SADRÜDDÎN-ZÂDE SÂDIK MEHMED EFENDİ - kainatingunesi.com

Osmanlı âlimlerinden. Kırksekizinci Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi Sâdık Muhammed’dir. Evliyânın büyüklerinden Seyyid Yahyâ Şirvânî’nin hocası olan Sadrüddîn Şirvânî’nin torunlarındandır. Müderris Feyzullah Efendi’nin oğludur. Sadrüddîn-zâde Sâdık Mehmed Efendi diye meşhûr olmuştur. Doğum yeri kesin olarak bilinmemektedir. 1040 (m. 1630) senesinde doğdu. 1121 (m. 1709) senesinde İstanbul’da vefât etti. İstanbul’da Fındıklı Câmii bahçesinde defnedildi.

İlk öğrenimini yakınlarından gördükten sonra, zamanının âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri tahsil etti. Halvetiyye yolu büyüklerinden Cihangir Hasen Efendi’ye talebe olup, feyz aldı. Hâriç rütbesiyle müderris oldu. Ba’zı medreselerde müderrislik yapıp ilim öğretti. Bu arada kendini de yetiştirip kadılık mesleğine yöneldi. 1091 (m. 1680) senesinde Haleb, arkasından Mısır kadılığıyla vazîfelendirildi. Mısır kadılığı vazîfesinden bir müddet alındıysa da tekrar iade edildi. Sultan İkinci Ahmed Hân zamanında şeyhülislam olan Ebû Saîd-zâde Feyzullah Efendi’nin tavsiye ve teşviki üzerine, 1103 (m. 1692) senesinde Anadolu kadı-askerliğine getirildi. İki yıl bu vazîfeyi yürüttükten sonra, 1105 (m. 1694) senesinde Rumeli kadıaskerliğine yükseltildi. Aynı sene içinde Şeyhülislâm Ebû Sa’îd-zâde Feyzullah Efendi’nin vazîfeden alınması üzerine, şeyhülislâmlık makamına getirildi. Sultan İkinci Mustafa Hân pâdişâh olunca, hocası olan Câmi-ur-riyâseteyn Erzurumlu Feyzullah Efendi’yi İstanbul’a da’vet etti. Sâdık Mehmed Efendi’yi vazîfeden alıp, yerine Feyzullah Efendi’yi ta’yin etti. Sâdık Mehmed Efendi’nin şeyhülislâmlık müddeti dokuz ay kadardır.

Oniki sene kadar devlet hizmetinden uzak kalıp, Fındıklı’daki evinde ilmî mütâlâalarla ve Allahü teâlâya ibâdetle meşgûl oldu. Sultan Üçüncü Ahmed Hân tarafından 1118 (m. 1707) senesinde tekrar şeyhülislâmlık yüksek makamına getirildi. Bir sene kadar bu şerefli vazîfeyi yürüttükten sonra ihtiyârlığı ve hastalığı sebebiyle, 1119 (m. 1708) senesinde vazîfeden alındı. Fındıklı’daki evine çekilip, ibâdet ve tâatle meşgûl olduğu sırada vefât etti. Mehmed Sâdık Efendi; aklî ve naklî ilimlerde derin âlim fazilet ve güzel ahlâk sahibi bir zât idi. Allahü teâlânın emirlerine sıkı bağlı olup, haramlardan ve şüphelilerden şiddetle kaçınırdı. Cömert ve kerem sahibi olup, tasavvuf ehlinden idi. Fıkıh ilminde ihtisas sahibi olduğu gibi, şairliği de vardır. Kıymetli eserleri şunlardır:

1- Risâle-i akâid, 2- Risâletün fî beyân-ı innen-nübüvvete efdalün min-el-vilâyeti, 3- Risâletün fî beyân-ı aksâm-iz-zikr, 4- Risâle-i mu’cize fî beyân-il-muhafaza, 5- Risâle-i mergûbe fit-tasavvuf, 6- Risale fit-tasliyye vet-tardiyye, 7- Risale fî beyân-ı fazilet-iz-zikr-il-hafi alel-cehri, 8- Risale fî isbât-is-sânî’, 9- Risâle-i müntehıbe min igâset-il-lehfân fî mekâyid-iş-şeytân, 10- Risâle-i nefyi-iş-şirket.

1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 88

2) Hadikat-ül-cevâmi’ cild-2, sh. 72

3) İlmiye salnamesi sh. 495

4) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 342

5) Kâmûs-ül-a’lâm cild-6, sh. 4214