Bugünkü yahudi dîninin esaslârını şöylece hülâsa etmek kabildir - kainatingunesi.com

Bugünkü yahudi dîninin esaslârını şöylece hülâsa etmek kabildir

Îmân: Bir tek Allah vardır. Kendiliğinden (kendi kendine) vardır. Doğmamıştırve doğur­maz. Her şeyi görür ve bilir. Af etmek veya cezâlandırmak, ancak O’nun elindedir.

Ahlâk: Ahlâk esaslârı on kudsî emirdir, insanların bu on emre harfi harfine uyması lâzımdır, insanın vücûdu ayrı, rûhu ayrıdır. Rûh, kıyamete kadar ölmez. Öbür dünyâya yâni âhtret hayâtına îmân etmek lâzımdır.

Din esaslârı: Yahudi olmayan milletler putperest (puta tapan) sayılır. Bunlardan uzak durmalıdır. Onlardan, mümkün olduğu kadar alâkayı kesmelidir. Kanlı veya kansız kurban kesilmelidir. (Yahudiler, her hayvanı, hattâ güvercini, fakat ençok koyun, keçi ve sığırı kurban ederlerdi. Zamanla tuzsuz ekmekten yapılan çöreklerle, hamursuz adı verilen pide­ler de kurban yerine geçti. Bunları dağıtmak da, kansız kurban kesmek sayıldı.) Kısasâ karşı kısas yapılır. Bir fenâlık yapana aynı sûretle mukabele edilir. Erkek çocuklar, haham (yahudi dîn adamı) tarafından sünnet edilir. Eti yenilecek hayvanların kesilmesi lâzımdır. Başka şekilde öldürülen hayvanın eti yenmez. (Bugün bile, Avrupa ve Amerika’da yahudi kasâpların dükkanlarında (Kaşer) adı verilen bir işâret bulunur ki, bunun mânâsı, o dükkanda satılan etin, hahamların gösterdiği tarzda kesilen hayvanların eti olduğudur. Yahudiler, ancak bu tarzda hazırlanmış bir eti yiyebilirler. (Müslümünlar da, ancak Allahü teâlânın ismi söylenerek kesilmiş olan hayvanı yerler. Domuz etini hiç yemezler.) Yahudi kadınları evlendikten sonra, saçlarını örtmeğe mecburdur ki, bu işi bu gün yahudi kadınları, Avrupa’da başlarına peruk takarak yerine getirmektedirler. Domuz eti yemek, yahudi-lere de, haramdır.

Yahudilerin ibâdet tarzı birçok usûllere bağlıdır. Kudsî gün, Cumartesi’dir. Bu günde iş görülmez ve ateş yâkılmaz. Yahudilerin, bundan başka Purim, Passak (haftalık bay­ram), Kamış bayramı, yeni yıl bayramı, büyük bayram (Yom Kipur) gibi kudsî günleri vardır. Hahamların, hıristiyan papazları gibi, günah affetmek yetkileri yokTur. Ancak, ibâdetleri idare ederler, inançlarına göre Allahü teâlânın huzurunda bütün yahudiler birdir ve arala­rında hiç bir fark yoktur.

Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn’dan sonra; Dâvûd, Süleyman, Zekeriyyâ ve Yâhya (aleyhimüsse-lâm) da, yine Benî İsrâîl’e peygamber olarak gönderilmiştir. Fakat, bunların ayrı dîni olma­yıp, Benî İsrâîl’i, Mûsâ aleyhisselâmın dînine davet etmişlerdir. Dâvûd aleyhisselâma, Zebur kitabı indi ise de, Zebur’da; ahkâm, emir, ibâdet yoktu. Vâz ve nasîhatlar vardı. Bunun için,Tevrât’ı nesh etmedi. Yâni, yürür­lükten kaldırmadı. Hattâ, onu kuvvetlendirdi. Bunun için, Mûsâ aleyhisselâmın dîni, Îsa aleyhisselâm zamanına kadar devam etti. Ama, Îsâ aleyhisselâm gelince, bunun dîni, Mûsâ aleyhisselâmın dînini nesh etti. Yâni Tevrât’ın hükmü kalmadı ve bundan sonra, Mûsâ aleyhisselâmın dînine uymak caiz olma­yıp, tâ Muhammed aleyhisselâmın dîni gelin­ceye kadar, Îsa aleyhisselâmın dînine uymak lâzım oldu. Fakat Benî İsrâil’in çoğu, İsa aley-hisselâma îmân etmeyip, muharref olan Tevrât’a uymakda ısrar ve inat ettiler. İste yahudilik, Îsevîlikden böylece ayrıldı. İsa aleyhisselâma îmân edenlere Nasârâ denildi. Bugün, Hıristi­yan deniliyor. Îsâ aleyhisselâma îmân etmeyip de, küfürde, dalâlette kalanlara “Yahudi” denildi. Yahudiler, hâlâ Mûsâ aleyhisselâmın dînine uyup Tevrât ve Zebur okuyoruz diyorlar. Hıristiyanlar da, Îsâ aleyhisselâmın dînine uyup İncil okuyoruz diyorlar. Hâlbuki, iki ciha­nın seyyidi, insanların ve cinnin hepsinin pey­gamberi Muhammed aleyhisselâm efendimiz, bütün âlemlere peygamber olarak gönderildi ve tebliğ ettiği, bildirdiği İslâm dîni, bütün dîn­leri nesh etti. Bu dînin hükmü, kıyamete kadar sürecektir.

1) Tefsîr-i Beydâvî

2) Tefsîr-i Kebîr (Mefâtîhul-gayb)

3) Tefsir-i Mazharî

4) Tefsîr-i Hâzin

5) Tefsîr-i Kurtubî

6) Tefsîr-i Celâleyn

7) Hâşiyet-üs-Sâvî ale’l-Celâleyn

8) Hâşiyet-ül-Cemel ale’l-Celâleyn

9) Şeyh-zâde (Beydâvî haşiyesi)

10) Şihâb (Beydâvî haşiyesi)

11) Tefsîr-i Taberî

12) Tefsîr-i Rûhul-beyân

13) Garâib-ül-Kur’ân (Tefsîr-i Nîsâbûrî)

14) Tefsîr-i Tibyân

15) Tefsîr-i Mevâkıb

16) Tefsîr-i Hüseyni (Hüseyn Vâ’ız-i Kâşifî)

17) Tefsîr-i Ebü’l-Leys tercümesi (Osmanlıca)

18) Keşşaf tefsiri (Zemahşerî)

19) ed-Dürr-ül-mensûr

20) Tefsîr-i Begavî

21) Zâd-ül-mesîr

22) el-Bahr-ül-muhît

23) Sahîh-i Buhârî

24) Sahîh-i Müslim

25) Feth-ul-bârî

26) Râmûz-ül-ehâdîs

27) Târihu’l-ümem vel-mülûk (Târih-i Taberî); cild-1, sh. 188

28) Arâis-ül-mecâlis; sh. 166

29) Ravdat-ül-ebrâr; cild-1, sh. 56

30) Lügât-i târihiyye ve coğrafiyye; cild-7t sh. 33

31) İhyâu ulûmiddin

32) Kıssa-ı Mûsâ; (Süleymâniye Kütüphanesi, Aysosofya kısmı. No: 3358)

33) Hüsn-üt-tenebbüh; sh. 242 (Süleymâniye Kütüphanesi, Murâd Buhârî kısmı, No: 69)1

34) Muhâdarat-ül-ebrâr; cild-1, sh. 131

35) Mûcizât-ül-enbiyâ (Osmanlıca): sh. 59

36) Şemâilü’r-rusül (Osmanlıca)

37) el-Hasâis-ul-kübrâ; sh. 182

38) Künh-ül-ahbâr (Târih-ul-Âlî); cild-2, sh. 29

39) Medâric-ün-nübüvve; cild-2, sh. 17

40) Me’âric-ün-nübüvve

41) ed-Dürrü’l-mensûr; sh. 221

42) Mir’ât-ı kâinat; cild-1, sh. 102

43) El-Kâmil fit-târih (İbn-ül-Esîr); cild-1. ah. 169

  1. 169

44) Ravdat-üs-safâ; sh. 237

45) Müzekkin-nüfûs; sh.

46) Bedâi’uz-zühûr; sh. 133

47) Mecma’uz-zevâid; cild-8, sh. 203

48) Kitâbu’l-enîs; sh. 54

49) Ahsen-ül-enbâ fî ma’şer-il-enbiyâ; sh. 12

50) el-Metâlib-ül-aliyye; cild-3, sh. 275

51) Hilyet-ül-enbiyâ

52) Kâmûsü’l-a’lâm; cild-6, sh. 4475

53) Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbani

54) Tam ilmihâl Seâdet-i Ebedîyye; sh. 1110

55) İslâm Ahlâkı; sh. 61, 92, 125, 138, 149, 150

56) Kıyamet ve Âhıret; sh. 392

57) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi

58) Rehber Ansiklopedisi; cild-12, sh. 323, cild-6, sah. 15

59) Cevâb Veremedi; sh. 324

60) Esrâr-ut-tevhid; sh. 274