İNŞAATINDA ÜNLÜ İSPANYOL YAZAR CERVANTES’İN ÇALIŞTIĞI DENİZ ÜZERİNE İNŞA EDİLEN İLK CAMİ
Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa, bir gün zamanın padişahı III. Murad Han’ın huzuruna çıkarak, kendi adına bir cami yaptırmak için müsaadelerini istedi. Fakat şair ruhlu ve aynı zamanda nüktedan olan padişah:
“Sen ki deryaların serdarısın. Muktedir isen camiini derya üzre inşa et! Sana karada bir karış yer yoktur” diye ferman buyurdu.
Kılıç Ali Paşa bu fermanı gayet soğukkanlı karşıladı ve:
“Hünkarımız doğru derler. Bizim evimiz de, mekanımız da deryalar dır. O halde mabedimizin de derya üzre inşası münasibdir” deyip müsaade isteyerek huzurdan çıktı.
Padişah sonradan maksadım lâtifeydi, dilediği yere câmisini yapsın, bunca külfete girmesin! diye haber gönderdiyse de, hünkârın ilk emrini yerine getirmekten vazgeçmedi. Padişah ağzından söz bir kere çıkar. Onu tutmamak olmaz! İnnel-mülûke mülhemûn (Hükümdarları Allah söyletir!) diye düşündü
Fakat deniz üzerine cami nasıl yapılacaktı? Hemen o devrin en büyük mimarı Koca Sinan’ın yanına vardı ve durumu ona anlatarak, bu eseri de kendisinin inşa etmesini istedi ve bunun için de, Tophane açıklarında bu inşaatın yapılabileceğini söyledi.
Mimar Sinan’ın, inşaat yerini görüp beğenmesiyle hemen harekete geçildi. Kılıç Ali Paşa, kadırgalarla Anadolu sahillerinden iri kayaları taşıtarak Tophane açıklarında denizi doldurtmaya başladı. Böylece birkaç gün içinde burada küçük bir ada meydana geldi. Burada sahile kadar da ahşap bir köprü inşa edildi. Sonra da Mimar Sinan inşaata başladı. Eserini tamamlayınca o yüce mimar:
“Deryalar kudursa ve azgın dalgalar kubbenin tepesinden aşsa, yine bu mabed kıyamete kadar kalacaktır” dedi.
Sonraki asırlarda, sahil ile caminin bulunduğu ada arası doldurula rak cami denizden içeride kalmıştır.
Don Kişot yazarı cami inşaatında amele olarak çalıştı
Garip ama, Don Kişot yazarı diye meşhur İspanyol romancısı Cervantes de Kılıç Ali Paşa Camiinin inşaatında çalışmıştı. Ama amele olarak. Mimar Sinanın emrinde cami inşaatında çalışanların isimlerinin yazılı olduğu defterler vakıflar arşivinde bulundu ve içinde Cervantesin de ismine rastlandı. Bu da câmi ile alakalı başka bir enteresan husustur. Romancı, Haçlı donanmasında askerdi. İnebahtı Harbinden İspanyaya dönerken 1575 senesinde bindiği kadırga Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı. Cervantes, Kılıç Ali Paşaya esir düştü. Birkaç sene İstanbulda kalıp cami inşaatında da çalıştıktan sonra sahibi tarafından azat edildi. O da İspanyaya döndü.
Kaynaklar:
http://www.vehbitulek.com/index.php?icerik_id=1067
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/Genel/a387027.aspx