Abbasi Halifesi Harun Reşid’in rehberi, Behlül Dânâ hazretleri idi. O, her fırsatta kinayeli ve mecazlı sözlerle Halifeyi ikaz ediyor; adaletten ayrılmaması için tembihlerde bulunuyordu…
Bir gün Behlül Dânâ hazretleri, üstü başı tozlanmış bir hâlde sarayın kapısında göründü. Halife uzun yoldan geldiğini tahmin ettiği Behlül’e sordu:
-Nereden geliyorsun böyle, ey Behlül?
-Cehennemden geliyorum, ya Harun!
-Hayrola, cehennemde ne işin vardı?
-Efendim, ateş lazım oldu, oraya ateş almaya gitmiştim.
-Alabildin mi bari?
-Alamadım; cehennemin bekçileri “Burada ateş yoktur. Ateşi herkes kendisi getirir” dediler. Bunun için eli boş döndüm.
-Peki öyleyse, ben ne yapayım ki oraya ateş götürmeyeyim?
-Oraya ateş götürmemek için, adaletle hükmet! Adalet ile idare edersen ateşten kurtulursun.
Harun Reşid bu “iğneleyici” ve “yol gösterici” cevap karşısında dakikalarca tefekküre daldı…