İMÂM-I BUSAYRİ ve KASİDE-İ BÜRDE - kainatingunesi.com

İMÂM-I BUSAYRİ “rahmetullahi aleyh”

İslâm âlimlerinin meşhurlarından ve tasavvuf büyüklerindendir. İsmi Muhammed bin Sa’d’dır Aslen Magribli olup, dedeleri Mısır’a yerleşmişlerdi, îmâm-ı Busayrî, rivayete göre 1211 (veya 1213) (h.609) senesinde Mısır’ın Busayr şehrinde doğdu. 1295 (h.695) yılında İskenderiye’de vefat etti. Karâfe kabristanında İmâm-ı Şafiî hazretlerinin yanına defh edildi.

İmâm-ı Busyarî, Ebü’l-Abbâs-ı Şâzilinin talebesidir. Hadîs ilmide derin âlim idi. Hattatlıkta pek mahir olup, bilhassa şiirde ifâdesi çok tatlı ve derin manalı idi. Dinleyenlere çok te’sirlî olurdu. Maharet ve metaneti pek fazla olup, evliyalık yolunda çok yüksek derecelerin sahibi idi. Başta Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”e olmak üzere, eshâb-ı kirama ve evliyâ-i kirama muhabbeti ve bağlılığı fazla idi. Eserlerini okuyanlar bunu açıkça görmektedirler.

İmâm-ı Busayri hazretlerinin, Resûlullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem” olan sevgisini, aşkını anlatan bir çok kasideleri vardır Âlimler, bunları severek okumuşlar, talebelerine okutup ezberletmişlerdir. Peygamber efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” üstünlüğünü anlatan, O’nu öven en kıymetli kasidesi; “Kasîde-i Bürde”dir. O, bu kaside ile pek meşhur olup, bütün âlimlerin ve evliyanın sevgisine, iltifatına kavuşmuştur.

O zamanın veziri Behâeddin, bu kasideyi işitince, hepsini okutup saygı ile ayakta dinledi. Hastalara okununca iyi oldukları, okunan yerlerin dertlerden, belâlardan korundukları görüldü. Faydalanmak için inanmak ve hâlis niyet ile okumak lâzımdır.

Bu kasîdeye, El-Mevâkib-üd-düriyye fi medh-i hayr-ül-beriyye ismi verilmesine rağmen, Kasîde-i Bürde ismiyle meşhûr olmuştur. Çeşitli dillerde doksandan fazla şerhleri olan Kasîde-i Bürde’ye, Kaside-i Bür’e yâni Şifâ kasidesi diyenler de olmuştur. Eshâb-ı kiramdan Ka’b bin Züheyr’in “radıyallahü anh” yazdığı ve Peygamber efendimize “sallallâhü aleyhi ve sellem” okuduğu Bâned suâd diye başalayan kasideye de; Kasîde-i Bürde denilmiştir,

Selem ağaçlarının bulunduğu yerdeki,         Hududsuzdur Zâtının fazilet ve kemâli,

Kasîde-i Bürde’den seçmeler:

Peygamber dostlarını yâd mı ağlatan seni? Mümkün değil anlatmak, dil ile kemâlini.

Medine rüzgârı mı, söyle seni ağlatan?        Eğer Resûlullah’ın cümle mûcizeleri,

Gece çakan şimşek mi yoksa İdem dağından?       Büyüklüğünü dile getirebilse.

Gözlerine ne oldu, dur dedikçe akmakta?    Mübarek isimleri anıldığı zamanda,

Kendine gel dedikçe, kalbin coşup yanmakta?       Hep çürümüş kemikler dirilirdi bir anda.

Hazre-i Muhammed’in, kerem yağmurlarından,      Hakîki değerini, anlatmaktan âciziz,

Bir damla almak ister, bilcümle peygamberân,        Bu yönüyle Övmekten, yeğdir sükût etmemiz.

Zahiri ve bâtını, ruhanî ve cismânî,

Varlıkların hepsinden O’dur Hakka sevgili.  (İslâm Tarihi Ansiklopedisi 3/124)