SAHİBİNİN KURSAĞI - kainatingunesi.com SAHİBİNİN KURSAĞI

Kılıcıyla bütün Bizans’ı titreten Osman Gazi, sulh zamanında insanlara ve hatta hayvanlara da çok merhametliydi.

Üzerlerine, taşıyamayacakları kadar yük yükletilmiş at ve eşeklerin sahiplerine çıkışır, pazarlara satılmak için getirilmiş hindi ve tavukların baş aşağı taşınmalarına, hele aç bırakılmalarına çok kızardı.

Fakir köylünün tavuğu…

Bir gün bir Pazar yerini teftiş ederken, fakir bir köylünün önündeki iki tavuğun kursağını yoklamış, bunları bomboş görünce adamı bir güzel haşlamıştı!

Zavallı fakir köylü, gözlerine hücum eden yaşlara mani olamadı ve Osman Gazi‘ye, bütün edebini takınarak durumunu anlatmak zorunda kaldı:
“Hünkârım, tavukların kursağında yiyecek var mı yok mu diye yokladın amma, bir de onların sahibinin kursağını yoklasaydın olmaz mıydı? Varlıklı bir kimse olarak bu tavuğu aç bıraksaydım bana böyle davranmakta haklıydınız. Ancak, bende var mı idi ki de onları doyurayım, meramım tavukları satıp biraz yiyecek almaktı…”

Kendisi satın aldı…

Bu sözlerden son derece üzülen Osman Gazi, köylünün tavuklarını değerinin çok üzerinde bir bedelle kendisi satın aldı ve “Bana ömrüm boyunca unutamayacağım bir ders verdin” diyerek oradan ayrılırken sakalına aşağıya hâlâ yaşlar süzülüyordu