürülerek de kullanılır. Bal, cildi temizler ve güzelleştirir, ilaçların içine katıldığı zaman, onların kuvvetini uzun müddet korur. Zehirlenmeye karşı kullanılan ilaçların içine bal karıştırılır. Çünkü bal, ilaçların kuvvetini korur ve onda etkisini gösterir. Bal, basit ilaçların terkibine katılır, onu güzelleştirir ve onun parçalarını, cüzlerini birbirinden ayırır. Bal, ilaçlardaki kötü kokuyu giderir. ilaçları, insan tabiatı ile ilaç arasında vasat (uygun) bir kıvâma getirir. (Şerhu’I-Erbaın s. 48-51).

* Bal, yatağını ıslatan çocuklar için gayet faydalı bir ilaçtır. (el-Edviyye s. 84)

* Tabiinden Kadı Şüreyh’in ayağının başparmağında yara çıkmış, tedavi maksadıyla üzeri ne bal sürmüş ve güneşte oturmuştur. (HiIye 4/32-33).

Balın Terkibinde Bulunan Maddeler:32

Su                                                                      %18

Meyve Şekeri                                                    %40

Üzüm Şekeri                                                     %34

Kamış Şekeri,Arpa Şekeri ve Diğer Şekerler %0.4

Protein Maddeleri                                             %0.3

Madeni Tuzlar                                                   %0.2

Diğer Maddeler                                                 %7.1

Balın Şekerle Karşılaştırılması:

Peygamber Aleyhis-Selâm zamanında şeker pek bilinmiyordu. Bu sebepten dolayı “Şeker” sözüne hadîs-i şerîflerde pek rastlanmaz. Ancak bir defasında Peygamber Aleyhis-Selâm, cennetteki kevser ırmağını tavsif ederken: “Suyu sütten beyaz, şekerden de tatlıdır…” buyurmuştur 33

* Birçok hastalık ve diğer bazı konularda bal, şekerden üstündür. Çünkü bal hoş bir gıdadır, gözenekleri açıcı, parlatıcı, temizleyici; idrarı, sütü ve adet kanamasını söktürücü özellikleri vardır. Şekerde ise bu özellikler zayıftır. Şeker, mideyi sarkıtır, balda ise bu durum yoktur. Şeker ancak iki noktada bala tercih edilir ki biri tatlılığının diğeri ise keskinliğinin baldan aşağı derecede olmasıdır.

* Bal için anlattığımız özelliklerden pek çoğu şekerde yoktur. işte bu sebeple bazı tabipler, şekere nisbetle balın üstünlüğü konusunda makaleler yazmışlardır34

* Bal, karaciğer ve böbrek hastalıkları için bütün tatlılardan daha az zararlıdır. Bal, mide için bütün tatlı çeşitlerinden daha faydalıdır. Ancak balın keskinliği ve safranın da keskin olması sebebiyle safra dolayısıyla hasta olan kimseler için zararlıdır, hastalığı tahrik edebilir. Bu durumda bala sirke karıştırılacak olursa, yan etkisi giderilmiş olur ve faydalı bir ilaç hâline dönüşür.

* Bal şerbeti, şeker ve benzeri tatIılardan meydana getirilen şerbetlerden daha faydalıdır. Özellikle bal şerbeti içmeye alışık olmayan ve tabiatı bunu adet edinmeyen kimseler için daha faydalıdır. Çünkü diğer şerbetler, balın tadını ve onun yumuşaklığını vermez ve buna yakın da olamazlar. Bu konuda hakem, alışkanlıklardır. Çünkü alışkanlıklar bazı kaideleri yıkar ve bazısını yaparlar.

* Bal şerbetinin hem tatlı ve hem soğuk olması, sağlık ve sağlığı koruma açısından en faydalı olanıdır. Çünkü ruh ve rûhî kuvvetlerin, karaciğer ve kalbin böylesi ne tatlı ve soğu k şerbetlere karşı aşırı isteği olup, bunlardan güç kazanmaktadır. Şerbette bu iki nitelik (soğukluk ve tatlılık) bulununca hem gıda alma ve hem de gıdaların organlara en güzel bir şekilde ulaştırılması sağlanmış olmaktadır.

 

* Hararetinin azlığı ve yumuşaklığı sebebiyle bazı kimseler şekeri bala tercih etmişlerdir. Bu tercih, bala karşı bir haksızlıktır. Çünkü balın faydalan, şekerin faydasından kat kat fazladır. Yüce Allah balı hem şifa, hem deva, hem gıda ve hem de tatlı olarak yaratmıştır. Bal’ın faydası nerde, şekerin faydası nerde? Bal, mideyi güçlendirir, tabiatı yumuşatır, görmeyi keskinleştirir, göz kararmasını giderir, gargara yapılacak olursa; nefesi açar, felç ve yüz felcini iyileştirir. Soğuktan meydana gelen bütün hastalıklara karşı şifadır, o rutubetleri vücudun derinliklerinden çekip çıkarır, vücudun sağlığını ve sıcaklığını korur, cinsi münasebet gücünü tahrik eder, bağırsak kurtlarını düşürür, kokuşmayı önler faydalı bir gıdadır, soğuk mizaçlı ve balgamlı kimselere gayet uygundur. Hulasa vücut için baldan daha faydalı hiç bir şey yoktur. Tedavide ilaçların terkîbinde, ilaç kuvvetinin korunmasında, mideyi güçlendirme de bal gibisi yoktur. Bal’ın faydaları bu saydıklarımızdan kat kat daha fazladır. Şekerin bu kadar faydaları ve özellikleri nerede? veya buna yakınlığı mümkün mü?..”35

* Bal maddesini Peygamber Aleyhis- Selâm’ın bir hadîs-i şerîfleri ile noktalamak istiyorum: Ebu Saidi’I-Hudri(r.a.) demiştir ki: “Birkimse Peygamber Aleyhis-Selâm’a geldi de: “Kardeşim ishale yakalandı” dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm da: “Balı şerbeti içir!” buyurdu. Adamcağız da içirdi. Sonra yine geldi: “Kardeşime bal şerbeti içirdim, fakat bu onun ishalini artırdı” dedi. Peygamber Aleyhis-Selâm üç defa tekrarlanan bu soruya: “Bal şerbeti içir!” buyurdu. Adamcağız dördüncü kez geldiğinde, Peygamber. Aleyhis-Selâm yine: “Bal şerbeti içir!” buyurdu. Adamcağız: “Gerçekten hastaya bal şerbeti içirdim, fakat bu ondaki ishali artırmaktan başka bir şey yapmadı” dedi. Bunun üzerine Peygamber Aleyhis-Selâm: “Allah doğru söyler, fakat senin kardeşinin karnı yalancıdır” buyurdu. Adamcağız tekrar bal şerbeti içirdi ve hasta iyileşti’36

* Bal, hem kabızlığı gideren ve hem de ishali durduran bir ilaçtır. Ancak ishali durdurması hemen olmayıp, bir kaç kez kullanılması gerekmektedir. işte bu sebepten dolayı adamcağızın ishalinin durması hemen olmamıştır. Hulasa bal, emsal i bulunmayan bir ilaçtır. Sindirim bozukluğuna, mide ve bağırsak ülserlerine, böbrek hastalıklarına, karaciğer gözenekleri tıkanıklığına, vücuttaki yaralara ve kangren yaralarına karşı kullanılan en kıymetli ilaçlardandır. Ayrıca bal mikropların üremesini önler ve bakterileri öldürür.

* Bu hadise’de Peygamber Aleyhis-Selâm; “Allah doğru söyler” sözü ile de, yazımızın başlangıç kısmında mealini verdiğimiz şu ayete işaret etmiştir: “Rabbin, bal arısına “dağlarda, ağaçlarda ve hazırlanmış kovanlarda yuva yap, sonra her Çeşit bitkiden ye; sonra da -bal yapman için- Rabbinin gösterdiği yollardan boyun eğerek yürü!” diye öğretti. Onun karınlarından renkleri çeşit çeşit bir içecek çıkar ki, onda insanlar için ıifti vardır. Düşünen bir millet için bunda ibretler vardır” (Nahil 68•69)

* lbni Sina’nın hocası sayılan Horasanlı Tabip Ebu Bekir Rizi (ölüm 303 H.)’nin bal ile sirke karışımından meydana gelen şerbetin fayda ve zararları ile ilgili olarak “Makale fi’s-Sakencebtn ve MenafıuhCı ve MedarruhCı” adında bir makalesi vardır. (Fihrist 419. ıs. U.2/359)

Bal Mumu:

Arı bal yapmadan önce, içine bal dolduracağı altıgen hendesi şekillerle bal mumunu yapmaktadır. Bal mumu da, bal ile birlikte eski çağlardan beri bilinmektedir. O devirlerde bal mumu ile ölüler mumyalanıp tahnit edilmiş,evlerde ve ibadet yerlerinde aydınlatma maddesi olarak kullanılmış, hatta bal mumu ile Firavun heykellerinin örnekleri yapılmış ve yaptırılmıştır.

* Bal mumundan bir miktar, bal ile birlikte bir kaç gün ağızda çiğnenmesi, burun tıkanıklığı ve bundan dolayı meydana gelen terlemeyi gidermek için gayet faydalıdır. Bal mumu bu saydıklarımızdan başka tababerin bazı dallarında da kullanılmıştır.36

Bal Arısının Zehirli iğnesi ile Tedavi: ( apiotherapy)

Bal arısı iğnesi, zehirli olmakla beraber az miktarda kullanılması, bazı hastalıklar için şifadır. Mesela bal arısının zehirli iğnesi, vücuttaki ağrı-sızı, mafsal ağrıları, siyatik (romatizma, gout, nikris); asabi bel ve ayak ağrıları için gayet faydalı bir ilaçtır.

* Yine bal arısının zehirli iğnesi, ciltteki çıban ve sivilceler için gayet faydalı olduğu gibi, bilhassa ciltteki müzmin yaralar için daha da faydalıdır37

* Karasineğin bir kanadında zehir, diğer kanadında ise panzehir olduğu gibi, bal arısı da ağzından bal yapar, kuyruğundan ise zehir sokar. Yılan da böyledir. Zehri öldürücü, eti ise tiryaktir, panzehirdir. Akrepte böyledir. Yılan ve akrebin eti, soktuğu yere bağlarursa  zehrini tesirsiz hale getirir. Yüce Allah, bu hayvanlarda birbirine zıt her iki özelliği birden yaratmıştır 38

Bal Arısının Öldürülmemesi:

Beyhaki’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerife göre, Peygamber Aleyhis-Selâm: “Dört sınıf hayvan öldürülmez. Karınca, bal arısı, ibibik ve göçmen kuşlar” buyurarak, bal arısının öldürülmemesini tavsiye etmiştir

İbni Ömer (Rahmetullahi Aleyh)de: “Sineğin ömrü kırk gündür. Bal arısından başka bütün sinekler zararlıdır” demiştir39