İshak aleyhisselâmın bâzı mûcizeleri - kainatingunesi.com

İshak aleyhisselâmın bâzı mûcizeleri

 Hayvanlar, açık bir lisânla peygamberliğine şehadet ederlerdi. Bir gün kâvmi; bir tilki, bir ceylân ve bir keçiyi getirip; Bunlar senin peygamberliğine şehâdet etmedikçe, biz de inanmayız” dediler. Hz. İshak da; “Ey hayvanlar! Benim kim olduğumu bilir misiniz?” buyurdu. Tilki; “Allah’ın peygamberisin” dedi. Ceylân; Halîlullah’ın oğlusun, kavmini necât ve felâha dâvet ediyorsun. Ben şehâdet ederim ki, ibâdet edilmeye hakkı olan ancak ve yalnız Allahü teâlâdır. Sen de O’nun peygamberisin” dedi. Keçi de; “Allah’ın peygamberisin. Hak üzere olduğuna şüphe yoktur. Sana imân etmeyen, doğruca Cehennem’e girecektir” dedi. Bu mûcizeyi görenlerden bir kısmı imânla şereflendi. Bir kısmı da küfürde inâd edip Cehennem azâbını haketti.

İshak aleyhisselâmın bir diğer mûcizesi de, duâ etmesi üzerine dağın harekete geçmesidir. İshak (a.s.) Kudüs’e varıp halka, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını tebliğ edince, insanlar oradaki bir dağı gösterip; “Eğer şu dağı harekete geçirirsen imân ederiz” dediler. İshak (a.s.) da elini açıp, Hak teâlâya duâ etti. Dağ sallanmaya başlayınca, Kudüs halkı hep birlikte imân ederek, küfrün zulmetinden kurtuldu.

Hz. İshak, merkebine binip, bir dağa çıkmak isteyince, merkebin ön ayakları kısalır, arka ayakları uzardı. Dağdan aşağı ineceği zaman ise ön ayakları uzar, arka ayakları kısalırdı.

Hz. İshak, ölmüş hayvanları Allahü teâlânın izniyle diriltirdi. Kavmini imâna dâvet ettiği bir sırada, onların ileri gelenlerinden biri İshak aleyhisselâmın yanına gelip; “Hak peygambersen bir mûcize göster” dedi. Hz. İshak; “Ne istersin?” buyurdu. Adam; “Yanımda birkaç tâne kuruyup yırtılmış sığır derisi var. Bu hayvanları, eski hâllerinde olduğu gibi diriltip canlandırmanı isterim” cevabını verdi. Hz. İshak, derileri kum ile doldurttu. Sonra ellerini kaldırıp duâ etti. Allahü teâlânın izniyle deriler canlanıp dirilerek birer sığır oldular.

Hz. İshak’ın başka mûcizesi de; Şam ahâlisinin arzusu üzerine yaptığı duâ neticesinde, elini sırtına koyduğu bir koyunun, hemen kuzulamasıdır. Koyun, ard-arda dokuz veya doksan tâne kuzu doğurmuştur.

 

  • Tefsîr-i Mazhari
  • Hâşiyeti Şeyh-zâde alâ Tefsîr-i Kâdı Beydâvi
  • Tefsîr-i kebîr
  • Tefsîr-i Kurtubî
  • Tefsîr-i Mevâkib
  • Feth-ül Bâri; cild-6, sh.278
  • Sahîh-i Müslim; Kitâb-ı fedâil, No:154
  • Ahsen-ül enbâi ve meâşir-il enbiyâi; sh.9
  • Mu’cizât-ül -Enbiyâ; sh. 44
  • Kısas-ül Enbiyâ (Arâis); sh.79,100
  • El-Kâmil fit-târih; cild-1, sh.109
  • Mir’ât-ı Kâinat; 1. Kısım, sh.93
  • Et-Tebsıra (Ebü’l-Ferec Abdürrahmân ibni Cevzî, Kâhire 1970); cild-1, h.135
  • Ravdat-üs safâ; sh.191
  • Mecmua-üz zevâid; sh.202
  • Bedâyi-üz zühûr; sh.102
  • Künh-ül ahbâr; cild-1, sh.179,223
  • Tam İlmihal Seâdet-i Ebediye; sh.1082
  • Rehber Ansiklopedisi; İbrâhim, İshak ve Ya’kûb (a.s.) maddeleri
  • İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; cild-14, sh.166
  • El-Meârif; sh.17
  • Medâric-ün-nübüvve; cild-2, sh.17