KENDİNİ HESABA ÇEKMEK - kainatingunesi.com
Yazar: Em. Müftü Muzaffer Durgut

İnsanlar, yeni bir yıla girince genelde sevinir, neşelenirler. Yüzü ahirete dönük olanlar ise, ömürden bir sene daha gittiği ve kabre biraz daha yaklaşıldığı için, kendilerini hesaba çekerler. Çünkü Allahü teala Enbiya suresinin 47. ayeti kerimesinde mealen, (Kıyamet günü terazi kuracağım. O gün, kimseye zulüm edilmeyecektir. Herkesin, dünyada yapmış olduğu zerre kadar iyilik ve kötülüklerini meydana çıkarıp, teraziye koyacağım. Herkesin hesabını yapmaya yetişirim) buyurmaktadır.

Allahü teala, kullarına çok merhametli olduğu için bunu haber verdi ki, herkes dünyada iken kendi hesabını görsün. Peygamber efendimiz de “sallallahü aleyhi ve sellem” buyuruyor ki, (Akıllı kimse, ölmeden önce hesabını gören, ölümden sonra kendisine yarayacak şeyleri yapan kimsedir.)

Zunnuni Mısri hazretlerine, kul hangi sebeple Cennete girer, diye soruldukta, cevabında, beş şey ile: Eğrilik bulunmayan doğruluk, gevşeklik bulunmayan bir gayret, gizli aşikar Allahü tealayı anmak, zikretmek, yol hazırlığı yapıp, ölüme hazırlanarak, ölümü beklemek ve hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekmekle buyurmuştur.

Ömer bin Abdülaziz hazretleri buyuruyor ki, “Ecel gelmeden, ameller sona ermeden, Allahü teala insanları ve cinleri hesaba çekmek için huzuruna getirmeden önce, tövbeyi fırsat bilmeli, af ve mağfirete kavuşmaya çalışmalıdır. Kıyamette, hesap gününde, mazeret kabul edilmez. O zaman bütün gizli şeyler ortaya çıkarılır. Herkes kendi başının çaresini arar. İnsanlar, amelleriyle gelirler. Herkesin amellerine göre durumu ayrı ayrıdır. O gün, dünyada Allahü teala ve Resulünün emirlerine uyup, yasaklarından uzak kalmış olanlara ne mutlu! Dünyada Allahü tealaya isyan ederek, ahirete göçenlere ise çok yazık!”

Amir bin Abdullah hazretleri, namaz kılarken sanki tamamen dünyadan çıkar, ahirete giderdi. Namaza durduktan sonra konuşulan hiçbir şeyi işitmez, yanında olup biten hiçbir şeyin farkına varmazdı. Bir gün kendisine, namaz kılarken hatırınıza herhangi bir şey gelir mi, diye soranlara: Evet, Allahü tealanın huzurunda hesaba çekileceğim gün ile, Cennetlik veya Cehennemlik mi olacağım korkusu gelir, cevabını vermiştir.

Bahaeddin Buhari hazretleri, “Bizim yolumuzda olan kimse, düşünüp araştırır. Kendini hesaba çekip bakar. Geçmiş zamanı gaflet ile mi, huzur ile mi geçti? Eğer huzur ile geçmişse, o kimsenin vakti değerlendirilmiştir. Allahü tealaya hamd etsin. Eğer geçen zaman, gaflet ile geçmişse, o kimse vaktini zayi etmiştir. Yapacağı iş, geleceği için tedbirli olup, tövbe etmektir” buyurmuştur.

Bayezid-i Bistami hazretleri buyuruyor ki, “Nefsini hesaba çek. İlme yapış ve edebi muhafaza et. Hak ve hukuka riayet et. İbadetten ayrılma. Güzel ahlaklı, merhamet sahibi ve yumuşak ol. Allahü tealayı unutturacak her şeyden uzak dur ve onlara kapılma.”

İmamı Gazali hazretleri nefsine hitaben buyuruyor ki, “Ey nefsim, sonra tövbe ederim ve iyi şeyler yaparım diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tövbe etmeyi, bugün etmekten kolay sanıyorsan, aldanıyorsun. Çünkü tövbe geciktikçe zorlaşır ve ölüm yaklaşınca, hayvana yokuş önünde yem vermeye benzer ki, faydası olmaz. Senin bu halin, şu talebeye benzer ki, dersine çalışmayıp, imtihan günü hepsini öğrenirim sanır ve ilim öğrenmek için, uzun zaman lazım olduğunu bilemez. Bunun gibi, pis nefsi temizlemek için de, uzun zaman mücadele etmek lazımdır. Ömür, boşuna geçince, bir anda, bunu nasıl yapabilirsin? İhtiyarlamadan önce gençliği, hasta olmadan önce sıhhatin ve sıkıntı çekmeden önce rahatlığın ve ölmeden önce hayatın kıymetini niçin bilmiyorsun?…”

Netice olarak herkes, kendini hesaba çekerek, dünyada iken yaptıklarının hesabını görmelidir. Aksi halde ahirette bu hesabın altından kalkmak çok zor olur. Peygamber efendimizin buyurduğu gibi: “Ahirette hesaba çekilmeden önce, dünyada iken hesabınızı görünüz ve tartılmadan önce kendinizi tartınız!”