Gayeleri yeme içme olanlar! - kainatingunesi.com Gayeleri yeme içme olanlar!

Dinimiz yapılan her işin iyi niyetle yapılmasını ister. Nefse tabi olunmamasını ister. Mesela, insan sırf zevk, safa için yer içerse nefsine tabi olmuş olur. Bu nefis de, zamanla lezzetleri elde etmek için çaba harcar ve bu çaba da onu günaha sokar. Nitekim Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ümmetimin en kötüleri, çeşit çeşit yiyecekler yemek suretiyle vücutlarını semizletenlerdir. Bunların çeşit çeşit yiyecekler yemekten ve çok çeşitli elbiseler giymekten başka gayeleri yoktur. Konuştuklarında da avurtlarını yırtarcasına bağırıp çağırırlar.” 

Hazreti Muaviye’den önce Şam valisi olan, Yezid bin Ebî Süfyan’ın çeşit çeşit yemekler yediğini haber alan Hazreti Ömer, hizmetçisine “Yezid akşam sofrasını hazırlattığında gel bana haber ver!” dedi. Haber verildiğinde. Hazreti Ömer, Yezid’in yanına girdi. Sofraya önce tirit getirildi. Hazreti Ömer, Yezid’le birlikte bundan yedi. Sonra kızartılmış et getirildi. Yezid elini ete uzattığında Hazreti Ömer onun bileğinden tutarak “Ey Ebu Süfyan’ın oğlu! Allah’tan kork! Yemekten sonra yemek olur mu? Ömer’in nefsini kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki eğer selefin sünnetinden ayrılırsanız, bu ayrılık sizi O’nun yolundan da saptırır” buyurdu.

Yesar bin Umeyr şöyle diyor: “Hazreti Ömer için ne zaman un elemişsem bunu mutlaka ondan habersiz yapmışımdır. Çünkü o, ekmeğin elenmemiş, kepekli undan yapılmasını isterdi.”

Utbet’ül-Gulâm, ununu bizzat kendisi hamur yapar ve sonra da bunu güneşte kuruturdu. Bundan yediğindeyse “Âhiretin o güzel kebapları ve yemekleri hazırlanana kadar bir parça (kuru) ekmekle az bir tuz kâfidir” derdi. Yine o su testisini, bütün gün güneş altında kalmış bir küpün içine daldırarak doldururdu. Hizmetçisi kendisine “Ey Utbe! Ununu bana versen de sana ekmek yapsam, suyunu soğutsam olmaz mı?” dediğindeyse “Ben açlık köpeğini (şehveti) kendimden uzaklaştırdım” karşılığını verirdi…

 Bazı zâtlar arkadaşlarına şöyle derlerdi: “Nefsin zaruri gıdadan başka istediği şeyleri yemeyiniz. Yeseniz bile aramayınız. Eğer ararsanız sevmeyiniz. Ekmeğin bazı çeşitlerini aramak nefistendir”