İHÂNET - kainatingunesi.com

İHÂNET:

  1. Hâinlik etmek, güveni kötüye kullanmak, sadâkat göstermemek.

Siz emniyet içinde meclislerde oturursunuz. İhâneti yalnız altın ve gümüşte aramayın. En büyük ihânet, kendisine güvenilerek yanında konuşulan sözleri ilgili kimselere götürmektir. (Hasen-i Basrî)

  1. İsyân etmek, karşı gelmek.

Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Ey îmân edenler! Allahü teâlâya ve Peygamberine ihânet etmeyin. Sonra bile bile kendi emânetlerinize ihânet etmiş olursunuz. (Enfâl sûresi: 27)

Hükümete ihânet edene, Allahü teâlâ ihânet eder. (Hadîs-i şerîf-Nebras)

  1. Küçük düşürmek, tahkîr etmek, hafife almak.

Bid’at sâhibine ihânet edeni Allahü teâlâ kıyâmet gününün korkusundan korur. (Hadîs-i şerîf-Fetâvâl-Haremeyn)

Fâsık (günâhkâr) kimse, âlim olsa da imâm yapılması mekrûh olur. Çünkü, İslâmiyete uymakta gevşek davranır. Buna ihânet vâcip olur. (Tahtâvî)