Hıyanet ve Emanete riayet - kainatingunesi.com

Sual: Emanete hıyanet etmenin dindeki yeri nedir?
CEVAP
Hıyanet etmek haramdır. Münafıklık alametidir. Hıyanetin zıddı emanettir, emin olmaktır.
Hıyanet, birine kendini emin tanıttıktan sonra, o emniyeti bozacak iş yapmak demektir. Mümin, herkesin malını, canını emniyet ettiği kimsedir. Emanet ve hıyanet, malda olduğu gibi, sözde de olur. Hadis-i şerifte, (Meşveret edilen kimse emindir) buyuruldu. Yani onun doğruyu söyleyeceğine ve sorulanı başkalarından gizleyeceğine emanet olunur, güvenilir. Onun, doğru söylemesi vaciptir. İnsan, malını, emniyet ettiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emin olduğu kimse ile istişare eder, danışır. Âl-i İmran suresi, 159. âyetinde mealen, (Yapacağın işi önce meşveret et) buyuruldu.

Meşveret, yani danışmak, insanı pişman olmaktan koruyan bir kale gibidir. Meşveret olunacak kimsenin, insanların hâlini, zamanın ve memleketin şartlarını bilmesi lazımdır. Buna siyaset bilgisi denir. Bundan başka, aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören, hatta sıhhati yerinde olması lazımdır. Meşveret olunan kimsenin, bilmediğini veya bildiğinin aksini söylemesi günahtır. Hata ile söylemesi günah olmaz. Yukarıdaki şartları taşımayan biri ile meşveret edilirse, her iki tarafa günah olur. Din ve dünya işlerinde bilmeyerek fetva verene, melekler lanet eder. Bir kimse zararlı olduğunu bilerek bir emir verse, hıyanet etmiş olur.

Abdullah bin Mesud hazretleri buyurdu ki:
(Dininizden ilk olarak, ayrılacağınız, elinizden kaçıracağınız şey, emanet olacaktır.) [Hadika]

Sual: Emanete riayetin dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Emanete riayetin dindeki yeri büyüktür. Müminun suresinin başında, kurtuluşa eren müminlerin vasıfları bildiriliyor. 8. âyette de bunların emanete ve ahidlerine riayet ettikleri açıklanıyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Şu altı şeyi yapacağınıza söz verin, ben de size Cennete gireceğinize söz vereyim. Bunlar, namaz kılmak, zekat vermek, emanete riayet, zinadan sakınmak, helal yemek ve dili [elfaz-ı küfür, yalan, gıybet, lanet, malayani gibi] kötü sözlerden korumaktır.) [Taberani]

(Kıyamete yakın, insanlar, alışverişlerinde, birbiriyle olan münasebetlerinde emaneti gözetmezler. Güvenilir insan çok azalır. “Falanca yerde güvenilir bir insan varmış” denir. O insanın kalbinde de hardal tanesi kadar iman yoktur.)
 [Müslim]

(Allah ve Resulünü seven, bunların da kendisini sevmesini isteyen, konuşunca doğru söylesin, emanete riayet etsin ve komşusu ile iyi geçinsin!) 
[Beyheki]

(Bir satıcı, yalan söylemez, emanete riayet eder, verdiği sözden dönmez, borcunu geciktirmez, alacaklısını sıkıştırmaz, satarken malını fazla övmez ve alırken de kötülemez ise, kazancı ona mübarek olur.)
 [Deylemi]

(Kur’an, akraba, emanete riayet eden ve din kardeşleriniz şefaat eder.)
 [Deylemi]

(Allah ve Resulünün sizi sevmesi için, emanete riayet edin, doğru konuşun, komşunuzu üzmeyin ve ona iyi muamele edin.)
[Taberani]

(Mümin her kabahati yapabilir. Fakat, hıyanet etmez ve yalan söylemez.) 
[İ. E. Şeybe]

(Münafığın üç alameti vardır: Yalan söyler, sözünde durmaz ve emanete hıyanet eder.) [Buhari]

(Hile ve hıyanet sahibi ateştedir.) 
[Ebu Davud]

(Hayasız olan, emanete hıyanet eder, hain olur, merhamet duygusu kalmaz, dinden uzaklaşır, lanete uğrar, şeytan gibi olur.) 
[Deylemi]

Hazret-i Lokman buyurdu ki:
(Emanete riayet, doğru söylemek ve malayaniyi [faydasız sözü] terk edip, bana gerekmeyeni bırakmakla bu dereceye kavuştum.)

Sual: Kur’an-ı kerimde insanın yüklenmekten çekinmediği bildirilen emanet nedir? Mezheplere ve âlimlere itibar etmeyen bir yazar, benim düşünceme göre emanet mülktür diyor. Doğrusu nedir?
CEVAP
Ahzab suresinin, (Emaneti göklere, yere ve dağlara bildirdik. Onlar bunu yüklenmekten çekinip sorumluluktan korktular. Onu insan yüklenerek, nefsine zulmetti, o çok cahil yani sonunu bilemedi) mealindeki 72. âyet-i kerimesinden önceki âyette, (Allah ve Resulüne itaat edenler [emirleri ile yasaklarına uyanlar], büyük kurtuluşa [ebedi saadete] kavuşurlar) buyuruluyor. Bu emirlerle yasaklar, emanete benzetiliyor. Emaneti yerine vermek gerektiği, ibadetleri yapmanın önemi bildiriliyor. Emanete, akıl ve İslamiyet diyen âlimler de oldu. Çünkü aklı olan İslamiyet’e uyar.

İmam-ı Beydavi
 hazretleri buyuruyor ki:
Bu emanete akıl da denilse, âyet-i kerime, ibadetleri yapmanın, beş vakit namaz kılmanın önemini bildirmektedir. Nisa suresinin 58. âyet-i kerimesindeki emanet kelimesini Allah’ın Resulü, ibadet olarak açıklayıp beş vakit namaz kılmayı emretmiştir.

Müminun
 suresinin 8. âyetinde de, (O müminler, emanetlerine ve ahidlerine riayet ederler) buyuruluyor. Mearic suresinin 32. âyeti de aynı mealdedir. Her iki surede de ondan sonra gelen âyetlerde namaza riayetin önemi bildirilmektedir.

Emanetin başka anlamları da vardır. Emanet ile ilgili hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Emanet kaybedilince Kıyamet yaklaşır. İşleri, ehli olmayana vermek, emaneti kaybetmektir.) [Buhârî]

(Dininizden ilk kaybedeceğiniz şey emanet, sonra namazdır.) [Z.Makdisi,Taberani]

(Kadınlar size Allahü teâlânın emanetidir. Sizin onların üzerinde, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.)
 [İbni Cerir]

(Fakirlik emanettir. Onu gizleyen ibadet etmiş olur. Fakirliğini açığa vuran da, din kardeşlerini borçlu çıkarmış olur.)
 [İbni Asakir]

(Söz emanettir. Çirkin bir sözü götürmek 
[laf taşımak] helal olmaz.) [Ebu Nuaym]

(Kara şehidinin borç ve emanet hariç, bütün günahları affedilir. Deniz şehidinin ise bütün günahları affedilir.) 
[Ebu Nuaym]

(Allahü teâlâ Âdem aleyhisselama, “Emaneti kabul eden olmadı, sen yüklenir misin?” buyurdu. O da, “Yüklenmenin mesuliyeti nedir”dedi. Allahü teâlâ da, “Emanete riayet edene sevap, etmeyene azap vardır” buyurdu. Âdem aleyhisselam, emaneti kabul edince Cennette öğleden ikindiye kadar kalabildi. Sonra İblisin hilesi ile oradan çıkarıldı.) [Ebuşşeyh]

(Emanete riayet etmeyenin imanı, abdesti olmayanın namazı yoktur. Namazı olmayanın da dini yoktur. Namazın dindeki yeri, başın gövdedeki yeri gibi önemlidir.)
 [Taberani]

(Vedalaşırken, emanetleri kaybolmayan Allah’a seni emanet ediyorum deyin.)
 [İbni Mace]

(Size iki emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve Ehl-i beytim.)
 [İ. Ahmed]

(Hanımının mahrem sırlarını başkalarına söylemek, emanete hıyanettir.) [Müslim]

(Allah ve Resulünün, kendisini sevmesini isteyen kimse, emanete riayet etsin.) 
[Taberani]

Emanet, emin, güvenilir olmak demektir. Peygamberlerde bulunması lâzım olan yedi sıfattan biri emanettir.

Fıkıh ilminde, güvenilen kimseye bırakılan mala emanet denir. Emanete bir zarar vermeden aynen sahibine iade etmek gerekir. Emanete riayet etmemek, münafıklık alametidir. Bu çeşit emanetle ilgili bazı hadis-i şerif mealleri şöyledir:
(Emanete riayet rızkı artırır, hıyanet ise fakirliğe yol açar.) [Kudaî]

(Allah ve Resulü, emanete riayet edeni sever.) [Taberanî]

Allahü teâlâ, canımızı ve vücudumuzun her organını bize emanet etmiştir. Bize verdiği nimetlerin hepsi birer emanettir. Onları Rabbimizin rızası dışında kullanmak, o emanete hıyanet olur. Mesela çocuklarımız, hanımımız bize bir emanettir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Eşinizi üzmeyin! O, Allahü teâlânın size emanetidir.) [Müslim]

(Kızını fâsığa veren, Allahü teâlânın emanetine hıyanet etmiş olur. Emanete hıyanet edenlerin gideceği yer Cehennemdir.) 
[S. Ebediyye]

Fakirlik de bize bir emanettir.

Birinin bize söyleyip başkalarının duymasını istemediği söz de, emanettir.

Kur’an-ı kerim ve Ehl-i beyt de bize emanettir. (Kur’anla Ehl-i beyt birbirinden ayrılmaz) hadis-i şerifi Kur’ana uyanın, Ehl-i beyti sevmesi ve Ehl-i beyti sevenin de Kur’ana uyması gerektiğini bildiriyor. (Eshabın tamamı cennetliktir) âyetini inkâr eden Ehl-i beyti sevmiş olmaz. (Kurret-ül ayneyn)

Emanete riayet etmemek, bir mümin için düşünülecek bir şey değildir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Emanete riayet etmeyenin imanı kâmil değildir.) [Taberani]

(Emanete riayet etmeyenin namazı da, zekâtı da kabul olmaz.)[Bezzar]

Kur’an-ı kerimde, müminler övülürken, (Emanetlerine [dinin emir ve yasaklarına] riayet ederler ve verdikleri sözleri yerine getirirler) buyuruluyor. (Müminun 8)

Başka bir âyet-i kerimede de, (Allah size, mutlaka emanetleri [işleri]ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder) buyuruluyor. (Nisa 58)

Ahzab sûresindeki emanet, işlenmesinde sevab ve terkinde ceza olan dinin bütün emir ve yasaklarıdır. (Celaleyn)

Demek ki, aklı olup, dinin emir ve yasaklarına riayet eden, namaz kılan, emanete riayet etmiş olur. (Hak Sözün Vesikaları)