DÜNYÂ NEDİR? - kainatingunesi.com

“Alî Gâlib-i Vasfî”, büyük âlim ve velî.
Nasîhati, herkese olurdu fâideli.

Buyurdu ki: (Âhiret yolunda yürümekle,
Dünyâya düşkün olmak, bulunamaz birlikte.

Bir kimsenin kalbinde, “Dünyâ”ya karşı, çok az,
Bir düşkünlük var ise, bu yolda bulunamaz.

Mü’mine, dünyâ değil, “Âhiret”tir asıl dert.
Bilir ki dünyâ fâni, ebedîdir âhiret.

Yâni bu iki âlem, zıddır birbirlerine.
Birinden uzaklaşan, yaklaşır diğerine.

Ne ki uzaklaştırır, kulu Hak teâlâdan,
İşte o “Dünyâ”dır ki, sakınmalıdır ondan.

Para pul, mevkî makâm, dünyâ hırsı ve şöhret,
Nefis için olursa, “Dünyâ”dır hepsi elbet.

Ve lâkin bütün bunlar, olsa dahî çok fazla,
Niyet “Âhiret” ise, dünyâlık olmaz aslâ.

Hak teâlâ, dünyâya, “sinek kanadı” kadar,
Bir kıymet vermemiştir, öyleyse neye yarar?

Sâdece “dünyâ” için harcanırsa bu ömür,
Bulunur mu mahşerde, bir bahâne ve özür?

Akıllı, şu kuldur ki, dünyâyı etmez talep.
Ölüme hazırlıkla vaktini geçirir hep.)

Bir gün de buyurdu ki: (Yaparsan bir ibâdet,
Onu hiç beğenme ki, olabilir belki red.

Amelini beğenmek, Hakk’a karşı kibir’dir.
Ona lâyık tâati, hangi kul yapabilir?

Meşgûl etmeden önce, günâhla sizi nefis,
Siz, hayırlı işlerle, onu meşgûl ediniz.

Kulun sözü, işinden çok ise, fenâ hâldir.
Eğer işi sözünden çok ise, bu, “Kemâl”dir.

Hak teâlâ, bir kulu sevmiyorsa hiç eğer,
Fâidesiz şeylerle o kulu meşgûl eder.

İslâm âlimlerini gâyet çok sevmelidir.
Hattâ bu, âşıkların ellerinde değildir.)

Bir gün de buyurdu ki: (Her incide bir “Sedef”,
Olur ki, o, onunla kazanır kıymet, şeref.

İnsanoğlunda dahî, bir “İlim” var ki şu an,
İnsan da, onun ile kazanır şeref ve şân.

Zîrâ buyuruyor ki, Hüdânın Sevgilisi:
(İlimdir rütbelerin en şân ve şereflisi.)

Yine O buyurur ki hadîs-i şerîfinde:
(Gidin ve alın ilmi, olsa da hattâ Çin’de)