1.CİLD 181.MEKTÛB - kainatingunesi.com

 

İMÂM-I RABBÂNÎ AHMEDÎ FÂRÛKÎ SERHENDÎ

1.CİLD

181.MEKTÛB

 

Bu mektûb, mübârek oğlu meyân Muhammed Sâdık hazretlerine yazılmıştır. Suâline cevaptır:

Akıllı oğlum Muhammed Sâdık soruyor:

Suâl: Evliyâdan bir kısmını, Allahü teâlâya yakınlık derecelerinin aşağısında görüyorum. Hâlbuki bunlar zühd, tevekkül, sabr ve rıza makamlarının yüksek derecelerindedirler. Bir kısmını da, yakınlık mertebelerinin yüksek derecelerinde görüyorum. Hâlbuki bunlar, zühd ve tevekkül gibi makamların aşağı derecelerindedirler. Bu makamların yüksek olması, yakînin fazla olmasına bağlıdır. Yakînin fazla olması da yakınlık ile artar. Acaba biz mi yanlış görüyoruz? Yoksa, bu makamların yüksekliği, yakınlıktan başka birşeye mi bağlıdır?

Cevap: Bu makamların yüksekliği yakın olmaya bağlıdır. Çok yakın olanın yakîni fazla olur. Keşfiniz de doğrudur. Yakın olan, latîfelerin en latîfidir. Yakîni çok olan da bu latîfelerdir. Bu makamların yüksekliği, yakînin çokluğuna bağlı olduğundan, o da, bu latîfelere nasip olur. Bir büyük Velî, çok yakîn olmadığı hâlde, latîfelerin en latîfinin makamlarından birinde bulunabilir ve latîfelerin en koyusuna inmemiş olabilir. Bu makamda iken, yakınlığı çok olan ve en koyu latîfeye yâni maddeden yapılmış beden latîfesine inmiş olan bir Velîden üstün olur. Çünkü, beden latîfesinde o yakınlık olmadığı için, yakîn hâsıl olmamıştır. Bunun için, o makamlar, niçin üstün olur? Bu latîfeye dönüp inen bir Velî, bu latîfeye bağlı kalır. Önce, başka latîfelerde hâsıl olmuş olan yakînler örtülür. Beden latîfesine inmeyen Velî böyle değildir. Bu en latîf olan latîfeye bağlıdır. Çok yakındır ve yakîni de çoktur ve örtülmemiştir. Bu makamlarda bulunan en yüksek, en üstün olur.

Geri dönmüş olan, çok yakındır ve yakîni de çok olduğu gibi, makamları da yüksektir. Fakat, bunun yüksekliği örtülüdür. İnsanlara faydalı olmak için ve kendisinden istifâde olunmak için, onlar gibi olmuştur. Onlar gibi görünmektedir. Bu makam, Peygamberlere mahsûstur. Bunun için, İbrâhîm, kalbinin itmînân bulmasını istedi ve yakîn hâsıl etmesi için herkes gibi, gözle görmeye muhtaç oldu. Uzeyr da buna benzer söyledi.

Geriye dönmiyen ise, kendi yakînini bildirerek, perdeler kalksa, yakînim artmaz dedi. Hz. Alînin söylediği denilen bu söz, eğer doğru ise, geri dönmeden önce söylemiştir. Çünkü geri döndükten sonra, yakîn elde etmek için, herkes gibi o da, delîle muhtaç olur.

Bu fakir geri dönmeden önce, inanılması lâzım gelen şeyler meydanda idi. O bilgilere yakînim, duygu organlarım ile anladıklarımdan daha çok idi. Fakat, geri döndükten sonra, o yakîn örtüldü. Herkes gibi delîllere, isbât etmeye muhtaç oldum. Fârisî mısra’ tercümesi:

Yetiştirdikleri gibi yürüyoruz!

 

Vesselâm.