MEKTÛBAT ŞİİR - kainatingunesi.com

 

MEKTÛBAT

ŞİİR

 

Bu hâllerin, zevklerin, tercümânı Mektûbât,

kitabıdır ki, ondan neşroluyor füyûzât.
İlâhî nûrlar ondan yayılıyor cihâna,

er ne müşkilin varsa, yalnız sen başvur ona.
Onu çok oku dostum, bak nûrla dolacaksın,

bizzat musannifinden, feyizyâb olacaksın.
öyle kitaptır ki o, misli islâmiyette,

ne mâzîde yazılmış, ne yazılır âtîde.
Kur’andan, hadislerden sonra gelir bu Kitap,

herkese var içinde, kendine göre hitâb.
İlm, ihlâs menba’ı, hârikalar diyârı,

onda bulur arayan, eşi olmıyan yârı.

Kayyûm-i âlem [Kayyûm-i âlem, Muhammed Mâsum-i Fârûkî hazretleridir.] diyor,

her mektûbu babamın,

bir derya-yı muhîttir, sonu görünmez ânın.
Tarîkat ve şeriat, vasl olmuştur burada,

Saadet menbaıdır, dünyada ve ukbâda.
Budur Tabîb-i hâzık, budur her derde devâ,

budur kalblere şifâ, budur ruhlara gıdâ.
Budur Hakkın sevdiği, sevgililerin sözü,

budur islâmın aslı, hem de irfânın özü.
Budur Evliyâların, çeşid çeşid lisanı,

Ehl-i sünnet yolunun, gayet açık beyanı!
Aşkla yanan tâlibe, en iyi haber budur,

bilinmiyen yollarda, sâlike rehber budur.
Gece gündüz dâimâ, oku bu Mektûbâtı,

gayret et duymak için, o lezzeti, o tadı.
Oku, gülen gözlerin yaş doluncaya kadar,

oku, hakîkî aşka, kavuşuncaya kadar.
Oku, elbet o güzel, birgün rû-nümâ olur,

muhabbetle okuyan mâsivâdan kurtulur.
Saatlerce, günlerce, hep onunla meşgûl ol,

bu sözler te’sîriyle, açılır kalbe bir yol.
Bir kalb ki, meşgûl olur, bu manâyla her zaman,

elbet imdâda gelir, birgün bunları yazan.