Sadreddîn-i Konevî - MÂNEVÎ KUMANDÂN - kainatingunesi.com

“Mevlânâ” hazretleri, “Sadreddîn Konevî”den,
Önce, göç etmiş idi, bu dünyâ âleminden.

Cenâze namâzını, vasiyyet gereğince,
Sadreddîn-i Konevî kıldırmak isteyince,

Birden bire ağlayıp, kendinden geçti, fakat,
Bu hâlinden, hiç bir şey anlamadı cemâat.

Kendine geldiğinde, kıldırdı namâzını.
Sonra suâl ettiler ona ağlamasını.

Buyurdu: (Namâz için, geçtiğimde ileri,
Gördüm, saf saf dizilen binlerce melekleri.

Peygamber Efendimiz, imâm olmuş onlara,
Cenâze namâzını kılarlardı o ara.)

O zamanlar orduda, yüksek rütbeli bir zât,
“Sadreddîn Konevî”nin, kabrine gelip bizzât,

Ziyâret eyliyerek, duâ etti bir nice.
Sonra da cemâate, hitâb etti şöylece:

(Her ne kadar orduda, kumandân isek de biz,
Memleketin, “Zâhirde” olan bekçileriyiz.

Ve lâkin Sadreddîn-i Konevî gibi zevât,
Bu devletin “Hakîkî bekçileri”dir bizzât.

Biz böyle velîlerin, mânevi desteğiyle,
Güç kuvvet buluyoruz, Allah’ın izni ile.

Bunun için, ilk defâ bir yere gelince biz,
Önce bu velîleri ziyârete gideriz.)

Yine bir müslümân da, bu zâtı çok severdi.
Kabrine sık sık gelir ve ziyâret ederdi.

Bir gün bâzılarına bağırıp çağırarak,
Kırmıştı kalplerini, hem de haksız olarak.

Gece, gördü rüyâda Sadreddîn Konevî’yi.
Buyurdu ki: (Evlâdım, incitme hiç kimseyi.

Bu, Kâbe’yi yıkmaktan günâhtır daha fazla.
Onun için, kimsenin kalbini kırma aslâ.)

Öyle tesir etti ki, ona bu bir nasîhat,
İncitmedi kimseyi, ömründe artık bu zât.

İstanbul’dan Konya’ya gitmiş idi biri de.
Lâkin bir sıkıntısı var idi o günlerde.

Konya’daki dostuna anlatınca derdini,
Dedi ki: (Ziyâret et, Konevî’nin kabrini.

Onun vesîlesiyle duâ eyle Rabbine.
Hâllolur bu sıkıntın, o zâtın hürmetine.)

O dahî bu velînin türbesine giderek,
Duâ etti, bu zâtı vesîle eyliyerek.

Sonra da İstanbul’a, Konya’dan çıktı yola.
Lâkin kısa bir müddet, Bursa’da verdi mola.

Henüz vâsıl olmadan, İstanbul’a bu kişi,
Bursa’dayken, bir gece, hâlledildi o işi.

İşin çabukluğuna, kendi de etti hayret.
Dedi ki: (Hakîkaten, ne çabuk etti himmet.)

O, Kur’ân-ı kerîmden, okusa her ne zaman,
Onun dahî rûhuna, gönderir muntazaman.