EVLİYÂYI ÜZMEK - kainatingunesi.com

“Ebül Hamza Horasânî”, ilim ehli bir zâttı.
Onun en sevdiği iş, gençlere nasîhattı.

İlme hizmet etmeyi, edinmişti hep şiâr.
Ehemmiyet vermezdi dünyâya zerre kadar.

Çok tesirli olurdu, dinliyene sohbeti.
Çünkü sırf “Allah” için yapardı nasîhati.

Bir gün de, sohbetinde dedi ki: (Aman sakın,
Allah adamlarını, üzmekten çok sakının.

Bu zâtları incitmek, pek çok tehlikelidir.
Çünkü onlar, Allah’a yakın ve sevgilidir.)

Derdi ki: (Kim açarsa iyilikte bir çığır,
Yazılır defterine, devâmlı sevap ecir.

Kim hayırlı bir işi, öğretirse birine,
O dahî öğretirse, onu bir diğerine,

O amel işlenip de, hâsıl oldukça sevap,
Onu ilk öğreten de, olur bundan hisseyâb.

Meselâ bir “Hoca”da yetişen talebeler,
Yaparlar çok kıymetli ibâdet ve hizmetler.

Bunlardan aldıkları bilcümle sevap, ecir,
Aynen o “Hoca”nın da defterine geçilir.

Çünkü ne yaparlarsa, bir ibâdet ve hizmet,
Kendi hocalarından öğrendi hepsi elbet.

O dahî bu ilmini, borçludur “Üstâd”ına.
Bu sevaplar toplanıp, verilir hepsi Ona.

Hep bu tertîb üzere, tâ kıyâmete kadar,
Bütün müslümânların kazandığı sevaplar,

Hepsi, “Resûlullah”a yazılır misli ile.
Çünkü her iyiliğe, Odur asıl vesîle.

İşte bu sevaplarla, Resûlullah’ın, her an,
Derecesi, kat be kat yükselir hiç durmadan.)

Bir gün de buyurdu ki: (Bilin ki gurur, kibir,
“Küfr”e en yakın olan günâhlardan biridir.

“Kibir”, büyük vasfıdır nefs-i emmârenin de.
Hattâ her fenâlığın, bu vardır temelinde.

Secde etmedi ise, Âdem Nebî’ye şeytân,
(Ben Ondan hayırlıyım) dedi de, işte ondan.

Ve eğer bir müslümân, kılmıyorsa namâzı,
O dahî “Kibir”dendir, budur bunun mânâsı.

Eğer hor bakıyorsa, bir kimse diğerine,
En büyük işârettir, bu da onun “kibri”ne.

Müslümâna sû-i zan, hakîr görmek ve gıybet,
Sâhibinin “kibri”ni gösterir hepsi elbet.

Biri danışmıyorsa, yapacağı bir iş’te,
“Kibirli” olduğunu gösterir bu da işte.

Yâni istişâreden kaçıyorsa bir kişi,
Söylemek istiyor ki: (Bilirim ben bu işi.)

Hattâ bir müslümândan, duâ istemek bile,
Yakından ilgilidir, “gurur” ve “kibir” ile.

Eğer biri derse ki: (Bende yoktur hiç kibir.)
İşte bu söz, kibrinin en büyük delîlidir.)