Sual: Hazret-i Âdemden beri en üstün on kişinin ismini üstünlük sırası ile bildirmek mümkün mü? İkincisi, Hazret-i Ebu Bekir’dir. Bir hadis-i şerifte, (Peygamberler hariç, Ebu Bekir, insanların en üstünüdür) buyuruldu. (Deylemi) Üçüncüsü, Hazret-i Ömer’dir. Bedir’e ve diğer savaşlara katılmış ve âyetlerle övülmüştür. Dördüncüsü, iyilikler hazinesi, haya, iman ve irfan kaynağı, Zinnureyn Hazret-i Osman’dır. Beşincisi, şaşılacak üstünlükler sahibi, Allah’ın aslanı Hazret-i Ali’dir. Altıncısı Aşere-i mübeşşere yani Cennet ile müjdelenmiş on kişidir. Yedincisi, Bedir gazasındaki 313 kişidir. Hatib bin Ebi Beltea, Mekke’deki müşriklere, Mekke’nin fethi için hazırlık yapıldığını bildiren bir mektup gönderdi. Vahy ile durumu öğrenen Peygamber efendimiz, Hazret-i Hatib’e niçin böyle yaptığını sordu. O da (Mekke’de çoluk çocuğum var. Müşriklerin zararı dokunmasın diye yazdım) dedi. Hazret-i Ömer, (Ya Resulallah, izin ver kellesini uçurayım) dedi. Ama Resulullah efendimiz, (Allahü teâlâ, Bedir gazasında bulunanlara “İstediğinizi yapın! Sizin her işinizi affettim” buyurdu. Bu da onlardandır) buyurunca, Hazret-i Ömer hatası için ağladı. Hazret-i Hatibin de yaptığı bu iş uygun olmadığı için, (Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanlarınızı dost edinmeyin) âyeti indi. (Mümtehine 1) [Mevahib-i ledünniyye] (Bedir savaşında bulunanları Cennetle müjdele.) [Dare kutni] (Bedir savaşında bulunan birine nasıl söz söylersin? Eğer sen uhud dağı kadar altın infak etsen, onun derecesine ulaşamazsın.) [Hakim] Hazret-i Cabir anlatır: (Bedir’de, Huneyn’de sarıklı melekler yardım etti.) [Deylemi] (Cebrail aleyhisselam gelip “Bedir’de hazır olanları nasıl sayarsınız?” dedi. “Hayırlılarımızdır” dedim. O da, “Meleklerden Bedir’de bulunanlar da bizim hayırlılarımızdır” dedi.) [Buhari] Sekizincisi, Uhud gazasındaki 700 kişidir. Dokuzuncusu, ağaç altında söz veren 1400 kişidir. [Biat-ür-rıdvan] Onuncusu, diğer Eshab-ı kiramdır. Hepsi Cennetliktir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: İmam-ı a’zam, Abdülkadir-i Geylani ve İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyük zatların hiçbiri sahabi derecesine ulaşamaz. Zira Eshabın en aşağı derecede olanı, en yüksek evliyadan üstündür. (Mevahib) En üstün insanlar Hazret-i Meryem ve Hazret-i Asiye, başka ümmetlerden olduğu halde, Eshab-ı kiram gibi üstündür. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: Hazret-i Mehdi ve Eshab-ı kehf de övülüyor. İki hadis-i şerif meali: (Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacaktır.) [İ. Süyuti] Sual: İnsanlar inançlarına göre nasıl sıralanır? 2- Bir yaratıcıya inananlar, fakat bir dine inanmayanlar. İman yönü ile bunların ateistlerden farkı yoktur. 3- Ehl-i kitap (Yahudi ve Hristiyanlar). 4- Mutezile, şii, cebriye gibi olanlar. Müslümandırlar, fakat itikadları bozuktur. İtikadları küfre girmişse diğer kâfirler gibi ebedi Cehennemde kalırlar. 5- Mutezile, şii, cebriye gibi olanlar. Müslümandırlar fakat itikadları bozuktur. İtikadları küfre girmemişse, bid’at günahları yüzünden Cehennemde cezalarını çektikten sonra Cennete gideceklerdir. 6- Mezhepsiz yani bid’at ehli müslümanlar. Bunların da küfre girmeyenleri 5. maddedeki gibidirler, küfre girenleri ise 4. maddedeki gibidirler. 8- Amelsiz müslüman. İnanır ama ameli yok, içki içer, namaz kılmaz, açık gezer. Bunlardan küfre düşmeyenler, günahları kadar cezalarını çekip Cennete giderler. 9- Ehl-i sünnettir, amelde bid’at işlemeyenler, günah işleyenler, bazı ibadetleri de yapmayanlar. Günümüzdeki müslümanlar genelde 6 ve 7. maddeye girerler. 9. maddeye girenler azdır. Onuncu gruptakiler çok azdır, evliya bu sınıfın içindedir. Eşref-i mahlûkat İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki: Âlem-i kebir, insandan başka bütün mahlûkat, kâinat ve içindekilerin hepsine denir. Demek ki Arş, insandan başka bütün yaratılmışların en üstünü oluyor. İnsanların en üstünü de Peygamber efendimizdir. Kız olarak doğmak Mısır kralları Firavunlar vardı. İman etmeyenlerin hepsi Cehennemlik oldu. Nice köleler ve cariyeler ise, imanlı öldükleri için Cennetlik oldular. Demek ki, (Kral mı üstün, köle mi üstün) diye sormak da yanlış olur. Dinimizde Müslüman olan üstündür. İki Müslüman arasında ise, takvası çok olan daha üstündür. İki âyet-i kerime meali şöyledir: (Mümin bir köle, müşrik olan hür bir erkekten elbette daha üstündür.) [Bekara 221] (Zenci mi üstün, beyaz ırktan olan mı üstündür?) demek de yanlıştır. Zenci, beyazdan üstün olabilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Fransız mı üstün, İngiliz mi üstün?) diye de sorulmaz. Hangisi Müslümansa o üstündür. İkisi de Müslümansa, hangisi takva ehliyse o daha üstündür. (Zengin mi üstün, fakir mi üstün?) diye de sorulmaz. Fakir sabrederse, zenginden üstündür. Zengin şükrediyor, fakir sabredemiyorsa, zengin fakirden üstündür. Âlim, cahilden üstündür, ama âlim cimriyse, cahil daha üstündür. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: Demek ki, dindeki üstünlük, ırkla, cinsiyetle, mal ve rütbeyle değil, iman edip takva sahibi olmakla mümkün olur. İnsanların kısımları Müminler de ikiye ayrılır: Bid’at ehli olanların da, 72 fırkaya ayrıldığı hadis-i şerifle bildirilmiştir. Meşhur üç tanesi şunlardır: Bid’at fırkaları arasında, mezhepsiz Müslümanlar türemiştir. Bunların itikatları bazen Mutezileye, bazen Cebriyeye, bazen de Şia’ya benzer. Belli bir ilkeleri yoktur. Ehl-i Sünnet itikadına uymayan kimseye ve dinde olmayan bir şeyi, ibadet olarak yapana bid’at ehli denir. Doğru yoldan ayrılana, sapık denir. Dini olmayana dinsiz, mezhebi olmayana da mezhepsiz denir. Başka dinden iken, Müslüman olana dönme denir. Kâfirler de iki kısma ayrılır:1- Ehl-i kitap: Bunlar Yahudi ve Hristiyanlardır. 2- Kitapsız kâfirler. Kitapsız kâfirler de çeşitli kısımlara ayrılır: İman bakımından insanların çeşitlerini bildiren bir hadis-i şerif meali şöyledir: İnsanlar rızkı kazanmada inanç yönünden beşe ayrılır: İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Yine İmam-ı Gazali hazretleri, insanları ahlak bakımından üçe ayırıyor: Bilgi yönünden de insanlar dört gruba ayrılır: İnsanların en üstünleri Bu üstünlükler, sevabın daha çok olması, İslâmiyet uğrunda, vatanlarını, sevdiklerini terk etmeleri, başkalarından daha önce Müslüman olmaları, Resulullah efendimize son derece uymaları, Onun sünnetine sımsıkı sarılmaları, dinini yaymaya uğraşmaları, küfrü, fitneyi, fesadı önlemeleri sebebiyledir. Hazret-i Ali, her ne kadar, hazret-i Ebu Bekir’den başka, herkesten önce Müslüman oldu ise de, o zaman, çocuk, malsız ve Resulullah efendimizin evinde, hizmetinde olduğu için, onun önce iman etmesi, başkalarının iman etmesine, ibret almalarına ve müşriklerin bozguna uğramasına sebep olmadı. Halbuki diğer üç halifenin imana gelmeleri, İslâmı kuvvetlendirdi. Hazret-i Ali ve çocukları, Resulullah efendimizin en yakın akrabası ve Resulullahın mübarek kanından oldukları için, hazret-i Ebu Bekir ve hazret-i Ömer’den daha üstün denilebilir ise de, bu üstünlükleri, her bakımdan üstünlük demek değildir. Her bakımdan, o büyüklerin önünde olmalarını sağlamaz. Hızır aleyhisselamın, Musa aleyhisselama birkaç şey öğretmesine benzer. Kan bakımından daha yakın olan, daha üstün olsaydı, hazret-i Abbas, hazret-i Ali’den daha üstün olurdu.” Sual: Eshab-ı kiramdan sonra bu ümmetin üstün olanları kimlerdir? |