Sabır - kainatingunesi.com

Sabır, şikâyet ve feryatta bulunmadan, hoşnutsuzluk göstermeden, gelen belâya katlanmaktır. Belâlara sabretmek, kurtuluşa sebep olan güzel huylardandır. Sabır, Peygamberlerin hasletlerindendir.

Sabrın büyüklüğü ve fazîleti sebebiyle Kur’ân-ı kerîmde yetmişten fazla yerde sabır ve sabredenlerin sevâblarının hesapsız verileceği bildiriliyor.

Hadis-i şeriflerde buyûruldu ki:

(Sabır, Cennet hazinelerinden bir hazinedir.)

(Mü’mine gelen her dert, üzüntü, hastalık, eziyet, sıkıntı, günahlarına keffârettir.)

(Sabır, îmânın yarısıdır.)

Dünyâ mihnet ve sıkıntı üzerine kurulmuştur. Sıkıntının ise, sabretmekten başka çâresi, katlanmaktan başka kurtuluş yolu yoktur.

Bir kudsî hadîs-i şerifde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Belâ gönderdiğim kimseler sabredip insanlara şikâyet, etmezse, onlara îmânla ölmeyi nasib ederim.)

Bir hastalık, bir belâ gelince bağırıp çağırmak fayda vermez. Aksine zararlı olur. Bunun tek çâresî Allahın takdirine râzı olmaktır. Sabırlı olmayan muvaffak olamaz.

Bu dünya zahmet ve belâ yeridir. Bu dünyaya gelen, bu musîbetlere mâruz kalacaktır.

Kim Allahtan korkarak sabrederse sıkıntılardan kurtulur. Sabreden murâdına erer. Eyyûb aleyhisselâmın sabrı, dillere destan olmuş ve Allahü teâlâ onu sabrından dolayı övmüştür.