Dört Büyük Halifeyi Sevenin Kabirde Gördüğü Mükâfat - kainatingunesi.com

Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî “radıyallahü teâlâ anhüm” Menâkıbı:

Dört Büyük Halifeyi Sevenin Kabirde Gördüğü Mükâfat

Otuzaltıncı Menâkıb:

Süleymân bin Zekvân adında, zâhid, derecesi çok yüksek, tatlı bir kimse olduğu rivâyet edilen bir kimse var idi. O der ki: Benim bir komşum var idi. Müfsid ve aşağı bir kimse idi. Gündüz pazarda olurdu. Gece gelir şerâb içerdi. Bana çok cefâ verirdi. Âciz oldum. Oğluma dedim, gel; bu mahalleden bir başka mahalleye gidelim. Bunu görmiyelim. Kalkdık, bir başka mahalleye gitdik. Orada oturduk. Sonra, o adam öldü. O öldükden sonra, vatan-ı aslîmize geldik. Gecelerden bir gece, bir kimse kapıyı çaldı. Çıkıp, kapımı açdım. Bir merd gördüm ki, ayağı yerde, ama, o kadar yukarı bakdım, yüzünü göremedim. Bana dedi ki, dışarı gel. Ben dedim, korkarım. Korkma, dışarı gel, benim ardımca yürü. Ben de dışarı çıkdım ve izince gitdim. Kabristâna vardık. Bir mezâr üzerinde durduk. Bana dedi ki, bu mezârı aç. Ben de o mezârın toprağını açıp, lahdin kerpicine erişdim. Dedi ki, kerpici kaldır. Kerpici kaldırdığım gibi, bir bağçe gördüm ki, nihâyeti yok. Ve orta yerinde bakdım bir taht kurulmuş. Üzerinde elvân döşekler döşenmiş. O müfsid dediğim merd onun üzerine oturmuş. Bana dedi ki, bu merdi tanır mısın. Ben dedim, bu benim komşumdur. Ben mahalleyi bunun yaramazlığı yüzünden terk etmişdim. Bana acâib gelmişdi [Hayretler içinde kaldım]. O Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri hakkı için ki, sana bu kerâmeti vermişdir. Söyle ki, o merd bu kadar fısk ve fücûr ile bu mertebe-i aliyyeye ne sebeble erişmişdir. O dedi, hakîkaten, bu adam senin dediğin gibi idi. Lâkin, bir iyi âdeti var idi. Ben dedim, Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri için, o âdeti beyân eyle. Dedi, âdeti bu idi ki, farz nemâzı kılıp, selâm verip, nemâzdan çıkdıkdan sonra, (Yâ Rabbî! Ebû Bekre, Ömere, Osmâna ve Alîye “radıyallahü anhüm” rahmet et) diye düâ okurdu. Bu kıssadan ma’lûm oldu ki, her kim Çihâr yâre muhabbet besler ise; Allahü teâlâ ve tekaddes hazretleri o kimseye ne kadar mücrim ve günâhkâr dahî olsa da rahmet eyler.