Çihâr Yâr-i Güzînin Senâsı Hakkında Dört Âyet-i Kerîme - kainatingunesi.com

Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî “radıyallahü teâlâ anhüm” Menâkıbı:

Çihâr Yâr-i Güzînin Senâsı Hakkında Dört Âyet-i Kerîme

Otuzuncu Menâkıb:

Rivâyet edilmişdir ki, dört âyet nâzil oldu. Bu dört âyet-i kerîmenin herbiri ile, Çihâr yâr-i güzîn “radıyallahü teâlâ anhüm”, kendini kurtulmağa sebeb edindi. Bundan sonra Allahü tebâreke ve teâlâ Çihâr yâr-i güzînin senâsı hakkında dört âyet-i kerîme dahâ nâzil kıldı. Meâl-i şerîfi (İşte onlar, Allahü teâlâya karz-ı hasen ile borç verirler…) olan, Bekara sûresi 245.ci âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki, bu âyet-i kerîme nâzil oldukdan sonra, ben dünyâ malından kendime bir nesne alıkoymam dedi. Her ne malı var ise, hepsini verdi. Meâl-i şerîfi (İşte o verenler, takvâ sâhibi oldukları için verirler) olan, Leyl sûresi 5.ci âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Meâl-i şerîfi (… Cum’a günü nemâz için ezân okunduğu zemân, Allahı anmağa koşun. Alış-verişi bırakınız…) olan, Cum’a sûresi 9.cu âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Ömer “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki, (Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri buyurdu ki, bir sâat bey’ etmeyiniz. Bundan sonra bey’ etmem.)

[Nûr sûresi 37.ci âyet-i kerîmesinde meâlen], (O kimselerin alış-verişleri Allahın zikrine engel olmaz…) buyuruldu. Sonra, meâl-i şerîfi (Geceleri biraz uyudukdan sonra nemâza kalk. Bu senin için nâfiledir…) olan, İsrâ sûresi 79.cu âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Osmân “radıyallahü teâlâ anh” dedi ki, Allahü teâlâ hazretleri buyurur: (Bir sâat uyumayın). Ben bundan böyle geceleri uyumam. Bu âyet-i kerîme nâzil oldu. [Zümer sûresi 9.cu âyet-i kerîmesinde meâlen], (Bütün gece devâmlı secde ederek, ayakda durup ibâdet edip, Rabbinin rahmetini ümîd eden…) buyuruldu.

Meâl-i şerîfi (Allahü teâlâ mü’minlerin nefslerini, Allah yolunda fedâ etmelerini istedi) olan, Tevbe sûresi 111.ci âyet-i kerîmesi nâzil oldu. Alî “radıyallahü teâlâ anh” dedi ki, Allahü teâlâ hazretleri buyurur: (Cihâd eyle.) Ben bundan sonra cihâdı terk etmem. Meâl-i şerîfi (Allahü teâlâ din yolunda saf olup, cihâd edenleri elbette sever) olan, Saf sûresi 4.cü âyet-i kerîmesi nâzil oldu.