EBÛ AMR DÂNÎ - kainatingunesi.com

EBÛ AMR DÂNÎ

Tefsir, kıraat, hadîs, nahiv ve Arabî ilimler ve Mâliki fıkıh âlimi, şâir. Künyesi Ebû Amr olup, ismi Osman bin Sa’îd bin Ömer’dir. Emevîlerin azâdlı kölelerinden olduğu için Emevî, Kurtuba’ya nisbetle Kurtubî, doğduğu ve yerleştiği yer olan Dâniye’ye nisbetle de Dânî denildi, önceleri “İbn-i-Sayrafî” diye, sonraları Dânî nisbetiyle meşhur oldu. 371 (m. 981) yılında doğdu. 444 (m. 1052) yılında doğduğu yer olan Dâniye’de vefât etti. Cenazesine kalabalık bir cemâat iştirak etti. Dânîye sultanı hürmetinden cenazesinin önünde yürüdü.

Onbeş yaşında kendi memleketinde ilim tahsiline başlayan Ebû Amr Dânî, yirmialtı yaşında iken Dâniye’den doğuya gitmek niyeti ile ayrıldı. Kayrevân ve Mısır’a gitti. Mekke’ye gidip hac etti. Endülüs’e geri döndü, Sarakosta’da (şimdi Saragossa) yedi sene kaldı. Daha sonra Kurtuba’ya gitti. Oradan da ayrılıp Dâniye’ye yerleşti. Gitmiş olduğu ilim merkezlerinde birçok âlimden ilim öğrendi, İbn-i Mücâhid’in “İhtilâf-üs-seb’a”sını, Kâhire’de en büyük hocası Kâtib Ebû Müslim Muhammed bin Ahmed’den okudu. Ondan kıraat ve hadîs ilimlerini öğrendi. Kurtuba’da Abdülazîz bin Ca’fer Fârisî ve diğer âlimlere kıraatını dinletti. Ayrıca Ebû Hasen bin Galebûn, Halef bin Hâkân Mısrî ve Ebû Feth Fâris İbni Ahmed’den kıraat dersleri aldı. Ahmed İbni Fâris Abkısî, Abdurrahmân bin Osman Kuşeyri, Hatim bin Abdullah Bezzaz, Muhammed bin Halîfe bin Abdülcebbâr, Ahmed bin Ömer bin Mahfuz Hîrî, Ebû Abdullah bin Ebî Zemaneyn, Abdülvehhâb bin Münîr Mısri, Ahmed bin Feth bin Ressân, Abdurrahmân bin Ömer bin Nehhâs Mısri, Ebü’l-Hasen Ali bin Muhammed Kâbisî ve daha birçok âlimden ilim öğrenip, Hicaz, Mısır, Magrib ve Endülüs âlimlerinden icazet (diploma) aldı.

Hicaz’ın batısındaki bütün ilim merkezlerini dolaşıp, oralarda yıllarca kalarak ilim tahsil eden ve Hicaz’da doğudan gelen âlimlerle görüşüp bilgilerine yeni bilgiler katan Ebû Amr Dânî, duyduğunu yazar, yazdığını ezberler ve ezberlediğini unutmazdı. Arabi ilimlerin hepsinde âlimdi. Kur’ân-ı kerimin bütün kıraat şekillerine ve inceliklerine vâkıftı. Endülüs’te, onun bizzat insanlara okuyarak ve ayrıca talebeleri vasıtasıyla yaydığı kıraatle yıllarca Kur’ân-ı kerim okundu.

Duyduğu hadîsi şerifleri yazar ve yazdıklarını ezberlerdi. Yüzbin hadîs-i şerîfi râvileriyle birlikte ezberleyerek hafız oldu. İnsanlara, yalnız Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için yıllarca hadîsi şerif okuttu, öğretti. Ehli olmayana ilmini vermezdi. Sapık olup, doğru yola gelmeye kabiliyeti olmayanları sevmez, çok ilim sahibi de olsa ondan ilim almanın “Çöplükten yiyecek toplamak gibi” olacağım söylerdi. Bu yüzden yanlış görüşleriyle Ehli sünnet’ten ayrılan İbn-i Hazm’la çok münazaralar yaptı. Halk içinde onu rezil ederek, sapık fikirlerinin yayılmasını önledi.

O, vaktinin insanlarına Allahü teâlânın bir lütfü idi. İlim sahiplerinin bütün mes’elelerini çözer, sorulan sorulara verdiği cevaplarda, o hususta o zamana kadar ne bildirildi ise, en sağlam kaynaklardan delil getirerek anlatırdı. Delil getirdiği sözü, senetleriyle ilk söyleyene kadar götürürdü.

Her ilimde mahir ve ma’rifet sahibi olan Ebû Amr Dânî, alçak gönüllü, iyi huylu, güzel ahlâklı idi. Dünyâya ehemmiyet vermezdi. Harama düşerim korkusuyla şüphelileri terkeder, mubahların da birçoğuna i’tibâr etmezdi. Allahü teâlânın sevgili kullarından olup, duâsı reddolunmazdı.

Ebû Bekr bin Fasîh, Ebû Züvvâd Müfrec-i Fetâ ve İkbâlüddevle, Ebü’l-Hüseyn Yahya bin Ebî Zeyd, Ebû Hüseyn bin Tennâr, Ebû Bekr Muhammed bin Müf-rec, Ebü’l-Hasen Ali bin Abdurrahmân bin Dûş, Ebû Dâvûd Süleymân bin Neccâh, Ebû Abdurrahmân, Muhammed bin Mezâ-him, Ebû Ali Hüseyn bin Ali bin Mübeşşir, Ebü’l-Kâsım Halef bin İbrâhim Tulaytulî, Ebû İshâk İbrâhim bin Ali ve daha birçok âlim kendisinden ilim öğrenip rivayette bulundu.

Ayrıca; Ahmed bin Muhammed bin Abdullah Havlânî ve Ahmed bin Abdülmelik bin Ebî Hamza Mersî kendisinden icazetle ilim aldılar. Bu âlimler de hocaları gibi, yalnız Allahü teâlânın nzâsı için ilim öğrenip, öğretmeye ve insanları Cehennem ateşinden kurtarmaya gayret ettiler. Onların va’z ve nasihatleri, öğrettikleri ilimler, örnek olan güzel huyları, adaletli hükümleri, cihâda ve emr-i ma’rûf nehy-i münkere teşvikleri vesîlesi ve bereketi ile, yıllarca sapık fikirli kimseler söz söyleyemedi. Bu sayede zâlim haçlı orduları Endülüs’e giremedi. Ne zaman ki, sapık fikirler yayılmaya, insanlar, fısk ve küfre doğru yuvarlanmaya başladı, o zaman haçlı orduları da kapılara dayandı. Hezimet kaçınılmaz oldu.

İbn-ül-Cezeri’nin hakkında: “Onun kitabına bakan, derece ve büyüklüğünü, Allahü teâlânın onu kuvvetlendirdiğini ve güçlendirdiğini anlar” buyurduğu Ebû Amr Dânî, yüzyirmiye yakın kitap yazdı. “Câmi-ül-beyân fil-kırâat-is-seb’a” adlı eserinde kırâat-ı seb’anın (yedi kıraat imâmının) meşhur ve garib tariklerini yazdı. Kırâat-ı seb’a imâmlarından İmâm-ı Nâfi’nin râvilerinden Osman bin Sa’îd Mısri’nin (Verş) kıraati hakkında “İ’câz-ül-beyân fî kırâat-i verş” isimli kitabı, küçük bir cild hâlinde “Telhîs fî kırâat-ı verş”, “Kitâb-üt-teysîr”, “Kitâb-ül-muknî’ fî resm-il-mushaf’, Şa’z kırâatlar hakkında bilgi veren “Kitâb-ül-muhtevâ fil-kırâat-il-şevvâz” “Kitâb-ül-ercûze fî usûl-üs-sünne”, kıraat âlimlerinin hayatları hakkında bilgiler verdiği dört cildlik “Tabakat-ül-kurrâ ve ahbârühüm”, “Kitâb-ül-vakf vel-ibtidâ”, yirmi cüz hâlinde Nâfi’ kıraatinin ihtilâfları hakkında “Temhîd”, kırâat-ı seb’a hakkında “îktisâd”, verş kıraati hakkında “El-Lâmât ver-ra’ât”, “Kitâb-ül-fiten”, “Kitâb-ü mezheb-il-kurrâ” “El-Feth vel-imâle” ve cüzler hâlinde birçok kitapçıklar Ebû Amr Dânî’nin eserleri arasındadır.

 

  1. Mu’cem-ül-müellifîn cild-6, sh. 254
  2. Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh. 1120
  3. Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh. 272
  4. Miftâh-üs-se’âde cild-2, sh. 47
  5. Ed-Dibâc-ül-müzehheb sh. 188
  6. Tabakât-ül-müfessirîn cild-1, sh. 373