TİRYÂKİ HASAN PAŞA - kainatingunesi.com

Kanije müdafaasıyla meşhur mücâhid Osmanlı kumandanı. Doğum yeri ve târihi kesin olarak bilinmemektedir. Enderûn’da yetişti. Sultan üçüncü Murâd’ın şehzâdeliğinde Manisa’ya gönderildi. Onun baş musâhibliğini yaptı ve sultan üçüncü Murâd Han Osmanlı tahtına geçtiğinde, rikâbdâr-ı şehriyârî oldu. Saraydan çıktıktan sonra İzvornik sancak beyliğine tâyin edildi. Bu vazifede iken Berzence’yi kuşatan Hasan Paşa, daha sonra Mekomorya, Kanar ve Meçend kalelerini fethetti. 1583 yılında Göle sancağına tâyin oldu. 1587’de ise Pojega sancak beyi oldu. Aynı senenin Ağustos ayında beylerbeyilikle Zigetvar sancağına tâyin oldu. Buradaki hizmetlerinden dolayı pâdişâh tarafından mîr-i mîrânlığa yükseltildi. Beylerbeyi olan Hasan Paşa, ilk iş olarak Erdel isyânını bastırdı. Tameşvar’a tâyin olduktan sonra da Filnak ve Lippa kalelerini kurtardı. 1594 yılında Bosna beylerbeyi oldu; 1595 yılı Ekim ayında vuku bulan Vaç seferine katıldı. Budin muhasarasında yaralandı.

Tiryâki Hasan Paşa, 1600 yılında sadrâzam İbrâhim Paşa tarafından fethedilen ve beylerbeylik yapılan meşhur Kanije kalesi idaresine verildi. Emrine yirmi bölük sekban (atlı) ile üç bin muhafız asker, cephane ve mühimmat bırakıldı.

Kanije’nin Osmanlıların eline geçmesini bir türlü hazmedemeyen Avusturyalılar ve müttefikleri, 1601 yılında kaleyi geri almak için elli bin kişilik bir kuvvetle muhasara ettiler. Tiryâki Hasan Paşa, 85 gün müddetle büyük sıkıntılara göğüs gererek, târihte eşine ender rastlanan bir kahramanlık örneği gösterdi. Düşmanın hücumlarını kırıp onları kahretti. Sonunda yaptığı bir huruç harekâtıyla haçlı ordusunu hezimete uğrattı.

Zaferden sonra gözyaşları içerisinde kıldığı iki rek’at namaz sonrasında askerlerine; muzafferiyetin; sabır, sebat, birlikte hareket ve başındaki kumandana itaat gibi dört temel esâsa dayandığını bildirdi (Bkz. Kanije Müdâfaası). Sultan üçüncü Mehmed Han (1596-1603), Avusturya ve müttefiklerinin (İtalya, İspanya, Papalık, Fransa, Macaristan) hezîmetiyle netîcelenen bu zafer haberine çok sevindi. İstanbul’da şenlikler yapılmasını emretti. Hasan Paşa’ya vezir rütbesi (mareşallik) verip, haslar, murassa kılıç, muhteşem şekilde donatılmış üç hilalli sancak ve bir de hatt-ı hümâyûn gönderdi. Bu hatt-ı hümâyûnda Hasan Paşa’yı; “Berhudar olasın, sana vezâret verdim ve senin ile mahsur olan asker kullarım ki manen oğullarımdır, yüzleri ak ola, makbûl-i hümâyûnum olmuştur. Cümleyi Hak teâlâ hazretlerine ısmarladım” diye medh ü sena etti.

Göz yaşları ile Pâdişâh’ın fermanım okuyan Tiryâki Hasan Paşa; “Kanije müdâfaası gibi küçük hizmetlere de vezirlik verilmeye, pâdişâh mektubu yazılmaya başlandı. Bizim gençliğimizde böyle küçük hizmetlere vezirlik verilmez, pâdişâh mektubu yazılmazdı. Biz ne idik neye kaldık diye ağlıyorum” diyordu.

Tiryâki Hasan Paşa. 1601’de tekrar Bosna, 1602 yılında Budin vâlisi, kısa bir süre sonra da Rumeli beylerbeyi oldu. Daha sonra, Anadolu’da kasâfet kazanan (yayılan) celâli eşkıyasının kökünü kazıma işi için Kuyucu Murâd Paşa ile birlikte hareket etti. 1603 yılında tekrar Bosna beylerbeyi oldu. 1609 yılında emekli olan Tiryâki Hasan Paşa, 1611 yılında üçüncü defa Budin beylerbeyliğine gönderildi ise de, tâyininden kısa bir süre sonra vefât etti. Vefâtı, devlet erkânı ve halk arasında büyük üzüntüye sebeb oldu.

Tiryâki Hasan Paşa, zekî, dürüst mizaçlı ve tedbirli idi. Vazifeye bağlılığı ve askerî dehâsı ile tanındı. İşlerindeki titizlik ve ehliyetinden dolayı kendisine “Tiryâki” nisbesi verilmiştir. İlme büyük değer verip âlimleri sever ve himaye ederdi.

1) Kanije Müdâfaası (Avni Savaşkurt); sh. 8

2) Târih-i Nâimâ; cild-1. sh. 233

3) Tiryâki Hasan Paşa Târihi (Cafer Ayâni, İstanbul Millet Kitaplığı, No. 190)

4) Târihi Siyâsî (Kâmil Paşa); cild-1, sh. 322

5) Îzâhlı Osmanlı Târihi Kronolojisi (Danişmend); cild-3. sh. 203

6) Mufassal Osmanlı Târihi; cild-3, sh. 1657

7) Kanije Savunması ve Tiryâki Hasan Paşa (Türk Asker Büyükleri ve Türk Zaferleri, seri no. 12. Genelkurmay Askeri Târih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları)