HÂLİD BİN VELÎD "Radiyallahü Anh" - kainatingunesi.com

HÂLİD BİN VELÎD

“Radiyallahü Anh”

Ebû Bekr “radıyallahü anh” şöyle bildirmişdir: Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzûrunda, Hâlid bin Velîdden “radıyallahü anh” bahs edildi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”: (O Allahü teâlânın kılıclarından bir kılıcdır. Kâfirlerin karşısına çıkarmışdır.) buyurdu.

Ebû Bekr “radıyallahü anh” halîfeliği sırasında, Hâlid bin Velîdi “radıyallahü anh” Hîre tarafına gönderdi. Hîre halkı, Abdülmesîh isminde bir kimseyi, ona elçi olarak gönderdi. Hediyye olarak da te’sîrini bir sâatde gösteren bir mikdâr zehr gönderdiler. Hâlid bin Velîd “radıyallahü anh” elçiye bu nedir diye sorunca, te’sîrini bir sâat içinde gösteren bir zehrdir, dedi. Hâlid bin Velîd “radıyallahü anh” o zehri avcuna koydu ve “Bismillâhi ve billahi Rabbissemâi velardı. Bismillâhillezî Lâ yedurru ma’asmihî dâün” düâsını okudu ve o zehri içdi. Hiçbir zararı dokunmadı. Elçi Abdülmesih kavmine döndü ve onunla sulh yapınız. Çünki te’sîrini bir sâat içinde gösteren zehri içdi, hiçbir zarar görmedi. Bu işi onlardan başkası yapamaz, dedi.

Nakl olunur ki, Hâlid bin Velîd “radıyallahü anh” askerlerinin arasında dolaşırken, bir kişinin bir şerâb tulumu götürdüğünü gördü. Bu nedir diye sordu. O kimse bu sirkedir, dedi. Hâlid bin Velîd “radıyallahü anh”, Yâ Rabbî! Bunu sirke yap diye düâ etdi. O şahs şerâb tulumunu arkadaşlarının yanına götürdü. İçince sirke olduğunu anladılar. Yazıklar olsun sana, bu getirdiğin nedir, dediler. O şahs dedi ki: Ben şerâb getiriyordum. Yolda emîrinizi gördüm. Bu nedir dedi, sirkedir, dedim. Üç def’a Allahım, bunu sirke eyle diye düâ etdi. Allahü teâlâ onun düâsını kabûl eyledi.