Yahudi tüccarın müslüman olması - kainatingunesi.com

Selmân-ı Fârisî “radıyallahü anh” îmâna gelmek se’âdetine kavuşunca, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” onun ne söylediğini anlamak için fârisî bilen bir tercümân istedi. Fârisî ve arabî bilen bir yahudi tüccâr buldular.

Selmân-ı Fârisî “radıyallahü anh” Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” medh ediyor ve yehûdî kavmini de kötülüyordu. O yehûdî onun sözlerinden alınıp, bu kişi size düşmândır. Kötü söz söylüyor, dedi.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hayret etdi. O sırada Cebrâîl aleyhisselâm gelip, Selmân-ı Fârisînin “radıyallahü anh” ne dediğini bildirdi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” o yehûdîye Selmân-ı Fârisînin “radıyallahü anh” söylediklerini birer birer açıkladı.

Yâ Muhammed, sen onun lisânını biliyordun da beni neden istedin, dedi.

Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bilmiyordum. Fekat, Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve ta’lîm eyledi, buyurdu.

Ey Muhammed! Bundan önce seni yalanlardım. Şimdi anladım ki sen Allahın Resûlüsün. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enneke Resûlullah diyerek müslimân oldu.

Bundan sonra Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Cebrâîl aleyhisselâma Selmâna arab lisânını ta’lîm eyle, dedi.

Cebrâîl aleyhisselâm gözünü yumsun ve ağzını açsın, dedi. O da öyle yapdı. Ağzının suyundan onun ağzına koydu. O ânda Selmân-ı Fârisî “radıyallahü anh” arabî konuşmağa başladı.