KARMATÎLER - kainatingunesi.com

Hamdan Karmat tarafından kurulan ve bâtınîliğin bir kolu olan fırka. Küfe yakınlarındaki Nehrin köyünde ortaya çıkan ve bir bâhn? (İsmâiliyye) dâîsi olan Hüseyn el-Ahvazî’nin sapık fikirlerinden etkilenen Hamdan Karmat, Kûfe’de tüccarlık yapardı. Hüseyn el-Ahvezî’nin ölümünden sonra yerine geçerek bâtını sapık fırkasının fikirlerini yaymaya başladı. Hamdan Karmat, 870 (H. 260)’da Küfe yakınında Dâr-ül-hicre adını verdiği bir konak yaptırdı. Burayı müstahkem bir sığınak hâline getirip, tarafdârlarının merkezi olarak kullandı. Câhil halkı ve Abbasî idaresine karşı olanları etrafına toplayıp, bugünkü komünizmde bulunan mülkiyette ortaklık fikrini savundu. Zenginlerin malını paylaşmayı, halk arasında fakir-zengin ayrılığını ortadan kaldırmayı gaye edinen Karâmita veya Karmatiyye sapık yolunu kurdu. On iki imâma inanan şiîlerin arasında, kaybolan son imâmın pek yakında Mehdî olarak döneceği propagandasını yayarak tarafdâr buldu. Sapık fikirlerini kısa zamanda bütün Irak’ta yayan Hamdan Karmat’ın etrafında oldukça kalabalık bir halk toplandı. Ona tâbi olanlara Karâmitaveya Karmatî denildi. İslâm dîninin emir ve yasaklarının bir çoğunun yersiz ve geçersiz olduğunu söyledi. En yakın yardımcısı ve kayınbiraderi olan Abbân ile birlikte halkı Abbâsîlere karşı isyana teşvik edip, 890 (H. 227)’de ilk Karmatî isyanını başlattı. Bu sırada Hamdan Karmat öldü. İsyan kısa zaman içinde yaygınlaştıysa da uzun mücâdelelerden sonra, Aşağı Mezopotamya’da çok kanlı bir şekilde bastırıldı. Fakat Karmatîlerin Ahsâ’daki temsilcisi Ebû Sa’îd el-Hasen el-Cennâbî, 899 (H. 286)’da Ahsâ’yı ele geçirerek burada müstakil Karâmita Devleti’ni kurdu. Bu bölgede bulunan Ehl-i sünnet müslümanlara zulm edip, şehîd ettiler. Beldeleri harâb edip, hac yollarını kestiler ve hacıları soydular. 931 (H. 319)’da Mekke-i mükerremeyi işgal edip, Hacer-ül-esvedi yerinden alarak Ahsâ’ya götürdüler. Yirmi yıl kadar sonra Fatımî hükümdarı el-Mansûr’un isteği üzerine tekrar eski yerine koydular. Zaman zaman Kuzey Afrika ve Mısır’da bulunan Fâtımîlerle de mücâdele eden Karmatîlerin iktidarı, Bahreyn bölgesinde 983 (H. 372)’ye kadar sürdü. Hükümetleri yıkılan Karmatîler, çeşitli yerlere dağılarak gizlendiler ve sapık fikirlerini çeşitli adlar altında yaymaya devam ettiler.

Bâtıniyye (İsmâiliyye) sapık fırkasının bir kolu olan ve Hamdan bin Karmat’ın ortaya koyduğu; din bilgisi olanlarla konuşulmaması, karşısındaki kimsenin arzusuna göre konuşulması, müslümanların İslâm dîninin emir ve yasakları hususunda şüpheye düşürülmesi, sırlarının yabancılara açıklanmaması, ibâdetlerin lüzumsuzluğunun anlatılması gibi prensiplere bağlı olarak hareket eden Karmatîlerin inanış ve fikirleri şöyle özetlenebilir:

Mazdek tarafından ortaya atılan komünist fikirleri temel olarak ajan Karmatîlere göre, ülfet yâni bütün fertlerin mallarının birleştirilmesi farzdır. Mallarının yanında bulunmasına gerek olmayıp, bütün yeryüzü başkalarının değil, kendilerinindir. Onlardan bir kimsenin kılıcı, silâhı ve atından başka bir malı bulunmazdı. Nikah müessesesini kabul etmeyen Karmatîler, kadınlarda da ortaklığı kabul ediyorlardı.

Karmatîler, ikisi güneş doğmadan, ikisi de güneş battıktan sonra olmak üzere günde dört rek’at namaz kılarlar, kıble olarak Kudüs’ü kabul ederlerdi. Hac için Mekke’ye değil, Kudüs’e gidiyorlardı. Bir adı da İbâhiyye olan Karmatîler, şarap ve benzeri içkileri kullanmayı helâl sayarlar. Mihrican ve Nevruz günlerinde olmak üzere yılda iki gün oruç tutarlardı. “Cennet, dünyâda rahat ve mutlu olmak, Cehennem ise ibâdetlerin sıkıntılarına katlanmaktır, onun için ibâdet etmeye lüzum yoktur” derlerdi. Bâtıniyye fırkasının davet ve propaganda esaslarına göre hareket eden Karmatîlere göre yedi rakamı kutsaldır.