Defin ve kabir ziyareti - kainatingunesi.com

Defin ve kabir ziyareti: Ana babasının veya ikisinden birinin kabrini Cuma günleri ziyaret edenin günahları afv olur. Haklarını ödemiş olur (Hadis-i şerif)

Malum anne babasını hoş tutanlara verilen müjdeler çok büyük. Peki benim annem babam vefat etti, ne yapabilirim onlara? Hani son vazife diyorlar ya…

Bir kere cenazelerini bekletmeyeceğiz, bir an önce defnedeceğiz. Helal parayla bez alacak, sünnet-i seniyye üzerine yıkayıp kefenleyeceğiz. Ya da bu işlerde ehil birini bulacak, yardım edeceğiz. Mümkünse imamete geçecek cenaze namazını kendimiz kıldıracağız. Salih kimselere yakın bir mezar yeri arayacak (Eyûp Sultan, Emir Sultan gibi), kabir kazanların gönlünü de hoş edeceğiz.

Cenazeyi sedye gibi (biri önde biri arkada) taşımayacak. Müminlerin omuzları varken hayvana, arabaya yüklemeyeceğiz. Cenazeyi kırk adım taşıyanın kırk büyük günahı afv olur (Hadis-i şerif) Kuru zeminleri tercih edecek, en az göğüs hizasına kadar kazacak, erkeği mümkünse toprağa yatıracak kadınları tabutla defnedeceğiz.

Toprağa elimizle koyacak, “Bismillah ve billah ve alâ millet-i Resûlillah” diyeceğiz. Tabutta çivi, kabirde tuğla gibi fırınlanmış maddeler bulunmadığına dikkat edeceğiz. Kabrini balık sırtı gibi şekillendirecek, bir karıştan ziyade yükseltmeyeceğiz. Telkinini verecek (ya da verdirecek), kabri başında sadaka dağıtacak, en önemlisi dostlarından helallik isteyecek, “borcu varsa” ödeyeceğiz!

Defin esnasında oturulur, İnnâ enzelnâ, Kâfirûn, İzâ câe. İhlâs, Kul e’ûzuler ve Fâtiha surelerini okunur. Müslümanlar Hristiyanlar gibi ayakta durmaz, münasip bir yere çömeleceğiz. Matem tutmayacak, çelenk istemeyecek, karalara bürünmeyecek, nutuk atanlara izin vermeyeceğiz. Aman dikkat. Kabristanda sessiz olmalı, konuşmaktan gülüşmekten kaçınmalı. Ne yazık ki defin sürerken bile dizilerden, maçlardan, politikadan konuşuluyor, çıkıncaya kadar azıcık sabredelim.

Hadis-i şerifte “Ana-babasına dua etmeyenin rızkı kesilir” buyruldu, yok kırkı, yok elli ikisi diye beklemeyecek, duayı ertelemeyeceğiz. Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) “Başkası yerine oruç tutulmaz ve namaz kılınmaz. Fakat onun orucu ve namazı için fakir doyurulur” buyuruldu. Mevtanın devir ve ıskatını yapmakta gecikmeyeceğiz. Mezar taşına sadece isim ve ölüm tarihi (hicri) yazmaya izin var (İslâm harfleriyle). Besmele-i şerif ve âyet-i kerimeler yazdırmayacak, ağdalı sözler dizdirmeyeceğiz. Anne ya da babamız vasiyet bıraktılarsa (dinimize aykırı olmadıkça) yerine getireceğiz.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Ana-babasına asi olan, vefatlarından sonra, onlar için dua etse, Allahü teâlâ onu, ana-babasına itaat edenlerden yazar”. Bilhassa namazdan sonra dua edeceğiz.

“Ölmüş ana-babası adına hac edene, hem kendi, hem de ana-babası için hac yapmış sevabı verilir. Ana-babasının ruhu müjdelenir.” [Dare Kutni] “Sadaka verirken, sevabını Müslüman ana-babanızın ruhuna niye hediye etmezsiniz? Hediye ederseniz, verdiğiniz sadakanın sevabı, onların ruhuna gideceği gibi, sevabından hiçbir şey eksilmeden size de yazılır.” [Taberani] Sevabı onlara olmak üzere nafile oruç da tutabiliriz.

“Ana-babasının veya birinin kabrini ihlasla ve mağfiret umarak ziyaret eden, kabul olmuş bir hac sevabı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyaret eder.” [Hakim]

Ebeveyninizin öğrettiği iyi şeyleri yaparsanız, sevabı onlara da ulaşır. “Ölmüş ana-baba için dua ve istiğfar etmek, borçlarını ödemek, dostlarına ikram etmek, onların yakınlarını ziyaret etmek suretiyle onlara ikramda bulunun.” [Hakim]

Ramazan bayramında, sevabı onlara olmak üzere sadaka-i fıtr verebilir, Kurban bayramında sevabı onlara olmak üzere kurban kesebiliriz.
Ana-babanın sevdiği yemeği yapıp, fukaraya dağıtacak, ruhlarını şâd edeceğiz.

Ölülerinizi hayırla yad edin, iyiliklerini söyleyin, kusurlarını gizleyin!

Ö. Çetin Engin – Türkiye Gazetesi – 13 Temmuz 2015                                                                              kabir kabir kabir