KENDİNİ HESÂBA ÇEK - kainatingunesi.com

“Hâce Mevdûd-i Çeştî”, âlim ve velî bir zât.
Ederdi insanlara, çok öğüt ve nasîhat.

Bir gün, bu büyük zâtın, biri geldi yanına.
(Çok zenginim) deyince, nasîhat etti ona.

Buyurdu ki: (Evlâdım, mühim değil dünyâlık.
Zîrâ seâdet için, kâfi değil mal, varlık.

Mühim olan, o malı nereden kazandınız?
Ve onu, nerelere ve nasıl harcadınız?

Helâlden kazanmıyan, doksan bin Hacca gitse,
Sonunda, Cehenneme düşebilir o kimse.

Ve kılsa da o kişi, doksan bin rekât namâz,
Yine de Cehennemden kendini kurtaramaz.

Zîrâ eğer “Harâm”la beslenirse bir beden,
Hiç sevap kazanamaz yaptığı ibâdetten.

Farz borcu ödense de, verilmez aslâ sevap.
Hattâ tövbe etmezse, çekebilir çok azâb.

“Harâm” ile beslenen vücûdu ateş yakar.
Aklı olan, harâma hiç eder mi îtibâr?

Kazandığın maaşı, helâl ettirmemişsen,
Nasıl cevap verirsin Rabbine mahşerde sen?

(Bugün ben Allah için ne yaptım?) diye her gün,
Kendine hesap sor ki, hafiflesin bu yükün.

Zîrâ Peygamberimiz buyurur ki: (Şimdiden,
Görün hesâbınızı, hesâba çekilmeden.)

Hak teâlâ soracak girince kabre yârın:
(Nasıl para kazanıp, nerelere harcadın?

Nerelerde eskittin vücûd âzâlarını?)
Hazırlamak gerekir, bunların cevâbını.

Zîrâ nice sakatlar, kör kötürüm olan var.
Cevap hazırlayın ki, ölünce soracaklar.

Hazreti Ömer bile, sorarmış kendine hep.
Dermiş ki: (Allah için ne yaptın bugün acep?)

Her gün, nefsimiz için, yaparız nice şeyler.
Onlar, hep sorulacak mahşerde birer birer.

O gün, yaptıklarımız konunca önümüze,
Nasıl mahcûb oluruz o anda Rabbimize?

Affı ve mağfireti olsa da Rabbimizin,
Lâyık olmak gerekir, ona kavuşmak için.

Afv’a lâyık olmanın şartı da şu ki yine,
Merhametli olmaktır cümle din kardeşine.

Zîrâ müslümânlara, kin ve nefret taşıyan,
İnsandan, daha bahtsız kim vardır acep şu an?

Kelime-i tevhîdi söyliyen, “Evliyâ”dır.
Zîrâ evliyâlığın, dereceleri vardır.

Bırakın mü’minleri, kâfirlerin bile biz,
Kalbini incitmeye, aslâ me’zun değiliz.

Birini kötülemen gerekirse muhakkak,
Kendini kötüle ki, sensin buna müstehak.

Zîrâ Rabbine karşı, bunca günâh ve isyân,
Yapmışken, başkasına kızılır mı ey insan?)