İslamın Şartları (1) Kelime-i şehadet getirmek - kainatingunesi.com

İslamın  Şartları (1)

  KELİME-İ ŞEHADET GETİRMEK

Kelime-i şehadet: İslamın şartlarından birincisi kelime-i şehadet getirmektir. Kelime-i şehadet getirmek demek, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulüh) demektir. Müslüman olmanın ilk şartı iman etmektir. İman etmek için kelime-i şehadeti söylemek, bunun manasını bilmek ve inanmak lazımdır. Kelime-i şehadetin manası: “Görmüş gibi bilir ve inanırım ki; Allahü tealadan başka varlığı lazım olan, ibadet ve itaat olunmaya hakkı olan hiçbir ilah, hiçbir kimse yoktur. Yine görmüş gibi bilir, inanırım ki; Muhammed aleyhisselam, Allahü tealanın hem kulu hem peygamberidir. Onun gönderilmesi ile ondan önceki peygamberlerin dinleri tamam olmuş, hükümleri kalmamıştır. Sonsuz saadete kavuşmak için ancak ona uymak lazımdır. Onun her sözü, Allahü teala tarafından kendisine bildirilmiştir. Hepsi doğrudur. Yanlışlık ihtimali yoktur” demektir.

Dünyada rahat ve huzura kavuşmak ve ahirette de sonsuz kurtuluşa ermek için Müslüman olmak lazımdır. Müslüman olmak için de hiçbir formaliteye, müftüye, imama gitmeye lüzum yoktur. Müslüman olmak isteyen önce bu kelime-i şehadeti ve manasını söyler. Sonra gusül abdesti almayı, namazı ve lazım oldukça farzları ve haramları öğrenir.

Kelime-i Tevhid: (La ilahe illallah Muhammedün Resulüllah) demektir. Yeni Müslüman olacak kimsenin bu kelimeyi (Eşhedü…) ile başlayarak söylemesi lazımdır. Müslümanların ise bu kelimeyi her zaman söyleyerek imanlarını tazelemelerini, Sevgili Peygamberimiz emretmiştir. Hadis-i şerifte (La ilahe illallah diyerek imanınızı yenileyiniz) buyruldu. Kelime-i tevhidin manası, (Allah’tan başka ibadete hakkı olan hiçbir ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselam, Onun peygamberidir) demektir.

Kelime-i tevhid söylemek çok sevaptır. Her fırsatta, her zaman sık sık söylemelidir. Bir hadis-i şerifte  (Son sözü [La ilahe illallah] olan cennete girer) buyruldu. Sevgili Peygamberimiz, kelime-i tevhidin fazileti, üstünlüğü hakkında buyurdu ki: (Yerleri ve gökleri, terazinin bir kefesine koysalar, bu kelimenin bulunduğu kefe elbette ağır gelir) ve yine, (Yedi kat göklerin ve bunlarda bulunanların ve yedi kat yerin hepsi [La ilahe illallah] kelimesi ile ölçülse, bu kelimenin sevabı daha çok olur) ve yine, (Allahü tealayı anmanın en üstünü [La ilahe illallah]tır. Duanın en faziletlisi [Elhamdülillah]tır.) ve (Gecenin veya gündüzün bir saatinde [La ilahe illallah]diyen kimsenin sayfasında (amel defteri) bulunan kötülükler silinir, bunların yerine o kadar sevap yazılır.)

Kelime-i Tevhid Nedir?

Kelime-i Tevhid (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) demektir Mânâsı: (Hak teâlâ hazretleri birdir, şeriki ve benzeri yokdur ve Muhammed aleyhisselâm O ‘nün sevgili kulu ve hak Peygamberidir.) demektir.

Bir çocuk bâliğ olduğu zemân ve bir kâfir (Kelime-i tevhîd) söyleyince, yani, (Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah) deyince ve bunun manâsını bilip inanınca (Müslimân) olur. Kâfirin günâhlarının hepsi hemen afv olur. Fakat, bunların her müslimân gibi, imkân bulunca, imânın altı şartını, yani Amentüyü ezberlemeleri ve manâsını öğrenerek bunlara inanmaları ve (islamiyyetin hepsini, yani Muhammed aleyhisselâmın söylediği emrlerin ve yasakların hepsini Allahü teâlânın bildirmiş olduğuna inandım) demeleri lâzımdır. Dahâ sonra imkân buldukça, bütün huylardan ve karşılaşdığı işlerden farz olanları, yanî emr olunanları ve harâm olanları, yani yasak edilmiş olanları öğrenmesi de farzdır. Bunları öğrenmenin ve herhangi bir farzı yapmanın ve herhangi bir harâmdan sakınmanın farz olduğunu inkâr ederse, yani inanmazsa, ehemmiyyet vermezse, imânı gider. (Mürted) olur. Yani bu öğrendiklerinden birini, meselâ kadınların örtünmelerini beğenmezse mürted olur. Mürted, (Lâ ilâhe illallah) demekle ve islâmiyyetin bazı emirlerini yapmakla, meselâ nemâz kılmakla, oruç tutmakla, hacca gitmekle, hayrât ve hasenât yapmakla müslimân olmaz. Bu iyiliklerinin âhiretde hiç fâidesini görmez. İnkârından, yani inanmadığı şeyden tevbe etmesi, pişman olması lâzımdır. [İslâm Ahlâkı sh:304 305]

Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Bir kimse, kelime-i tevhidi dese, Hak teâlâ hazretleri ile o kelime arasından perdeler kalkar ve kelime, doğrudan doğruya Allahü teâlâ hazretlerine gider. Allahü teâlâ buyurur ki, ey kelime, dur! Kelime der ki, beni söyleyen kulu afvetmeyince duramam. Hak teâlâ hazretleri, o zemân buyurur ki, izzetim, celâlim, kudretim, kemâlim hakkı için beni zikreden kulumu afv etdim.)

Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: (Mahşer günü bir kişi gelecek, doksandokuz defteri olup, her bir defterin sathı göz gördüğü kadar genişdir. Hiç birinde iyiliği olmayıp, yalnız bir parmak kadar, o kimsenin dünyâda söylediği kelime-i tevhîd bulunur. O doksandokuz defter terâzînin bir kefesine ve bir kelime-i tevhidi diğer kefesine koyarlar. Kelime-i tevhîd tarafı ağır gelir.) (İslâm Ahlâkı sh:434-)

İmân ile ölenlere hatmi tehlil yapmak yani yetmişbin (kelime-i tevhid) okuyup ölenlerin ruhlarına hediye etmek çok faidelidir. Hatm-i tehlilin dirilere de faidesi çoktur. (Makâmat-i Mazhariyye)de diyor ki, (Hadîs-i şerifde: (Bir kimse, kendisi için veya başkası için yetmişbin aded Kelime-i tevhîd okursa, günâhları affolur) buyuruldu.