NAMÂZDAN ZEVK ALMAK - kainatingunesi.com

“Sadreddîn Horasânî”, büyük Allah adamı.
Sohbeti, süpürürdü kalplerden hüznü, gamı.

Bir gün, bir talebesi bu Velî’ye gelerek,
Dedi: (Alamıyorum namâzdan mânevî zevk.

Tasavvuf hâllerim de gittikçe kaybolmakta.
Bana bir tavsiyeniz olacak mı bu bâbta?)

Buyurdu ki: (Yediğin lokmalara dikkat et.
Yemek âdâbına da, eyle hem tam riâyet.)

Araştırdı talebe yedikleri ta’âmı.
Gördü ki, “helâl” yoldan kazanılmış tamâmı.

Gelip arz eyledi ki: (Yediğimiz yemekler,
Helâl olup, harâmla karışmış değildirler.)

Buyurdu ki: (Evlâdım, git, az daha araştır.
Muhakkak yaptığınız başka yanlış iş vardır.)

Nihâyet öğrendi ki o araştırdığında,
Şüpheli tek bir odun yakılmış ocağında.

Bu günâhtan ötürü, etti tövbe istiğfâr.
O iyi hâllerini kazandı yine tekrar.

Bir talebesi dahî, eyledi ki şöyle arz:
(Nasıl kılabiliriz huşû ile bir namâz?)

Buyurdu ki: (Huzûrla yemeli helâl ta’am.
Ve abdest alırken de, huzûrlu olmalı tam.

Yine düşünmeli ki namâza durduğunda:
(Ben, kimin huzûrunda duruyorum şu anda?)

Bir gün de buyurdu ki: (Her işte, samîmiyyet,
Yâni sırf “Allah için” olmalı hâlis niyet.

Kalp ile doğru niyet etmedikçe bir kişi,
Aslâ başlamamalı yapmak için bir işi.

Dünyâ ve âhirete yaramıyan şeylerle,
Vakit geçirmemeli “zararlı iş”le hele.

Önce islâmiyyeti, yâni ilmihâlini,
Öğrenip, ona göre düzeltmeli hâlini.

Evine, dinsizlerin, yâhut mezhepsizlerin,
Yazdığı kitapları, hiç getirmemelisin.

Çünkü o kitapları okuyan, zehirlenir.
Hattâ sonsuz olarak azâba sürüklenir.

Dost düşmân herkes ile, güler yüz, tatlı dilli,
Geçinip, münâkaşa ve kavga etmemeli.

İnsanların özrünü, kabûl etmelidir hem.
Kusûrları olursa, affetmelidir hemen.

“Müslümânlık”, sâdece “Namâz, oruç” değildir.
Bunlar, her müslümânın kulluk vazîfesidir.

“Kimseyi üzmemek”tir bu dinde asıl gâye.
Bunu yapan, kavuşur rızâ-i ilâhîye.

Âlimlerden birine sordular bir aralık:
(Ne ile belli olur insanda evliyâlık?)

Buyurdu ki: (Evliyâ, hep güler yüzlüdürler.
Huyları iyi olup, özrü kabûl ederler.

Münâkaşa etmezler ve cömerttirler gâyet.
Dinli dinsiz herkese, ederler pek merhamet.)